HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

kurdistan kurtlerindirTC devleti ve onun iktidar odakları artık çok sıkışıklar. Sıkışıklık her zaman iyi bir ruh hali değildir.

Biliniyor sıkışık olanların hal hareketleri çok dengesizleşir. Aklıselimi yitirirler. Böyleleri var olan duruma göre, var olan durumu kurtarmak için harekete geçerler. Bu ise aklın yerine anlık çıkarların, duyguların, tepkilerin ve reflekslerin konuşturulması anlamına gelir.  Özcesi akıl geri plana itilerek toplumsal baskı, mahalle baskısı derken böyle birçok baskı gündeme gelerek bu durumu yaşayan bireyi, topluluğu ya da bunlar bir iktidar güçleri ise bu iktidar odaklarını hata üzerine hata yapmaya zorlar.

Evet, TC devleti ve iktidar odakları bayağı sıkışıklıklar. Bu sıkışıklığın onlarla olan ayağı mutlaka vardır. Ancak bu sıkışıklığı yaratan en önemli güç odağı özgürlük güçleridir. Özgürlük güçlerinin dağ ayağı, özgürlük güçlerinin şehir ayağı, özgürlük güçlerinin güney ayağı, özgürlük güçlerin gençlik, kadın derken tüm ayakları ve bileşenleri, özgürlüğe gönül vermiş tüm kesimler bir noktaya bilinçli bir şekilde atış yapıyorlar. Bir noktaya ortak atış yapmak önemli oranda bir örgütlülüğü ifade eder. Çok disipline olmuş bir yapıyı ifade eder.

Evet, özgürlük güçleri tarihin bu önemli an’ında topyekûn bir eş güdüm içerinde özgürlükleri için hareket ediyorlar. Bu ise güçlerine güç katarak sinerji yaratıyor. Kelebek etkisi dedikleri etki burada da gündeme geliyor. Özgürlükçü Kürtler bu etkinin bilinciyle tarihin bu önemli anına ortak yükleniyorlar.

Evet, özgürlük sevdalısı Kürtler ve dostları bu tarihi ana yükleniyorlar. Tarihi ana yüklenmek demek dediğimiz gibi öncelikli olarak çok güçlü bir örgütlülüğü gerektirir. Büyük özveriyi gerektirir. Ortaklaşmayı ve birliği gerektirir. Bir noktaya odaklanarak ortak hareket etmeyi gerektirir. Ve tabii ki düşmanların sayısını azaltarak dostların sayısını çoğaltmayı gerektirir.

Özgürlükçü Kürtler öncelikli olarak Kürtleri bir araya getirmeye doğru hızla ilerliyorlar. Yine Türkiye cephesindeki demokrat sosyalist çevreler başta olmakla üzere faşizme ne kadar muhalif güç varsa hepsiyle bir araya gelerek faşizme karşı güçlü bir duruş içerisine giriyorlar. Yine uluslar arası alanda katkı sunacaklara eskisinden çok ileri düzeyde ilişki içerisine girerek faşizme karşı bloklarını genişletiyorlar. Ve tabii birçok aydın, liberal, farklı çevrelerle de ilişkilenmeyi unutmadan özgürlük değerleri etrafında bir araya geliyorlar.

Tüm bunlar tarihi bir an’ın yaşandığını ve daha güçlü bir şekilde tarihe not düşüleceğinin işareti olmaktadır. Bir şehit yoldaşımızın dediği gibi: “Bir çentik de biz atmalıyız bu kayalıklara” diyerek, “Yüzyıllar, bin yıllar sonra bile sürülebilecek bir izde biz olmalıyız” felsefesiyle tarihe ve an’a yüklenilmektedir.

Ancak biz özgürlük savaşıyla uğraşanlar da biliyoruz ki iktidar odaklı güçlerin onlarca hatta yüzlerce hileyle her zaman yeniden kendilerini yenileme taktikleri bulunuyor. Bu taktiklerinin başında ilk günden bugüne kadar uygulananı özgürlükçülerin içinde ya da özgürleşmek isteyen halkın içinde keklik takımları çıkartarak bu tarihi an’ı tersine çevirme marifetleri geliyor. İhanet, işbirlikçilik esasta bu iktidar odaklarının kullandıkları en güçlü yöntemleridir. Halkları parçalamak, birbirine bırakmak, zayıf düşürmek hep ağırlıklı olarak bu keklik takımları elleriyle yapılmış ve bugün de, ileride de bunların elleriyle yapılacaktır.

Gönlünü özgürlüğe yatırmış olanlar, tarihi an’ı doğru değerlendirmek isteyenlerin yapacağı ilk iş bunun için örgütlenme, birlik yaratma, dayanışma ve sert kavga vermenin yanı sıra birde yukarıda dile gelen keklik takımlarına yönelmek ve pasifize etmek olmalıdır. Özgürlük elde edinmek isteniyorsa bugün faşizmin cephesinde yer alan tüm keklik takımlarını ülkemizde söküp atmamız gerekiyor. Böyle ihanetçi, işbirlikçi tipleri ülkemizde yaşamasına izin vermemiz gerekir. Böylelerine ülkemizde cirit atmalarına izin vermemiz gerekiyor. Böylelerini sadece teşhir etmekle yetinmeden, böylelerini ülkemizde kuyruklarına teneke takarak köy köy dolaştırılması gerekir.

İhanetçi, işbirlikçi keklik takımlarına ülkemizde at koşturmalarına izin vermemeliyiz. Gelip gitmelerine izin vermemeliyiz. Böyleleri eğer faşist cephede direk yer alıyorlarsa bunları faşist devletin resmi silahşorları bilerek gerekli yaklaşımı göstermemiz gerekiyor.

Evet, Kürdistan’da iktidar odakları yani Akepe’nin yanında duran, statükocu faşist yapılarla danışıklı dövüş temelinde halkımızın değerlerine, kendi birkaç kuruşluk kirli kazancı için saldıranlara gerekli cevabı her Kürt genci mutlaka vermelidir. Böyleleri ülkemizin sokaklarında dolaşmamalı ve böylelerine buralarda dolaşmalarına izin vermemeliyiz.

Az da olsa Kürdistan’da Kürdistan gerillası denetimi eline almıştır. Bu denetim daha da çoğalacaktır. Yollar daha fazla kontrol altına alınacaktır. Faşist devletle işbirliği yaparak milyarlarca parayı halkımızın aleyhine askeri inşaatlarda kazananlara da giderek daha sert yaklaşımlar sergilenecektir. Ve tabii birde Kürdistan’da bu faşist yapının tüm alt yapı kurumlarına karşı da bir hareketlenme yaşanacaktır.

Bunun için diyoruz ki: Kürdistan’da artık at koşturmayacaksınız. At koşturtacaksanız da o zaman yukarıda söylenenlerin bilincinde ve sorumluluğu almaya hazır bir şekilde koşturun.

Şıho Dirlik