Faşist ve münafık düşman, bir kere daha kirli û vahşi yüzünü gösterdi. Halkımız, Önder Apo û Özgür Kürt’ün iradesine karşı tarihi ve alçakça komplo ve kalleşliğe karşı, dünyanın dört bir yanında ayağa kalktı ve bir kez daha Önder Apo’ya olan bağlılığını dosta ve düşmana gösterdi. Bu eylemlerde yurtsever halkımız, önderliği etrafından ateşten bir halka oluşturdu. Halkımızın bu duruşunu gerillalar olarak, özgürlük dağlarından selamlıyoruz. Bu coşku ve direnişinizle Önder Apo etrafında oluşturduğunuz ateşten halka, kardelenlerin güneşe yönelmesi gibi, dağlardaki karları eritiyor ve baharı erkene alıyor.
Bu direniş karşısında Semaların, Fikrilerin, Viyanların yüzlerinde özgürlüğün anlamlı bedel verme gülücükleri saçılıyor. Semalar ve Fikrilerin “Güneşimizi Karartamazsınız” şiarı ile, kendi bedenlerindeki ateşle, kendi küllerinden özgür yaşamı yarattılar. Şehit Viyan tanrıça görkemliliğiyle bedenini ateş topu yaparak, “Unutmak İhanettir” ve “Ben bu komplo ile yaşamayı kabul etmiyorum” deyip, Önderlik etrafında oluşturulan ateşten bağlılığı gürleştirdi û hep beraber haykırdılar; “Ya Önder Apo’nun özgürlüğü, ya Önder Apo’nun özgürlüğü.”
Direnişçi halkımız Kara Gün’ün 10. Yıl dönümünde, başta Amed ve Batman’da bütün komploculara, “Önderliksiz bir dünyayı başınıza yıkarız” mesajını yeniden verdi.
Düşman başta Batman ve Amed de vahşice analarımıza, gençlere ve çocuklara saldırdı. Bu da, katil Erdoğan’ın emri ve açıklamaları ile oldu. Zaten daha öncesinde defalarca, “çocukta olsa, kadın da olsa saldırılacaktır”, “hesabınıza gelmiyorsa, terk edin” deyip, soykırımların mesajını verdi.
Evet!
Biz bu sözleri hiçbir zaman unutmayacağız! Hiçbir Kürdistanlı da bunu unutmayacaktır!
Halkımız bilmelidir ki, mücadele tarihimizde, Erdoğan ve AKP hükümeti gibi bukalemun, iki yüzlü ve münafık görülmemiştir. Bu düşman, her türlü kirli savaş yöntemlerini özgürlük mücadelemize karşı kullanmaktan geri kalmamıştır. Bu düşman, evrenseli bir ahlaksızlıkla, kan dökücülüğe kara sevdalıdırlar.
Bu nedenle Amed halkı, 21 Şubatta münafık Erdoğan’ı Amed’e sokmamalıdır. Erdoğan’ın Amed’e gelişinin verdiği bir kaç mesaj var. Birincisi; ben anaları, gençleri, çocukları öldürüp coplayacağım ve yine de geleceğim. İkincisi; 21 Şubatta gerillalara karşı Zap’a yönelik yapılan kara seferinin yıldönümünde Enver Paşalığa özeniyor. Ama herkes Zap seferinin nasıl sonuçlandığını bilir. 21 Şubat’ta nasıl ki, Türk Ordusu Zap’a girmek istemiş, ancak kendilerini yağdan kıl çeker gibi kurtarabilmişlerse ve halkımız “Siwar hatin, peya çûn” sözleri ile tarihe Zap Destanı olarak mal etmişse, Erdoğan’ın Amed’e seferi de böyle olmalıdır.
Bundan dolayı Amed’deki halkımız Zap Direnişi gibi, Erdoğan ve etrafındaki satılmışlara, Zap tadında cevap vermeli, Türk Ordusunun yaşadığı hezimeti, yaşatmalıdırlar.
Ey Amed!
Sen direniş kalesisin. Kendi misyonuna göre ayağa kalk. Sen hiç gam etme, özgürlük dağlarındaki ve şehirlerdeki gerillaların, nasıl ki düşmanın kalbinde Zap ve Oramar yaralarını açtıysa, baharla beraber daha bir çok yara açacaktır. Gerillanın kalbi ve duyguları sizinle, Güneşle ve surlarla beraber özgürlük halayındadır.
Sen hiç gam etme, nasıl ki yıllardır surların Vedat Aydınları ve Zekiyeleri göğsüne bastırıp yüzlerce direnişte seni korumuşsa, bundan sonra bu misyonunu yerine getirecektir.
Ey kadim Amed surları!
Sen Kürdistan’ın gerdanı ve süsüsün. Sen hiç gam etme, çocukların özgürlük dağlarında, senin için mücadeleyi yükseltecekler ve seni özgürlüğe kesinkes ulaştıracaklardır.
Ey Amed gençliği!
Sen kendin bu acı ve zulmü yaşıyorsun. Bak ve gör, kendi kalbinde bu zulmü nakşet! Bu vahşi ve faşist düşmana karşı, kendini hazırla. Karşında iki yol var:
Birincisi; özgürlük dağlarına yönel ve intikam gerillası ol.
İkincisi; serhildanlarda molotofunla, taşlarınla, sapanınla, silahınla halkının meşru savunmasını yap. Mevzilerini sağlamlaştır. Sen serhildanların savunma gücüsün. Eylemlerde birinci görevin, halkın savunmasıdır.
Ey Amed gençliği!
Unutma ki, analarımıza karşı tazyikli su, göz yaşartıcı bomba ve cop kullanan bu polis çetelerinin de, çocukları ve aileleri var. Bu kendini satmış güruhların ve AKP, CHP ve MHP gibi partilere çalışanların da çocuk ve aileleri var.
Ey Amed gençliği!
Ne olursa olsun, din ve kan siyaseti yapan Erdoğan münafığının ve etrafındaki sürüngenlerin, o kirli ayaklarıyla Amed’i kirletmelerine izin verme.
Sloganımız; “Zap’a girilir, ama çıkılmaz” Belki Erdoğan ve satılmış ayaktakımı ve sürüngenleri, ordusu ve polisiyle Amed’e girebilir ama çıkışları öyle kolay kolay olmamalı. Bütün dünya bilsin ki, burası Amed’dir, burası başkenttir, burası KÜRDİSTAN’dır.
Ey Amed!
Ey kadim burçlar!
Ey Kürdistan’ın kalbi!
Senin gerillaların saldırıları karşılıksız bırakmayacaktır. Zap Direnişinin yıldönümünde, serhildana kalk! Sen düşmanın tankından, panzerinden, G-3’ünden, copundan ve kimyevi gazlarından daha güçlüsün. Ve bu direniş gücünle özgürlüğe yürü, bu direniş gücünle insanlık düşmanlarının üzerine yürü. Yürü ve diren! Diren ki özgürlük ve adalet sağlansın. Diren ki, bir daha zebaniler sana karşı savaş açamasın. Diren ki Güneşimiz desin; “Amed bu sana yakışır!”
Zaten bunun dışında sana ne layık olabilir ki!
Haydi kalk ve tüm Kürtlere öncülük et!
Rûbar Andok