146 gün sonra nihayet 34 sivil insanın katili olan katliamı yaptıklarını itiraf etti. Herkesin şöyle ya da böyle bildiği bu durumu itiraf edişiz hiç şüphesiz yeni bir durumu ifade ediyor.
Hatırlayanlar bilir:
“Genelkurmay Başkanıma, gerek bölgede hizmet veren komuta kademesinin hepsine, bu konudaki hassasiyetleri sebebiyle de şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Medyaya rağmen teşekkür ediyorum” demişti hemen Roborski olayı ardından kameralara. Bir ordu 34 sivil insanı katledecek ancak Türkiye’nin sözde Müslüman başbakanı öncelikli olarak bir katliamının sorumlusu olan genelkurmayına teşekkür edecek ve ayrıca da hemen bu olayı manşetlere taşımayan, ürkekliğin de çok ötesinde üstünü örtmeye çalışan, karartan, kapatan polisçik ve yeni yeşil Ergenekoncu basınına da teşekkür edecek.
Evet, arada tam 146 gün geçmiştir. Birçok sözde araştırma çalışması yürütülmüştür. Bu olayın açığa çıkarılması için sonuna kadar gideceklerini bizatihi birçok Akepe yetkilisi dile getirmiştir. Evet, Akepeliler sonuna kadar gitmişlerdir ve sonunda yeşil Ergenekon’un yeni sorumlusu Pakistan’da açıklamalarda bulunmuştur. Sözde katledilen 34 insanın katledilmesinde rol alan TSK’nin bir sorumluluğunun olmadığını dile getirmiştir. Ve de “TSK’ye yetkiyi verdik onlarda görevlerini yaptılar” mealinde cümleler sarf etti. Yani “biz TSK’ya dedik” ve “TSK’da bizim söylediğimizi yerine getirmiştir.” Yani biz “vur dedik” ve “TSK’da vurmuştur.”
Elbette TSK söyleneni yerine getirmiştir. Ancak TSK’ya söylenen Roborski’de sivil olan Kürt insanlarının katledilmesidir. Hem de “TSK bu görevi samimi yaptı” diyerek birde katliamı meşrulaştırmanın çabasına girişmiştir. Ve tabii birde “tazminat verdik, özür diledik, gerekeni yaptık, bazı çevreler bu durumu istismar ediyorlar” gibi eleştiri ve uyarılarda yapmaktan da geri durmuyor aynı yeni yeşil Ergenekoncu lider.
Özcesi arada 146 gün geçtikten sonra nasıl ki ilk gün gibi genelkurmayını kutlamışsa bugün de aynı kutlamayı yaparak katledilen 34 insanımızın katledilişinin haklı olduğunu dile getirmiştir. Hani derler ya “dağ fare doğurdu” diye, ancak Erdoğan fare doğurdu diyeceğiz lakin Erdoğan fare bile doğurmamıştır. Çünkü sonuna kadar gidilecek olan bir soruşturmanın sonuçlarını kendi cümleleriyle alenen açıklamıştır.
Roborski katliamının yapıldığı ilk günden beri Kürt halkına özelde de direnişçi Botan halkına gözdağı verilmek için yapılan bir katliam olduğunu dile getirmiştik. Ve dönüp dolaşıp varılan sonuç aynen bu gerçeklik olmuştur. Ancak 34 insanımızın katledilişini ilk günden başlayarak peşini bırakmayan Kürt çevreleri ve duyarlı Türkiye aydınlarının hassasiyetlerinden dolayı yapılmak istenen bu kirli oyun tutmamıştır. Ve erkenden deşifre edildiği gibi bir yolunu bulup üstü de örtülmeye çalışılmıştır. Üstü kapatılarak unutturulmaya çalışılmıştır.
Ancak bu plan tutmamıştır. Bırakalım bu planın tutmasını, Akepe’nin katliamcı yüzü bu olayla daha fazla açığa çıkmıştır. Daha fazla faşizan karakteri gün yüzüne çıkmıştır. Daha fazla yeşil Ergenekon’un eski kızıl elmacı Ergenekonla ne kadar ilişkili olduğu açığa çıkmıştır.
Evet, artık Akepe alenen Kürt halkının katili olduğu gün yüzüne çıkmıştır. Faşizm tüm çıplaklığıyla kendini açığa vurmuştur. Bunun için bu faşist duruşa karşı yapılması gerekli olan görevlerde açığa çıkmıştır.
1-Başta Erdoğan olmak üzere Akepe’nin ileri gelelerini, TSK’nin komuta kademesini bu katliamının sorumluları olarak Lahey Adalet Divanına götürmek için hemen girişimlerde bulunulmalıdır.
2-Akepe’ye yakın duran Kürtlerin ve de demokrat çevrelerin artık bu yakınlıklarını terk etmeleri bir insanlık görevidir.
3-Akepe’ye yakın duran Kürtler öncelikli olarak Akepe’de uzaklaşmalıdırlar ya da Akepe’ye verilen destekler insanlık suçu olarak ele alınarak Kürdistan’da işbirlikçilik olarak ele alınarak gerekli yargı mercilerine götürülmelidir.
Şıho Dirlik