HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

hakikatBir süredir genelkurmayın Kürt gerillalarıyla çıkan çatışmalar sonrası literatürlerini değiştirdiğini görüyoruz. Eskiden öldürdük sözleri yerine şimdi “şu kadar teröristi etkisizleştirdik” diye kamuoyunu hem de böbürlenerek bilgilendirdiklerine tanık oluyoruz. Doğrusu “medeni” olmanın bir sonucu mu Türk genelkurmayının artık öldürdük demeyip etkisizleştirdik demesi insanı çok düşündürüyor. Etkisizleşmenin ne anlama geldiği gerçek etkisizleşmenin özünde ne olduğunu anlamaya kavramaya çalışmak lazım. Bir taraf için “etkisiz denilenin” bir diğer kesim için ne kadar değerli etkili olduğunu görebiliriz.
Tarihe baktığımızda eğer bir halkı soykırımdan geçirme temelinde yürütülen savaş ve saldırılara karşı direnip en azından halkın bir kesiminin genelkurmayın deyimiyle “etkisizleşmeseler” idi bir halkın yaşama imkânının olamayacağı aşikârdır. TC’nin yıllarca inkâr ve imha politikası temelinde bir halkı nasıl etkisizleştirmek istediğine tanığız, okuyor, öğreniyor ve görüyoruz. Ve eğer Kürt halkı yüzyıllarca bir biçimde direnmeseydi, bedeller vermeseydi bugün tarihten silinmişte olabilirdi. Demek ki bu kelimeyi kullananların ne kadar tarihsel bilinç sosyoloji ve psikoloji biliminden uzak oldukları anlaşılmaktadır. Ne kadar gafil ve içi boş oldukları görülmektedir. TC Tarihte bu yöntemi çok yoğun kullanarak direnenleri “etkisizleştirerek” bir halkı, Kürt halkını tarihten silmek istedi. Bunun yakın tarihi örneklerini Seyit Rıza’ların şeyh Sait’lerin darağacına çıkarılıp idam etmekle, güya Silmek istendi.  Özünde, onların şahsında Kürt halkını da etkisizleştirmek istediklerini bilmekteyiz. Bunlar tarihsel belleklerimizden silinmedi ve silinmeyecek.
Bu gün de aynı soykırım zihniyeti, Sayın Öcalan’ı da İmralı’ya hapsedip etkisizleştirmek istemedi mi? Peki ne oldu? Sayın Öcalan Her geçen gün daha da güçlenerek eğer önce bir ırmak idiyse simdi bir deryaya dönüştü. Kendisi, gerek ideolojik -felsefik düzeyde gerekse örgütsel etkinlik düzeyi sonucu milyonlarca kitleyi nasıl da fedaileştirerek coşkuyla özgürlük hareketine katığına tanık oluyoruz.
Köleler etkisizdir işte Kürt halkını köle durumundan kurtarıp özgürlüğün arifesine getiren Sayın Öcalan’ı ve bir halkın özgürlük savaşçılarına nasıl “etkisizleştirdik” diyebilirsiniz? Zilan’a ( Zeynep Kınacı) kemal pir’e Agit’e (Mahsum Korkmaz) Beritan’a (Gülnaz Karataş) Rüstem Cudi, Sımkolara siz “etkisiz” mi diyorsunuz? Yada “etkisizleştirdik” mi diyorsunuz? Kürdistan dağları şahittir ki onlar bu toprağın fedai gençleri olarak bu halkın yüreğinde gerçek yerlerini aldılar, tarihi görevlerini yerine getirmenin huzuru içinde şimdi uyuyorlar. Ve onların bu direnişlerinin etkileri bir halkı etkili kılmıştır.
PKK çıkışı ile şu tarihi tespit yapıldı eğer Kürt halkı gerektiği kadar Kürt vatanı için yine genelkurmayın deyimiyle “etkisizleşenler” vermeseydi asla varlığını koruyamaz ve özgürleşemeyecekti. Bu tespitle yola çıkıp bu güne kadar bu vatan için on binleri bulan Kürt genci kız erkek toprağa düştü. Tabi ki işte size göre bunlar “etkisizleşti.”
 Bre gafiller hâlbuki bunlar gerçekten etkisizleşmeyle yüz yüze kalan Kürt halkını yeniden diriltti, ona özgürlük ruh, cesaret, irade, bilinç ve örgüt kazandırarak etkili kıldı ve bu gün de Ortadoğu halkları arasında onurlu bir halk olarak yerini almasına vesile oldu.
Her bir toprağa düşen o gençlerin, Kürtlerin ulusal birliği ve demokratik uluslaşmasında nasıl bir rol oynadığını biliyor musunuz? Daha otuz yıl öncesine kadar Kirmanşah ile Dersim, Afrin ile Ranya birbirlerini tanımazken bu gün ulusal birliğin çimentosu onların kanı ile yoğruldu ve bu gün her dört parçada eğer büyük bir uyanış özgürlüğe yürüyüş varsa kuşkusuz onların sayesinde oldu. İşte sizin “etkisizleştirdik” dediğiniz bu gençler ulusal onurun özgürlüğün abideleri oldular efsaneleşip, kutsallaşıp, ölümsüzleştiler. Amed’in, Colemerg’in, Geverin, Elih’in Muşun, Van’ın özcesi en büyük Kürdistan parçasının otuz yıl öncesi ile mukayesesi yapıla bilir mi?  Kürdistan’daki bu direnişi ve bu Şehirlerin birer devrim merkezi haline geldiklerini görmüyor musunuz? Kör müsünüz? Etkisizleştirdiğinizi düşündüklerinizi morga gönderip daha sonra morgdan alınırken bu gençlerin yüz binler tarafından nasıl da coşku ile karşılandığını görmüyor musunuz? Bu halkın en yüce değerlerine “etkisiz” dediğinizin farkında mısınız?  
Sizin ne kadar insani özelliklerden mahrum, cellat kafası ile sorunlara yaklaştığınızı görmemek mümkün değil. Maneviyattan ne kadara uzak olduğunuz anlaşılmaktadır. Anlaşılıyor ki,” öldürdük” kelimesi yerine “etkisizleştirdik” demeyle cellatlığınızı kamufle etmeyi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
Yakın tarihe göz gezdirdiğimizde şimdi ki Necdet Özel-Erdoğan güruhu gibi, Çiller-Doğan Güreş çetesi de bu halkın çocuklarını “etkisizleştirerek” bu halkı bitirmeye çalışmadılar mı? Hatırlıyoruz Çiller üstüne basa basa “ya bitecek ya bitecek” diyordu.  94-95 yıllarında bir günde yüze varan Kürt gerillası ve Kürt halkından insanların özgürlük için toprağa düştüğüne tanığız. Ama ne oldu? Tarih neyi gösterdi? Şimdi “etkisizleşen” Çiller ve çetesi mi yoksa efsaneleşen o gençler mi oldu?
Tarih tanıktır ki özgür yaşam yolunda toprağa düşen o gençler efsaneleşerek en etkili konuma gelirken, Çiller ve çetesi tarihin çöp sepetine yuvarlandılar. Eğer mevcut AKP zihniyeti bu şekilde devam ederse tarihin bir tekerrürü gerçekleşerek Erdoğan ve Özel’in etkisizleşeceğini görmek için kâhin olmaya gerek yok. Ve ben bunu görüyorum, tüm tarih bilinci olan her kesin bunu gördüğüne de inanıyorum.
Ayrıca genelkurmayın mevcut zihniyeti sonucu, herkesi kaygılandıran bir durumla karşı karşıyayız, bu mantığın bu zihniyetin sonucu maalesef iki coğrafya arasında yaşanan, olayları algılamada büyük bir ayrışma, uçurum oluşmuş olmasıdır. Bir tarafta en değerli en “etkili” olanlar bir diğer tarafta “etkisizleştirilmesi gereken teröristler” olarak lanse edilmektedir. Kuşkusuz bu topraklarda barış isteniyorsa bu mantığa derhal son verilmelidir. AKP bu halkın en yüce değerlerini kızlarını oğullarını” etkisizleştirirken” nasıl olurda bu halkla kardeşçe ve dostça yaşamı hedefleyebilir. Bu nasıl bir mantıktır? Bu mantık barış getirebilir mi?
Tarih bu “etkisizleştirdiklerinizi” düşündükleriniz karşısında diz çöktüğünüze tanık olacaktır.  
Hüseyin Rojhat