Haki Karer bir Türkiye devrimcisi. Ordulu. Üniversite yıllarında daha sonra PKK’yi kuracak olan Özgürlük hareketinin önderliğini 1973 yılında tanıyacak. Birlikte kalacaklar. Ve Kürdistan devriminin ilk adımlarını birlikte atacaklar. Ve Kürdistan’a ilk adım atacak olan Kürdistan devrimcilerinden olacaktır Haki Karer.
Haki Karer’i bizler PKK önderliğinden tanıdık. Yine Haki Karer yoldaşla birlikte kalan yoldaşlardan tanıdık.
Haki Karer Antep’e çalışmalara gittiğinde tek bir ilişkisi yoktur. Tanınan ve bilinen tek bir ailesi yoktur. Kürtlük adına ya da Kürdistan adına hareket etmek kendi başına tehlike olmasının da ötesinde, ciddiye alınmak bile ciddi bir meseledir. Kürtlük yok sayıldığı gibi Kürtlerde kendilerini inkar etmişlerdir. Öyle ki özümsenme denilen gerçeklik tam surat yürürlüktedir.
İşte Haki Karer böylesi bir ortamda Antep’te çalışmalar yürütecektir. İmkansızlıkların ötesinde bir zemin mevcuttur. Ankara’da 1976 yılında çıktığında birlikte getirdiği bir tek pıl pırtısı vardır. Başka da hiç bir şeyi yoktur. Yol parası bile ancak Antep’e kadar yetmiştir. Ancak Haki Karer Antep’e Kürdistan devriminin temelini atmak için gelmiştir. Yani Kürdistan ve Türkiyeli gençleri örgütlemeye, işçileri örgütlemeye derken devrim yapmaya gelmiştir.
Haki Karer yoldaşın yaptığı ilk iş kendisine bir iş bulmaktır. Bulduğu iş ise hamallıktır. Hamallık yapacaktır. Hamallık parasıyla bir oda kiralayacaktır. Hamallık yaparken adım adım etrafındaki gençlerle konuşacak, derneklere gidecek, gençlerin bulunduğu okullara gidecek ve de tartışacaktır. Düşüncelerini gençliğe taşıracaktır. Düşüncesini aktardığı, etkilediği gençlerle daha yakinen ilişkilenecektir. Gençlik çalışmasının yanı sıra Kürdistan’a gelmiş olan diğer devrimci yoldaşlarla örgütsel çalışmalarını da yürütecektir.
Artık sıra eğitime gelmiştir. Gençlere eğitim verecektir. Hamallıktan elde ettiği gelirle eğiteceği gençler için ekmek alacak, zeytin alacaktır. Özcesi bir ev kuracaktır. Ve onun oluşturduğu evler tamamen birer okuldurlar. Hem hamallık hem de gençlere eğitim vermek onun temel çalışması olacaktır. Ve tabii dediğimiz gibi günlük olarak Antep’te ideolojik çalışmalarını kesintisiz sürdürecektir. İdeolojik çalışmanın en temeli okumaktır, diğer önemli bir husus ise alanda bulunan Türkiye solu ve Kürt reformist sol çevreleriyle tartışmalar yürütmektir. Kürdistan Devrimcilerinin düşüncelerini Kürdistan’a yayabilmeleri için öncelikli olarak diğer sol çevrelerle tartışmalarda kendi farklarını ortaya koymaları gerekiyor.
Dikkat edilirse sıfırın çok altında bir gerçeklik vardır. Kürdistan Devrimcileri sıfırın altında bulunan şartlarda çalışmalar yürütmektedir. Birde tehlikeler had safhadadır. Devriminin başarılacağı belirsizdir. Bir devrimci olarak Kürdistan’da ayakta kalmak bile bir mucize iken, Haki Karer bir Türk olarak Kürdistan’a Kürdistan devrimi için gelmiştir. Ve Haki Karer yukarıda dile getirdiğimiz tarzda Kürdistan’da çalışmalar içerisine girmektedir. Bir dakikasını bile boşa harcamadan, büyük bir ciddiyetle, büyük bir irade ile çalışmalara yüklenen bir devrimcidir. Dönemin temel çalışması kadro yaratmak olduğu için adeta gece gündüz kadro yetiştirmek için insanlarla uğraşmaktadır. Kadro olabilecekleri ise özel ele alarak eğitmiştir. Eğitirken bizatihi hamallık yaparak gençlerin ihtiyaçlarını karşılamıştır.
Herkes bilir ki Haki Karer’in Kürdistan’da yürüttüğü çalışmalar tüm PKK militanları içerisinde en etkili çalışmalar olmuştur. Antep ve Pazarcık’ta yine bir aralar Adana’da çalışmalar yürütmüş olan Haki Karer her şart altında her zaman büyük başarılar elde etmiş olan bir Önderlik yoldaşı olmuştur. Önderliğin Haki Karer için: “Gizli Ruhum” dediği gerçeklik budur.
Şimdi bir 18 Mayıs’ı yaşıyoruz. Haki Karer’in katledilişinin ardından tam 36 yıl geçti. Ve biz bugünümüze bakarken yaratılan her değerde Haki Karer’i görüyoruz. Haki Karer’in yarattığı değerler bugünde varlığını koruyor. Yine Haki Karer’in anısına kurulan PKK’nin yarattığı her değerde onu görmemek için kör olmak gerektiğini de biliyoruz.
Evet, Haki Karer’i anarken, yeni dönemin tümden, tamamen Haki’ce yaşamanın ve çalışmanın zamanı olduğunun bilinciyle herkesi ama herkesi Haki’ce çalışmaya çağırıyoruz. Adeta iğne ucuyla kuyu kazarcasına çalışmış olan, eğiteceği gençleri eğitebilmek için hamallık yaparak karnını doyuran Haki yoldaşın tarzıyla dönemin tüm görevlerine yüklenmek olmazsa olmaz devrimci bir görevimiz olduğunun bilinciyle yeniden herkesi Haki’ce çalışmaya ve yaşamaya davet ediyoruz.
Kasım Engin