HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Kürt siyasal tarihinde, Türkiye demokrasi tarihinde bir noktaya daha geldik. Demokratik açılımın düşünce özgürlüğüne, konuşma özgürlüğüne ne kadar önem verdiğini, gerçekten ne kadar demokratik olduğunu dünya alem gördü. Tabi bunda Türk devletinin hangi kanadının etkili olduğunu, Türkiye devletini, halkını hepsini suçlamanın doğru olmayacağını biliyoruz. Türkiye’nin demokratik açılım projesinin bir devlet projesi olduğunu herkes söylüyor. Bu devletin özelde yargı bürokrasisinin olmak üzere askeri ve pek çok alandaki bürokrasisinin gelmiş olduğu kirlilik düzeyini, monarşik, faşist zihniyeti bir sefer daha gördük.

Türkiye devleti 29 Mart seçimleri sonuçlarını, barış gruplarının, Kürt gerillasının halk tarafından karşılanma coşkusunu sindiremedi. Yetmiş yıla yakın bir süredir yok saydığı halen yokluğunda, yok etmekte ısrar etmektedir. İşte inkâr ve imhada ısrar ettiği bu Kürtlerin Anadolu hatta dünyada hiçbir halkta görünmemiş büyüklükte bir coşkuyla demokratik devrimi inşasını bu devlet içine sindirememektedir. Bu inşanın öncüsü PKK’dir. DTP bu inşa sürecinde halkın demokratik örgütlenmesinin bir aracıdır. DEP’ten başlayan geleneğin bir devamıdır. Bunu dost düşman herkes biliyor ki DEP ten bu güne gelişen, büyüyen bir demokratik halk inisiyatifi var. Bu tür kapatmalar mücadelemizi tasarladıklarının aksine büyütmektedir. Bazı milletvekilleri ve belediye başkanlarına yasaklar getirmeleri de aynı sonucu doğuracaktır.

Biz bir hareket olarak hiçbir zaman bireyler değil örgütlü gücümüz, örgütlülüğümüzle kazandık. PKK’nin Kürt halkını var etmesinin temel yolu örgütlü kılmasıdır. Öyle birey hakları vererek, Kürt halkını bireylerden oluşan bir yığın gören politikalara inat halk gerçekliğini güçlendiren Kürt halkı yürüttüğü demokratik mücadeleyle bu tür anti demokratik uygulama ve cezaları boşa çıkaracaktır. Siyasetin mecliste yapılanı sadece işin çok küçük bir kısmıdır. Asıl siyaset sokaklarda, mahallelerde halkın içinde yapılandır. Kürt gençlerinin günlerdir sokaklarda yükselttiği serhıldanlar, dağlarda yürüttüğü mücadele siyasetin en önemli ayaklarındandır. Mecliste Baykal, Bahçeli, Erdoğan konuşadursunlar. Bu vakitten sonra kimse -devlet bile- Kürt halkının, Kürt siyasetçilerinin bu tarz bir siyaset yapmasını engelleyemeyeceklerdir.

Bu mücadelenin gelmiş olduğu aşama budur. Herkes bunu biliyor. Bundan sonra daha da büyüyüp daha hızlı daha fazla sonuç almak için Kürt gençleri eylemlerini arttırarak sürdürmeli, bu anti demokratik uygulamaya devleti pişman etmelidir.

Bununla birlikte eğer Kürt halkına, Kürt gençlerine, Kürt kadınlarına siyaset yapma hakkı tanınmıyor, siyaset yapma alanları daraltılmaya, gözaltılar, tutuklanmalarla sindirilmeye çalışılıyorsa ki bu kesinlikle böyledir. Kürt halkını var eden siyasetin sahibi PKK’ye katılmak gençlerin tek çıkış yoludur. Otuz yılı aşkın süredir onlarca operasyon, yüzlerce komplo binlerce saldırıya rağmen büyüyen kapatılamayan, büyüyen halklaşan partiye girmek faşist Türk devletine verilecek en güzel genç tavırdır.

Kürt gençliği,

Kürt kadını, bir gerilla olarak size sesleniyoruz. Bizi halklaştıran, var eden, büyüten, güçlendiren PKK’nin gerillası olmanız bu süreci zaferle taçlanmaya götürecektir. Gelsin de kapatsın partimizi,

Görelim bir hele!

Şahin Can