Basına ve Kamuoyuna!
25 Eylül 2020 günü Medya Savunma Alanları’nda şehadete ulaşan Apocu fedai komutan Baz Azad Pîro yoldaşımızı şehadet yıl dönümünde saygıyla anıyoruz.
Amed’in cesur ve yiğit evladı Baz yoldaşımız, katılımından şehadetine kadar gerilla saflarında bulunduğu 15 yıl boyunca hesapsız, tereddütsüz ve tam bir adanmışlıkla mücadele etti. Fedailiğin en saf ve rafine halini ifade eden yoldaşımız; temiz yüreği, dürüst ve samimi kişiliği, çıkarsız ve güçlü yoldaşlığı ile birlikte mücadele ettiği tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edindi. En zorlu gerilla alanlarında mücadele ederek Apocu iradeleşmenin hakikatleşen ifadesi oldu. Partimizin büyük güven ve ağır sorumluluk gerektiren birçok stratejik çalışmasında yer alarak militanca duruşu ve özlü kişiliği ile yoldaşlarının güvenine layık olmayı başardı. Fedailiği bir yaşam biçimi olarak benimseyen Baz yoldaşımız, partimiz PKK’nin bir lokma bir hırka felsefesinin dervişi olarak sırtında sadece çantası ve elinde halkımızın onurunun koruyucusu silahı ile Zagroslar’dan Amed’e, Kobanê’den Kurdistan’ın birçok bölgesine kadar özgürlük umudunun peşinden koştu, mücadele etti ve korkusuzca savaştı.
Yoldaşları olarak Baz Azad Pîro gibi fedai bir komutanı tanıdığımız ve onunla aynı amaç ve hayaller için omuz omuza mücadele ettiğimiz için kendimizi şanslı görüyoruz. Baz yoldaşımızın anısına layık bir mücadelenin sahibi olacağımızı belirtiyor ve zafer sözümüzü yineliyoruz. Bu duygularla Baz yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Baz yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Baz Azad Pîro |
Baz Azad Pîro – Abdurrahman Aksal
Tarihten günümüze kadar her zaman halkımızın özgürlük meşalesini elinde tutan Amed kenti, sömürgeci Türk devletinin halkımıza yönelik soykırım saldırılarına ilk tepki veren ve serhildanlara kalkan kent oldu. Onurlu ve özgür yaşam dışında hiçbir yaşamı kabul etmeyen yurtsever Amed halkımız büyük bedeller verme pahasına geliştirdiği serhildanlarla düşmana özgür Kürtlüğün cevabını vermeyi bildi. Kurdistan’ın diğer kentlerini de etkileyen Amed, serhildanlara yaptığı öncülük ve düşman saldırılarına karşı asi duruşuyla halkımızın başkenti oldu. Bu misyonunu halkımıza karşı en yoğun saldırıların olduğu süreçlerde de koruyarak düşmeyen bir kale haline geldi. Halkımızın öncüsüz kaldığı, düşmanın kendisini başarıya en yakın hissettiği 1970’lerde bir volkan gibi sabırla patlayacağı anı bekleyerek bağrından birbirinden değerli binlerce yiğit yetiştirdi. Birçok kesimin artık yitik bir halk olarak gördüğü Kürt halkının kaderini değiştirmek için yola çıkan Rêber Apo Kurdistan’a yaptığı ilk seferde tüm iddiaların aksine halkımızın gözlerindeki umutlu bekleyişi ve özgürlüğe olan özlemi gördü. Özellikle Amed halkımızın hala dimdik ayakta olduğunu, ilk kıvılcımı beklediğini hissetti. Bu temelde 1978 yılında partimiz PKK’nin kuruluşuna ev sahipliği yapan Amed, aynı zamanda soluksuz bir mücadelenin başlangıcının da çıkış kaynağı haline geldi. Düşmanın cevap olarak 1980 yılında gerçekleştirdiği faşist cuntanın merkezini Amed’e yapması da bundan dolayıdır. Zindanda direnen PKK’nin öncü kadrolarının şahsında Amed ve tüm Bakurê Kurdistan’ı teslim almayı hesaplayan faşist cunta, önce fedaice direnen yoldaşlarımızdan, yoldaşlarımızın duruşundan etkilenen Amed halkımızın yediden yetmişe mücadelemizi desteklemesiyle tarihi bir cevap aldı. Ardından başlayan gerilla mücadelesi ve gelişen serhildanlarla düşmana özgür Kürtlüğün yenilmezliğini her seferinde gösteren Amed, mücadelemizin başkenti olarak tarihi misyonuna denk duruşunu korumakta ve bugüne kadar da layıkıyla sürdürmeye devam etmektedir.
Serhildanlar ve soykırıma karşı yürüttüğü mücadele ile tarih yazan Amed’in Pîran ilçesi, Kürt kültür ve geleneklerinin en doğal ve sade yaşatıldığı merkezlerden biridir. Pîran’daki yurtsever bir ailede dünyaya gelen Baz yoldaşımız, ahlaki politik toplum özelliklerinin güçlü olduğu bir köy ortamında yetişti. Amed’in düşman baskılarına karşı boyun eğmeyen asi duruşunu küçük yaşta edinen Baz yoldaşımız, tüm yaşamı boyunca onurlu yaşamın takipçisi olmanın temelini bu süreçte attı. 1990’lı yılların başlarında Amed’de faaliyet yürüten ilk gerillalarla tanışma şansına ulaşan yoldaşımız, bu ilk Apocu havarilerin yaşamlarından, diyaloglarından ve en önemlisi de düşmana karşı fedaice savaşmalarından derinden etkilendi. Türk devlet okullarında kısa bir süre okuyan yoldaşımız, daha ilk andan itibaren düşmanın bu okulları soykırım amaçlı geliştirdiğinin farkına vardı. Bu nedenle düşmanın asimilasyon yuvalarını reddederek düşmana karşı ilk tepkisini gösterdi. Köyde ailesinin yanında dervişlerin ve peygamberlerin mesleği olan çobanlıkla uğraşan yoldaşımız, bu süreçte doğayı ve diğer canlıları derinden hissederek anlam dünyasını zenginleştirdi. Ara ara gördüğü Kurdistan Özgürlük Gerillaları ile diyaloglarını artıran Baz yoldaşımız, her geçen gün bilinç dünyasını geliştirdi. Düşman gerçekliğini daha çok sorgulamaya başlayan bir Kürt genci olarak halkımıza karşı görev ve sorumluluklarını nasıl yerine getirebileceğinin arayışına girdi. Özellikle gerilladan büyük darbeler yiyen sömürgeci Türk ordusunun halkımıza karşı katliamlara girişmesi ve binlerce köyü yakıp yıkması Baz yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da büyüttü ve bunu mücadele etmenin temel gerekçesi haline getirdi.
Yaşadığı bu yoğunlaşmayla ilk olarak yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer aldı. Gençliğin akın akın mücadele saflarına katıldığı bir süreçte en doğru tercihi yaparak mücadeledeki ilk adımlarını sağlam bir şekilde attı. Gençlik çalışmalarında Apocu kültür ve ahlakı edinen yoldaşımız, doğal, sade ve dürüst kişiliğini daha da güçlendirdi. Bir süre yer aldığı gençlik çalışmalarında kendisini ideolojik, örgütsel ve eylem boyutunda geliştiren Baz yoldaşımız, daha bu süreçte tutarlı ve bütünlüklü bir tarzın sahibi oldu. Gençlik çalışmalarındaki başarılı pratiğinden dolayı dikkat çeken yoldaşımız, düşmana esir düşerek bir süre zindanda kaldı. Düşmanın tüm işkence ve baskılarına karşı PKK’nin zindan direniş geleneğine bağlı kalarak onurlu duruşunu korudu. Zindandan çıktıktan sonra mücadelesine devam eden yoldaşımız, 1999 yılında Önderliğimize yönelik gelişen Uluslararası Komplo’ya karşı cevap olarak gerilla saflarına katılma kararlılığına ulaşsa da çeşitli nedenlerden dolayı bu amacını gerçekleştiremedi. Daha sonra birkaç defa daha girişimde bulunmasına rağmen başarılı olamayan Baz yoldaşımız, özgürlüğün umudu olarak tarif ettiği gerillaya katılma sevdasından bir an bile vazgeçmedi. Öyle ki 1 Haziran 2004 yılında başlayan tarihi gerilla atılımından bir yıl sonra, yani işgalciliğe karşı Kurdistan’ın birçok bölgesinde yoğun bir savaşın olduğu 2005 yılında amacına ulaşan Baz yoldaşımız Amed’den gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarına katıldıktan sonra Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, gerilladaki ilk eğitimlerini burada gördü. Eğitimlere aktif bir katılım sağlayarak daha ilk günlerinde öncülük misyonu yüklendi. Olgun ve derin bir yaşam tecrübesi olan Baz yoldaşımız, birlikte eğitim gördüğü her bir yoldaşıyla ilgilenerek doğal bir komutan olarak öne çıktı. Yaptığı bir değerlendirmede gerillayı Kurdistan’ın özgürlüğünün umudu olarak ifade eden Baz yoldaşımız, bu umut kervanına geç katılmasından kaynaklı hep hayıflandı. Buna rağmen kısa sürede kişiliğinde önemli dönüşümler yaratan yoldaşımız, gördüğü ilk gerillalar gibi fedaice bir yaşamın sahibi olmak istedi. Gerilladaki ilk pratiğini Xakurkê bölgesinde yapan yoldaşımız, yer aldığı her çalışmada başarıyı esas aldı. Çalışma disiplini ve tempolu katılımı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı Apocu bir militan olarak yetkinleşti. Fedailik iddiası olan ve bunu tüm pratiği ile kanıtlayan Baz yoldaşımız, Hêzên Taybet’e dahil olarak bu iddiasını gerçekleştirebileceğinin gördü. Yaşamdaki duruşu ve katılımı ile zaten bir fedai olan yoldaşımızın yaptığı öneri 2007 yılında kabul edildi ve Hêzên Taybet çalışmalarına dahil oldu. Burada zorlu bir eğitim sürecinden başarıyla geçen Baz yoldaşımız, askeri ve ideolojik anlamda derin yoğunlaşmalar yaşayarak çelikten bir irade kazandı. 2011 yılına kadar önemli ve stratejik görevlerde yer alarak parti yönetimimizin kendisine olan güvenine layık bir duruşun ve katılımın sahibi oldu. Bu süreçte yer aldığı çalışmalarda ve birlikte mücadele ettiği yoldaşlarından PKK’nin özüne dair çok değerli tecrübeler kazanan Baz yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’da başlayan Devrimci Halk Savaşı’na dahil olup görev ve sorumluluklarını yerine getirmek istedi. Yoldaşlarıyla paylaştığı değerli ve anlamlı zamanların ve kendisi için verilen eşsiz emeklerin hakkını ancak bu şekilde verebileceğine inanarak Bakurê Kurdistan’a geçmek için önerilerde bulundu.
Soykırımcı Türk devletine karşı yoğun bir savaşın yürütüldüğü 2012 yılında önerisi kabul edilen Baz yoldaşımız, büyük bir iddia, kararlılık ve zafer umuduyla doğup büyüdüğü Amed’e geçti. Amed bölgesine kısa sürede adapte olan yoldaşımız, çalışmalara aktif bir şekilde katılım sağladı. Birçok önemli çalışmanın altyapısının oluşturulmasında ve halkımızın özsavunma bilincini kazanmasında emek ve çabası oldu. Apocu bir fedai olarak her zaman kendisini zorlu süreçlere göre hazırlayan Baz yoldaşımız, düşmanın özel savaş yöntemleriyle gerillayı güçten düşürme çabalarına karşı hep uyanık olarak askeri ve ideolojik duruşundan bir an bile taviz vermedi.
2014 yılında DAİŞ çetelerinin Türk devletinin yönlendirmesiyle Rojava Özgürlük Devrimi’ne saldırması ve Kobanê’yi kuşatarak devrimi bastırmayı hedeflemesi, kendisini halkımıza adayan bir fedai olan Baz yoldaşımızı öfkelendirdi. Apocu fedai bir komutan olarak mutlaka halkımızın yanında yer alıp soykırım saldırısına karşı savaşması gerektiğini düşünerek bir an bile tereddüt etmeden tarihi Kobanê Direnişi’ne katıldı. Burada birçok yoldaşının fedaice savaşmasına tanıklık eden yoldaşımız, aynı iddia ve kararlılıkla mücadele etti. Askeri tecrübesi ve taşıdığı yenilmez Apocu fedai ruh sayesinde kısa sürede direnişe öncülük eden Baz yoldaşımız, cephe komutanlığı görevi yürüterek direnişin zafere ulaşmasında büyük bir rol oynadı. Her zaman en ön cephede savaşmayı ilke edinen yoldaşımız çetelerle yaşanan çatışmalarda bacağından ve karnından ağır yaralandı. Buna rağmen mücadelesinden geri adım atmayarak Kobanê özgürleşene kadar durmadan savaştı.
Kobanê’deki görevini başarılı bir şekilde yerine getiren Baz yoldaşımız, daha sonra tekrar yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek kendisini daha özgür hissettiği gerilla mekanlarına kavuştu. Yaşadığı zorlu savaş süreci ile Amed pratiğini değerlendirmek ve yeni mücadele dönemine aktif bir katılım sağlamak isteyen Baz yoldaşımız, 2016 yılında akademik düzeyde askeri ve ideolojik eğitime dahil oldu. Eğitim sürecinde daha başarılı ve muzaffer bir gerilla komutanı olmak için kendisini Apocu ideoloji ve felsefede derinleştirmeye çalıştı. Ancak bu şekilde sürece cevap olunabileceğinin farkında olan yoldaşımız, var olan ideolojik temelini daha fazla güçlendirerek üzerine düşen tüm görev ve sorumlulukların hakkını vermek istedi. Kendisini an be an sorgulayarak süreç karşısında kendisine engel olan eksiklikleriyle cesurca mücadele ederek iddialı bir katılım sergiledi.
Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra yoldaşlarına verdiği güvenle Partimiz için stratejik düzeyde önemli olan çalışmalarda yer alan Baz yoldaşımız, bu süreci yaşamının en değerli anları olarak değerlendirdi. Öncü bir komutan olarak üstlendiği görev ve sorumlulukların ağırlığını ve ciddiyetini tüm hücrelerine kadar hisseden Baz yoldaşımız, yer aldığı çalışmanın hakkını vermek için kendisini tam anlamıyla mücadeleye adadı. Fedailiğin en süzülmüş halini yaşamının tümünde temsil ederek çağdaş bir derviş ve kendisini halkına adayan bir devrimci olduğunu kanıtladı.
Olgun, ölçülü ve mütevazı kişiliği ile bir Pîr olan Baz yoldaşımız, 25 Eylül 2020 günü Medya Savunma Alanları’nda şehadete ulaştı. Baz yoldaşımız; yaşamı, mücadelesi ve sıcak gülüşü ile her zaman bizlere öncülük yapmaya devam edecektir. Yoldaşları olarak Baz yoldaşımızın Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan yürüyüşünü mutlaka zafere taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
29 Eylül 2024
HPG Basın İrtibat Merkezi