HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Silvan’daki çatışmadan sonra herkes bir şeyler çizmeye, bir şeyler söylemeye başladı, saldıran saldırana. Türk kamuoyu açmış ağzını yummuş gözlerini, ağzına geleni söylüyor. Bu söylenenlerin sonucunun nereye varacağını ise hiç kimse hesaplamıyor. Laf olsun torba dolsun misalidir.

Başta şunu belirtmek gerekiyor: AKP hükümeti stratejisini değiştireceğini beyan ediyor. Bu sözler başbakan Recep Tayip Erdoğan’a ait. Kürtler bu durumu; AKP hükümeti daha önce illegal yürütmüş olduğu saldırıları, operasyonları, katliamları ve tutuklamalarını artık açık bir şekil de yürütecek, onun ötesinde de bu sözlerin hiç bir anlam ifade etmediği biçimde okuyor. Şimdiye kadar gizli yapılanlar, bundan sonra açıktan yapılacak, zaten AKP iktidara geldiğinden beri bunu bir biçimde yapıyordu. Gizli veya açıktan AKP saldırıları yapıyordu.

Kürtler için bunlar yeni değildir. Bilinen düşman politikalarıdır. AKP şiddetin dozajını yükseltecek, ‘’kadın çocuk ve yaşlı demeden gerekenler neyse yapılacaktır’’ politikası zaten biliniyor. Üslubuyla beyandır insan derler, AKP üslubuyla bellidir.

Türk kamuoyuna bakınca insanın acınası geliyor. O kadar masum o kadar zavallı hiç bir şeylerden haberleri olmadığı halde durduk yerde HPG gerillaları tarafından saldırılıp vurulduklarını düşünüyorlar. Böyle algılıyor ve Kürtlere yöneliyor. Kürtleri linç etmeye çalışıyor. neredeyse her buldukları kürdü öldürme teşebbüsünde bulunacaklar- ki, bunu yapmaya yeltenenler de var.

Bu vesileyle Türk aydınlarına bir kaç soru sormak gerekiyor.

1-  HPG gerillaları hiç bir biçim de saldırmadı ve pusu kurmadılar. En başta Türk ordusu aylardan beri o dağlarda operasyon üzerine operasyon düzenliyor. Bu operasyonların amacı nedir?

2- Eğer ordu insanları öldürmek için o dağlar da değil ise, o zaman o askerler orada ne yapıyorlardı?

3- Ordunun amacı insan avı değil ise binlerce asker neden o dağlara yığdırıldı?

4- Eğer siz gerçekten insan haklarından, insanın yaşam hakkından yana iseniz? O zaman başta Hatay, Erzurum, Dersim ve Şırnak olmak üzere onlarca gerilla yaşamını yitirdi, neden hiç bir tepki göstermediniz?

Eğer bu ordu gerçekten operasyon amaçlı ve insan öldürmek için o dağlara çıkmamışsa ve amaçları sadece pikniğe gitmek ise o zaman ne derseniz haklısınız. Bu durumda gerçekten Türk askerine yapılan bir haksızlıktır diyebilecektik.

Ancak işin özü hiç de böyle değildir. Sen ordunu her türlü teknik ile donatacaksın, tüm imkanları hizmetine koyacaksın, savunma pozisyonunda olan gerillalara karşı imha maçlı operasyonlar düzenleyeceksin, üzerine gidip kimyasal silahlar kullanacaksın, gerilla cenazelerini tanınmayacak hale getireceksin. tüm bu insanlık dışı uygulamaları yapacaksın. Ve gerillanın da buna karşı sessiz ve hiç bir şey yapmamasını isteyeceksin. Canımız isterse gelip sizi öldürürüz, canımız isterse sizi yaşatırız diyeceksin.

bu nokta da adama sormazlar mı? Sen bizim dağlarımıza bizi öldürmek için geliyorsun. Bu dağlarda insan avına çıkmışsın. Peki hiç avlana bileneceğini düşündün mü? Düşünmediysen artık düşünmeniz lazım.

Aslında bazı aydın geçinen kişilerle, generallerin düşünsel yapıları hiç birbirinden farklı değildir. Neden belirtmeye gereği diyoruz? bu generalin söylediklerine 7 yaşındaki bir çocuk bile güler. Bu generaller ne diyor? Çatışma esnasın da çıkan yangının HPG gerillalarının attığı merminin çekirdeğinin ısısı bu yangına sebebiyet vermiş. Elbette yaz aylarıdır. Mermiden çıkan ilk alevde araziyi tutuşturmuş olabilir. Ancak Türk ordusunun 250 kg, 500 kg ve bir tonluk kazanlar yine yüzlerce roket fırlatması arazinin tutuşmasına neden olmuyor da, gerillanın atmış olduğu merminin çekirdeği mi bu yangına sebebiyet veriyor? Bu düpedüz bir hinlik ve ipe sapa gelmeyen bir görüştür.

Türk kamuoyu ölümlerin son bulmasını gerçekten samimi ve içten istiyorsa, öncelikle siyasal ve askeri operasyonlarını derhal sonlandırması gerekiyor. Aksi taktir de operasyonlar sürdüğü müddetçe hiç kimse kalkıp da Kürt özgürlük hareketini şu veya bu şekil de suçlamasın, bu ölenlerin tek bir sorumlusu vardır o’da; AKP hükümetidir.

Siyasal alanda süreci tıkayan hükümet, askeri operasyonlarla Kürtlere gözdağı vererek, sürecin önünü kendi rotasına koyarak kendi hegemonyası kurmak istiyor.

Operasyonlar sürdükçe gerilla güçleri de meşru savunmalarını yapacaklardır. Aksisini iddia edenler yanılıyorlar. Operasyonlar her zaman ölüm getirir.

Kürt sorununu çözmek istiyorsanız, askeri ve siyasi operasyonları durdurup gereken adımları bir an önce atmanız gerekmektedir. Aksi taktirde ölümleri hep teşvik edersiniz.

Erdem Can