HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

reberapo12Mayıs şehitleri ayı ve 18 Mayıs Şehitler Gününde tüm şehitlerimizi saygıyla anarken, bütün gücümüzle anılarının gereklerini yerine getirmesini bilmeliyiz.

Hareketimizin ilk grup aşamasında ve kendini yaşama çekerken hiç beklemediğimiz, sonuçlarını düşmanın da, bizim de kestiremediğimiz gelişmeler ortaya çıktı. Dikkatlice ele alınmasaydı, gerekleri yerine getirilmeseydi tarih bambaşka olurdu. Ve öyle inanıyoruz ki doğru ele almamızla birlikte tarihin seyrini değiştirmeye çalıştığımız başta Haki Karer yoldaş olmak üzere ve ardı sıra gelen tüm şehitlerimizin anısına verdiğimiz doğru karşılıkla yaşam kavgamıza, onun olağanüstü özgürlük atılımlarına ve günümüzde de çok yoğunca yaşadığımız savaş gerçekliğine ulaştık. Kısmen de olsa onları saygıyla anabilme ve emrettiklerinin gereklerini yerine getirebilme görevlerimize sahip çıktığımızı söyleyebiliriz.

Mayıs ayı en çok şehidin mevcut olduğu, sanırım şimdiye kadar her gününe bir şehit değil, bu ayın belki de her saatine bir şehit sığdırdığımız bilinir ve biz de bu şehitler ayı anısına bağlı olarak işlerimizi en sağlam bir hamlenin gereği olarak yürütürüz. Mayıs ayı bizim hamle ayıdır, şehitlerin anısına bağlı olmanın ayıdır. Ve hepsi de görkemli hamlelerle karşılanır, biz birçok şehide söz verdik. Davamızı yaşatacağız diye söz veriyorsunuz, bu tamamen kesintisiz giderek büyüyen, savaşan bir örgütle mümkündür. İşte biz bunu mümkün kıldık. Söze bağlı olmak basit değil. Bize inanarak şehit düştüler. Denizler, Türkiyeli sosyalistlere, Kürt sosyalistlerine inanarak idam sehpasına cesur çıktılar, cesur şiar attılar, tekmeyi savurdular idam sehpasına. Çıkarılacak tek sonuç bu cesarete karşılık vermektir.

Birçok devrimci bu anılara bağlı olmanın gereği olarak örgüt de kurdular, ama hiçbirisi bizim kadar layık olmadı, hiçbirisi bizim kadar bunların savaş şiarlarına işlerlik kazandırmadı. Bu da bir gerçektir ve çok önemlidir. İdam sehpasında can vermek deyip geçmeyin ve bazı şiarlar atıldı deyip geçmeyin, onlar büyük eylemlerdir. Her zaman Büyük saygıyla anılması ve gereklerinin yapılması gereken eylemlerdir, kişiliklerdir. Bu çok önemlidir. Bizim en büyük değerlerimizden birisi de şehitlere gerçekten böyle layık olmasını bilmektir.

Bu şehitler ayı düşmanın beklentilerinin tersine, onu derinden bir bunalıma iterek, krizini her düzeyde daha geliştirerek, kendine güvenini zayıflatarak, tam tersine halkımızın umudunu büyüterek, gerillayı da sağlam temellere oturtarak, tüm mevzilere daha şimdiden bu bahar perspektiflerini ulaştırarak büyük bir güçlenmenin yolu açılmıştır, bunun imkanını elde etmiştir. Biz bu çalışmayı bu temelde yürüttük. Bu bahar çalışmalarımızı, bahar derslerini, perspektiflerini, diğer tüm baharları bir tarafa bile bıraksak, yalnız bu baharı böyle kendimize mal edersek zafer için yeterlidir.

Son konuşmamla nasıl öğrenmeniz gerektiğini, neden mutlak öğrenmeniz gerektiğini vurguladım. O temelde militanlığı öğrenirseniz, bahar dersleri muhtaç olacağınız bütün gücü veriyor. Her engeli aştırabilir, her sorunu çözdürebilir. İster ideolojik-siyasi, ister askeri tüm ele alacağınız çalışmalarda büyük bir sıçrama yaptırabilir, yeter ki, dersleri yakıcı bir biçimde ısrarla, sonuna kadar öğrenin. Öğrenmek bu anlamda en büyük eylemdir. Eylemde, eylemin örgütlendirilmesinde eğitim temeldir. Ve burada da verilen eğitim, gerek sağlam örgüt ölçülerini yakalamak, gerekse onun sonucu olarak eylemi geliştirmek için oldukça kapsamlıdır. Öğrenme işinde ısrarlı olacaksınız.

Bu şehitler halen diri ve karşınızda. Düşmana gösterdikleri çok onurlu ve büyük kini, öfkeyi unutmayız. Her an onların günlük emir komutasındayız, gücümüzce layık olmaya çalışacağız. Onların kini, onların yaşamının emrettiklerini yerine getirmek için, durup dinlenmek yok. Ben biraz bağlı kalmaya çalıştım, biraz onların sözcüsü olacağım dedim. Sanıyorum biraz layık oldum. Daha fazlasını bundan sonra karşılamaya çalışacağım. Arkadaşlarımı hiçbir zaman yalnız bırakmayacağım. Siz de eğer benimle geliyorsanız, bu yoldaşların yoldaşı olmayı bilmelisiniz. Başka hiçbir şey sizi, onlara layık bir yoldaş kılmaz ve bunlar tarihin değerleridir.

Ben, kendini yakan bir genç kızın anısının unutulmasını affetmem. Bu direnişçiliğin anlamını göz ardı eden insanı, insan yerine koymam. Hele PKK’liyse, kendi başına bile bir parti olan bu değerleri kendine hakim kılamazsa, asla onu bir PKK’li sayamam. Çünkü ben onların yoldaşıyım.

Biz her zaman şunu söyledik; eğer görevlerimize biraz böyle bağlı kalabilmişsek ve eğer halen direnişten vazgeçmiyorsak, burada rol oynayan en temel husus; kesinlikle bütün direnişçilerin ve özellikle de direniş şehitlerinin anısına gösterdiğimiz bağlılıktır.

REBER APO -DERLEMELER