HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

milliyetcilik kirletici12“Tüm 19. ve 20. yüzyıl milliyetçilikleri toplumsal meşruiyet ideasıyla bağlantılıdır. İçte sınıf çelişkilerini gizlemede, dışa doğru saldırganlığa teşvik etmede milliyetçilik büyük rol oynar. Milliyetçiliği kapitalist devletin ideolojik silahı olarak anlamak, yayıldığı dönemleri doğru kavramak açısından önemlidir. Milliyetçilik aynı zamanda devletteki merkeziyetçiliği güçlendirir. Daha demokratik federal yapılara karşı devlet milliyetçiliği, merkezi-üniter yapılara kayar. Buradan faşist ve totaliter devlet anlayışına geçilir. Toplumsal hastalığın histeriye dönüşmesi, kapitalist sistemin faşist ve totaliter devlet biçimine yönelmesiyle at başı gider. Sonuç, kapitalizmin intiharıdır. Birinci ve ikinci dünya savaşları bu anlamda milliyetçilik dozajının aşırı kullanılmasından doğan sistemin intihar eylemleri olarak da düşünülebilir. Kendisi uygarlık krizi olan kapitalizmin en genel ve derinlikli krize, kaosa girme sürecidir” diyor Kürt halk önderliği. 

Milliyetçiliğin bundan daha anlaşılır bir şekilde tarif edilmesi zordur. Dünyamızda son yüz yıllarda insanlığa yaşatılan acıların tümünün kökeninde kesinlikle bu hastalıklı yapının rolü vardır. Birilerinin çıkarlarını savunan devleti, bir ulusa ait olduğunu söyleme ve hatta o topluma yutturma başarısı esasta bir toplumu hasta kılma sürecidir. Birilerinin çıkarları temelinde şekillenmiş bir yapıyı ayakta tutabilmek için genelin olduğunun hissini vererek ayakta tutmak çok önemli bir yalanın insanlığa yutturulmasının başarısıdır. Burjuvazi bu yalanı topluma yutturabildikçe ayakta kalabileceğini bildiği için tüm hünerini ulus devletinin inşasına vermiştir. Çünkü ulus devleti inşa etmek demek kendi çıkarlarını yüz yıllarca yeniden sürdürebilmek demektir. İşte bu yeniden yürütebilmenin kimliği daha doğrusu yürütecek olanın mayası milliyetçiliktir. Milliyetçiliği çok etkili kılabilmek için dinler kadar etkili işleyerek toplumsal hafızalara yerleştirmek gerekir. Bunu yapan başarır, bunu yapamayan başaramaz.

Nitekim kapitalizmi dünyaya egemen kılmak isteyenler bunun için ilk elden milliyetçiliği her yere empoze etmeye çalışmışlardır. Her topluma bunu nüfus ederek geleceklerini garanti altına almışlardır. Öyle ki dünyanın her yerine ama her yerine bu hastalığı götürerek herkese bulaştırabilme yeteneğini göstermişlerdir.

Daha dün birlikte yaşayanlar birbirlerinin boğazlamasına kadar gidebilmişlerdir. Birbiriyle ortaklaşa haksızlıklara karşı durması gerekenler birbirinin katili haline getirilebilmişlerdir.

Dağılan Osmanlının küllerinden şekillen milliyetçilik yüz yıllardır birlikte yaşayan halkları düşman kılmıştır. Ermenilerin soykırımını başka nasıl izah edeceğiz? Asurililerin katledilişlerini başka nasıl izah edeceğiz? Yunanların katledilişini başka nasıl izah edeceğiz? Özcesi bu toprakların birbirine karşı düşman edilişlerini başka nasıl izah edeceğiz?

Benzer durumu sözde medeniyetin beşiği olan Avrupa’da da görüyoruz. Altı milyon Yahudi’nin katledilişinden söz edilirken bu durumu hangi insan vicdanıyla izah edeceğiz? Avrupa’nın neredeyse her yerinde gelişen Holocaustları kim nasıl izah edebilecek? Ya da ne bilelim Ruanda’da yüz yıllarca birlikte yaşamış olan etnisitelerin birbirini palalarla katletmesini nasıl izah edeceğiz?

İnsanlık bu katliamları kolay kolay izah edemez. Çünkü insanlık tarihinde bu durumlar istisnaidir. Toplumsal histeri anlarıdır. Cinnet anlarıdır bu katletme anları.

İşte bu toplumsal histeri anları ya da cinnet anlarının tek bir izahı vardır, o da Milliyetçiliktir.

Birinin başkasında üstün olmadığı bu dünyada, herkesin aynı haklar temelinde geldiği bu dünyaya, birilerinin “özel, seçilmiş, farklı” olduğunun duygusunu halklara pompalamak tek kelimeyle insanlık dramlarına davetiye çıkarmak olduğu gibi, insanlığa karşı suç işlenmesinin temel dürtüsü haline getirilmesidir. Bu ise vicdanları kirleten bir durum olduğunu hiç kimse inkar edemez.

Özcesi milliyetçilik hangi rengi olursa olsun, kirleticidir. İsterse bunun adına ilerici milliyetçilik değin, isterse gerici milliyetçilik değin. İsterse bilimsel milliyetçilik değin, isterse başka türlü bir milliyetçilik değin. Her türlü milliyetçilik kirleticidir. Ve her milliyetçilik insanlığa karşı suç işlemek için potansiyel olarak hazır olan bir ideolojidir. Bu gerçeği bilerek her türlü milliyetçiliklere karşı durmak bir insanlık duruşu ve görevidir.

Bitti

Şıho Dirlik