HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Kemal'i anlamak, bir anlamda Önderliği anlamaktır. Kemal Pir'in kişilik ve mücadele özelliklerini, onun felsefe ve mantığını, yaşam ve mücadele tarzını anlamak, bizi Önderliği anlamaya, doğru pratikleşmeye ve başarıya götürür.


PKK'nin kurucuları arasında yer alan Cemil Bayık, Kemal Pir'in Apocu Hareketin ilk çıkış yılları ve sonrasındaki sürecini değerlendirdi. Bayık, yeni paradigmanın ve zihniyetin anlaşılabilmesi ve pratikleşebilmesi için Kemal Pir'in güncelleştirilmesi gerektiğini söyledi.

-Kemal Pir'in okul süreci, gençlik yılları ve kişilik özellikleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Kemal kişiliği komple bir kişiliktir. Bir devrimcide bulunması gereken özellikleri taşıyan önder bir kişiliktir. İdeolojik derinliği olan, sürekli kendini yenileyen, propaganda-ajitasyon yönü güçlü olan, eylem ve pratikleşme yanıyla bulunduğu ortamda kim olursa olsun güç güven veren bir kişilik. Dopdolu, oldukça temiz, moralli, coşkulu bir kişilik. Tüm yaşamını özgürlüğe adayan bir kişilik. Kendisine ait bir yaşamı olmayan, yaşamını da, ölümünü de özgürlük için ortaya koyan bir kişilik. Kısacası bir devrimci önderde, bir halk önderinde bulunması gereken kişiliği Kemal Pir'de görmek mümkün.


Böylesi bir yoldaşın yoldaşı olmak, hem büyük bir onur, hem de büyük bir borç altına girmektir.

Kemal'in gençlik yılları, okul içinde ve dışında, mahallelerde hep örgütleme ve mücadele ile geçen yıllardı. Hareketimizin bir grup olarak oluşumunda, saygınlık kazanmasında Kemal'in bu direnişliği, bu savaşçılığı, pratikçiliği, örgütçülüğü önemli bir yer tutar.


-Filistin'e gidişi oradaki tavır ve yaklaşımları hakkında bir bilginiz var mı?


Kemal Pir yoldaşı Urfa Cezaevi'nden baskınla alıp kurtardıktan sonra Başkan Apo'nun yanına göndermeyi düşündük. Kendisiyle konuştuğumda, "Seni Suriye'ye göndereceğiz, Önderliğin yanına gideceksin. Oradan da Filistin'e gidip eğitim göreceksiniz" dediğimde, başlangıçta bunu kabul etmedi. Gerekçesi de şuydu: "Ben ikinci kez örgüt tarafından cezaevinden çıkarılıyorum. Örgütün benim için emeği çok fazla. Hiç kimseye tanımadığı imkanları bana tanıdı. Benim örgüte karşı borcum var. Bu borcu ödemeden hiçbir yere gitmem" demişti. "Önderliğin de istemidir" dedim. "Önderliğin istemi" deyince kabul etti.


Kemal Kobani'deyken, Suriye-Kürt Sosyalist Partisi'nin Eczacı Abdi diye bir yöneticisi vardı. Onunla tanışıyor, dostluk kuruyor. Bir gün kendisine, "PKK'deki yetkin nedir? Kaç yıldır PKK'desin?" diye sorduğunda Kemal, "Başından beri bu hareketteyim. Fakat bu hareketin bir militanıyım. Hala da üye olup olmadığımı bilemiyorum" dediğinde, adam şaşırıyor ve "Nasıl olur, başından beri bu hareketlesin hala yetkili değilsin; üye olup olmadığını da bilemiyorsun. Bu mümkün değil" deyince, Kemal kendisine PKK gerçeğini, PKK militan gerçeğini anlatmaya çalışıyor.


-Kürtçe biliyor muydu? Bir Türk olarak Kürtlerle ilişkilerinde zorlanıyor muydu?


Kemal, bir Kürt veya Kürdistanlı değildi; Kürtçe de bilmiyordu. Kürtler hakkında biraz bilgisi vardı. Çünkü Önderliğin yanında kalmıştı. Kürdistan gerçeğini, Kürt insan gerçeğini kavramıştı. Kürtçe bilmemesine rağmen fazla zorlanmıyordu. Kürtlerle çok rahat ilişki kurabiliyordu. Kürtçe bilmemesine rağmen, rahatlıkla insanları etkileyebiliyordu.


Konuşmalarıyla, davranışlarıyla, üslubuyla, hitap tarzıyla bunu başarabiliyordu. Zaten Kemal'in özelliklerinden biri de insanlarla rahat ilişki kurmasıydı. Hemen her düzeydeki, her sınıftaki, her renkteki insanla rahat ilişkilenebiliyordu. Biraraya geldiği insanları çok rahat etkileyebiliyor ve harekete geçirebiliyordu. Bu bir önder devrimcide bulunması gereken bir özelliktir.

Kemal, insanların psikolojisini iyi kavrıyordu. Beynine ve yüreğine nasıl hitap edeceğini, nasıl kazanacağını çok iyi biliyordu.


Kürt insanı Kemal'i kendisine yabancı görmedi. Dilini bilmemesine rağmen, Kemal' i kendisinden biri olarak gördü. Kemal'e güven duydu, önder olarak gördü, saygı duydu, bağlandı. Çünkü Kemal Kürt halkına oldukça saygılı davrandı, değer verdi, onun uğruna her şeyini ortaya koydu.


-Eylemci yönü, pratikçiliği, doğallığı, yoldaşlık ilişkileri nasıldı?


Kemal demek, eylem ve pratik demektir. Kemal demek, doğal olmak demektir. Kemal demek, yaşam demektir. Önderlikte en önemli bir özellik, düşünce ile pratiği aynı anda yaşıyor olmasıdır. Düşünürken yapmak, yaparken düşünmek; birini diğerine tercih etmemek. Bizde bunu kendi şahsında gerçekleştiren ender yoldaşlardan biridir Kemal Pir. Kemal'de anında kavrama ve kavradığını anında pratikleştirme söz konusudur. Kemal eylemsiz yaşayamazdı. O nedenle yerinde duran biri değildi, fokur fokur kaynayan biriydi.


İlişkilerinde gerçek anlamda yoldaşlık yapmayı esas alırdı. Yoldaşını güçlendirmeyi, başarılı kılmayı esas alırdı. Kemal'le birlikte olan moralsizse moral bulur, inançsızsa inanç bulur, umutsuzsa onda umut güçlenir, disiplinsizse disiplin gelişir. Onda güçlü bir kişilik, düşünce, irade ve pratikleşme gelişir. Bunu gerçekleştirdiği için yanındakileri etkileyebiliyor, harekete geçirebiliyordu. Kemal'de sözün değeri çok büyüktü. Verilen söz mutlaka yerine getirilmesi gereken bir sözdü. Söz verip de sözünde durmamak, Kemal'de affedilmeyecek bir tutumdu.


Kemal Pir'de Önderliğe bağlılık söz düzeyinde değildi. Önderliği anlamak ve uygulamak düzeyindeydi.

-Kemal Pir'in örgüt içindeki misyonu neydi?


Kemal Pir'de hep hizmet etmeyi esas alma vardır. Hareketin, halkın çıkarlarını her şeyin üstünde tutma vardır. Tüm çabasını, enerjisini halkın, hareketin, yoldaşların ihtiyaçlarına harcama vardır. Hareketin, halkın ihtiyacını esas aldığı için, yetkiyi, mevkiyi fazla önemsemezdi.

-Sizce Öcalan Kemal Pir' i örnek verirken neyi anlatmak istiyor?


Başkan Apo, Kemal arkadaşı anlamak derken, Önderliğin anlaşılmasını istiyor. Çünkü Kemal Pir demek, Önderliği anlamaya çalışmak ve anladığı kadarını hayata geçirmek demektir. Önderliğin anlaşılmaması, yaşamsallaştırılmaması, Önderliğin boşa çıkarılması var. Bu Önderliğe de, halka da acı veriyor. Mutlaka Önderliğin zamanında anlaşılıp uygulanması gerekiyor. Eğer bu gerçekleştirilirse, büyük gelişmelere yol açar. Önderlik bugün Kemal Pir kişiliğinden bahsediyorsa, "Kemal ruhunu anlamak gerekiyor" diyorsa, bunun için diyor.


Kemal' i anlamak, bir anlamda Önderliği anlamaktır. Kemal Pir'in kişilik ve mücadele özelliklerini, onun felsefe ve mantığını, yaşam ve mücadele tarzını anlamak, bizi Önderliği anlamaya, doğru pratikleşmeye ve başarıya götürür. Bugün bu, bizim için her zamankinden daha fazla gerekli. Yarım saatlik bir konuşmayla Kemal Pir eğer yıllarca yürüyor, pratikleşiyor, pratiğinde de çok önemli gelişmelere yol açıyorsa, bizim hayli hayli bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunu gerçekleştirmemek, çok ağır, affedilmesi güç bir suç olur.


Kemal Pir nasıl ki daha Önderlik yalnızken, Önderliğin düşünceleriyle birleşmiş ve o düşünceleri hayata geçirmişse, bugün Önderliği kendisine esas alanların da, Önderliğin yeni paradigmasını, yeni stratejisini, taktiklerini, eylem çizgisini, özgürlük çizgisini, yaşam çizgisini Kemal'in yaklaştığı duyarlılıkla, sorumlulukla ele almaları ve bunu pratikleştirmeleri gerekiyor. Kemal'in güncelleştirilmesi budur.


Bugün korkunç bir inkarcılık var, sahte bağlılık var. Hem Önderlik ve Önderlik mücadelesinin yol açtığı gelişmeleri, yarattığı değerleri inkar etme var, hem de bağlılık adı altında sahte bağlılıkların gösterilmesi var. Bu ikisine karşı Kemal Pir gerçekliğini güncelleştirmek önem taşıyor. Çünkü Kemal'de ne sahte bağlılıklara değer verme var, ne de inkarcılığa, ikiyüzlülüklere. Bunlara karşı amansız davranma var, bunun panzehiri olma var. Önderlik gerçeğini buna karşı koruma, yaşatma mücadelesi var.


Kemal Pir' i anlamak, sosyalist ve emekçi kişiliği kendinde gerçekleştirmektir. Köleliği hangi biçimde olursa olsun, hangi gerekçeyle olursa olsun reddetmek, özgürlükte sonuna kadar karar kılmak demektir. Her türlü ihaneti, işbirlikçi teslimiyeti, başarısızlığı reddetmek demektir. Buna karşı amansız bir mücadelenin sahibi olmak demektir. Güzel bir insan, gerçek anlamda yoldaş olmak demektir. Her türlü kirden, pastan, gerilikten, çirkinlikten arınmak demektir.