HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Hayalimle her yerde seni arıyorum, dağların yüceliğinden bakışlarını istiyorum. Rüzgârlardan sesini istiyorum! Çiçeklerin canlılığında, kuşların kanadından her yerde, her şeyde seni arıyorum.

Ve yüreğimde filizlenen acı dolu bir gülün yaşam mücadelesiyle etrafına su, toprak, tohum olan, yalnızlıkların da ötesinde, martıların kanadında, yunusların asiliğinde gönderdiğin dost selamını aldım.

Yetersiz yoldaşlığımın verdiği utanmayla, dilimden dökülemeyen cümleler, kalemimin inadıyla kelime oluşturmakta.

Mektubumun adresini yazmaya korkmasaydım, sana, kara kızı anlatacak bir mektup yazardım ve yoğun yağmurların özgür yağışının verdiği cesaretle seni özlediğimi yazmak istiyorum.

Sevgili Başkan’ım,

Birçok soru işaretiyle dolu olan, duygularımı yazarken, hem heyecanımı bastıramıyorum, hem de böyle uzaklarda olmak canımı acıtıyor.

Oysa garip rüzgârlar esiyor yüreğimde. Güneşin tutulduğu gün yaklaşıyor. Biçimine ve rengine uygun “lanetli Şubat”ın yaklaşıyor olması, günün karanlığı yürekleri kilitlerken, soğukluğu bedenlere bir sızı bırakıyor. Bir kara bulut misali duygularımın üzerinde gezinen bugün ve bugüne inat yüreğim ve dilim bir olurken, ellerim karanlığı parçalama mücadelesinde. Şimdi isterdim ki, yüreğim bir çocuk yüreği kadar hafif olsaydı da mektubumun satırlarında özlemin ve hasretin bitmiş olduğunu yazabilseydim ve çocuk yüreğiyle, yürek dostumu arasaydım.

Ve yürek dostum, Şahin bakışıyla Öcalan gülüşüyle bana deseydi ki;

Bir nehir olur akarım yüreklere

Ve oradan sonsuzluğa uzanırım

Bir nehir olur sevgi taşırım

Bir nehir olur özlem taşırım

Sonra sınırsızlığa,

Sonra sonsuzluğa akarım

Bir nehir olur akarım

   İmralı’dan.

Akarım yüreklere

O yürekler ki sevdalı, tutkulu

O yürekler ki Kürdistan sokaklarında

Oynayan çocukların YÜREĞİ deseydin.

Bende anlatırdım sınırlara inat, beni yeniden

Doğuracak olan umudumu, HAYALİMİ.

 

BERFİN ERZURUM