Herkes gibi sıradan bir yaşam dururken neden gençler, özelde de Kürt gençleri zorlukları seçer. Neden işin ucunda ölüm olsa da ısrarla ama ısrarla Kürt gençleri bu yolu seçer.
Kürt gençleri derken siz tüm parçalardaki Kürt gençlerini anlayın. Bununla yetinmeyin hatta Avrupa’da yaşayan, Kafkasyalarda ve biraz daha uzaklara ta Ortaasya'larda yaşayanları da katın.
Neden Kürt gençleri herkesin seçtiği yola girmez de, illa da zor olanı seçerler.
Denilebilir ki Kürt gençleri yerinde durmuyorlar, biraz da huyu bozukturlar. Bu da mümkündür ona bir şey demiyoruz. Ama nerede bir Kürt genç varsa zor olanı yönünü veriyorsa başkalarının da düşünmesi gerekmez mi?
Neden ta Avustralya’da gençler dağlara gelir? Avrupa’da neden gençler dağlara gelir? Dünyanın diğer ucunda yaşayan Özbekistan’dan, Kırgızistan’dan, Kazakistan’dan derken daha ötelerde neden Kürt gençleri dağlara gelir ah gelir.
Birde dediğimiz gibi işin ucunda ölüm olduğunu bile bile gelirler.
Demek ki uzaktan büyük laf etmemek gerekiyor. Durup bu gençler neden dağlara akıyor diye adam akıllı birkaç soru sormak gerekiyor.
Türkiye’de dağlara gelen gençleri anladık. Haydi, faşist bir devlet yapısı var, dil yasak, isim yasak, benlik yasak, kimlik yasak ve yasak ha yasak. Burada yasakları delmek için dağlara gelişleri anlarız.
Peki, Doğu Kürdistanlı gençlere ne demeli! İran baskısı, devlet baskısı, özgürlüklerin kısıtlanması derken insana nefes aldırmayan uygulamalar mı diyelim?
Ya Rojava'da gelenler!
Ya büyük güneyden gelenler! Hem de yerel Kürdistan hükümeti oluşmuşken?
Demek ki dağlara akışın başka nedenleri vardır. Temel neden dağlara gelenler özelde Kürt halkına karşı yapılan haksız uygulamalara kafa tutmak için geliyorlar.
Zulme baş kaldırmak için geliyorlar. Ve tabi birde bir yerlerde duydukları o eşitlikçi, adaletçi, özgürlükçü yaşam için geliyorlar. Gelipte bu yaşamın içerisinde nefes alıp vermek istiyorlar. Burada temiz özgürlükçü havayı solumak istiyorlar.
Dünyada nefesleri haksızlıklara karşı en erkenden daralan, en erkenden hava alamayanlar gençlerdir. Bunun için eğer o kadar uzaklarda Kürdistan dağlarına inadına akış sürüyorsa, inadına geliş devam ediyorsa, inadına direniş için yürekler bilinip kılıçlar kuşanıyorsa bir nedeni vardır işte. O da doyasıya özgürce nefes alıp vermek içindir. Bu özgürce nefes alıp vermeyi yaparken de tüm Kürdistanlılara özgür bir nefes aldırmak içindir.
Bir şairin yazdığı gibi:
“Ben eskiden inanırdım ki dağların heybeti, görkemi heybet ve görkem katar bizlere. Ama anladım ki o ulviyet bakışlı çocuklar yücelik kattılar, heybetini tazelediler dağların. O direnenler olduğu için bu dağlar o kadar heybetli bir o kadar geçilemez
Kendini kaybeden dağları da kaybeder; kendi kendisini kaybeden herkesi de kaybeder.”
İşte bunun için kimse ama kimse dağlara akışı durduramıyor, durduramıyor çünkü Kürt halkının nefes alış verişi özgürce değildir.
Nefesler özgürce alıp vermedikçe de dağlara nefes açmak için çıkacak gençler her zaman olacaklardır.
K. Nuda