HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

ozgurluk yuruyusuKürtler 14 Temmuz’da yeni bir özgürlük yürüyüşü başlatıyor. Başta gençler ve kadınlar olmak üzere tüm halk 14 Temmuz’a hazırlanıyor. Hummalı bir çalışma ile hazırlığı yapılan yürüyüşün adı “Öcalan’a Özgürlük”! 14 Temmuz Kürt Halk Önderi’nin özgürlük sürecinin başlangıç tarihi olacağa benziyor. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve yurtsever olan tüm Kürtlerin bu işte sonderece kararlı oldukları görülüyor.

Gerçekten de 14 Temmuz böyle bir özgürlük günü olmayı fazlasıyla hak ediyor. Büyük Ölüm Orucu Direnişinin başlangıç günü olan 14 Temmuz, otuz yıldır Kürtler tarafından “Ulusal Onur Günü” olarak anılıyor. Büyük direnişin otuzuncu yıldönümünde Kürtler “Öcalan’a Özgürlük” şiarıyla ulusal onuru ve mücadeleyi zirveye çıkarıyor. Mehmet Hayri Durmuş’un, Kemal Pir’in, Akif Yılmaz’ın ve Ali Çiçek’in ruhları meydanlara iniyor.

Herkes çok iyi biliyor ki, PKK’nin otuz yıllık yenilmez direnişinin temelinde Diyarbakır zindan direnişi ve 14 Temmuz Ölüm Orucu eylemi bulunuyor. Bu öyle bir eylem ki, etkisi hiç azalmıyor, anısı taptaze ve etkisi her geçen gün artıyor. Kenan Evren örneğinde görüldüğü gibi büyüklüğünü düşmanına bile kabul ettirmeyi bilen bu eylemin etkisi her gün capcanlı bir biçimde yaşıyor. Otuz yıldır üzerinde yükselen fedai özgürlük mücadelesi ile Kürt halkı yeniden dirilmiş ve bir demokratik ulus haline gelmiş bulunuyor.

Hiç kuşkusuz böyle eşi bulunmaz bir eyleme yönelirken eylemciler ne yaptıklarının bilincindeydiler. “Ölüm orucuna başlıyorum, mezar taşıma borçlu yazılsın” derken M. Hayri Durmuş ne söylediğinin derin idrakı içindeydi. Doğru yer ve zamanda son sözü doğru söylemenin gururu ve huzuru içinde eyleme yürüdü. Onlar bugünü otuz yıl öncesinden görebilecek kadar öngörülü ve derin bilinç sahibi idiler.

Kabul etmek gerekir ki, insan soyunun yapabileceği en zor eylem açlık grevi ve ölüm orucudur. En zor fedai eyleminde bile bir anda ölünürken, bir ölüm orucunda belki de yüzbin kez ölünür. Baştan sona bir nefs, irade ve bilinç savaşıdır. Bunun içindirki bütün büyük ideolojiler ve dinler en güçlü eğitim ve bilinçlenme yeri olarak oruç tutmayı öngörmüşler. Mensuplarını oruç tutturarak, inzivaya çekerek terbiye etmişlerdir.

O nedenle, eğer çok derin bir bilinç, sağlam bir irade, yüksek bir inanç ve nefs hakimiyeti olmazsa açlık grevi ve ölüm orucu yapılamaz. Böyle bir eylemde sonuna kadar gidilemez. 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişinin sonucu gösteriyor ki, Hayri, Kemal, Akif ve Ali’de dile gelen PKK militanlığının bilinci, iradesi, inancı ve nefs hakimiyeti tamdır. Yeni Kürt insanı ve toplumu işte bu temelde şekillenmiştir.

14 Temmuz eylemcilerinin direniş ruhu ve bilinci otuz yıllık mücadele içinde yeni bir toplum yaratmıştır. Gün gelmiş bu ruh ve bilinç gerilla olmuş, gün gelmiş serhildana dönüşmüştür. Gün gelmiş gençliği etkilemiş, gün gelmiş kadını harekete geçirmiştir. Bir toplumun yediden yetmişe içinde yer aldığı tarihin en büyük özgürlük hareketini ortaya çıkartmıştır.

Ölüm orucu çizgisinde fedaileşen bu hareket ve halk, şimdi 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu Direnişinin otuzuncu yıldönümünde yeni bir özgürlük yürüyüşü başlatıyor. Daha doğrusu otuz yıl önce başlatılmış olan bu yürüyüşü yeni bir aşamaya taşıyor. “Öcalan’a Özgürlük” şiarıyla Önder Abdullah Öcalan’ın ve Kürdistan’ın özgürleştirilmesi adımını atıyor. Bu biçimde M. Hayri Durmuş’un, Kemal Pir’in, Akif Yılmaz’ın, Ali Çiçek’in çağrısına cevap vermek istiyor. Bu biçimde 14 Temmuz direnişçilerinin amaçlarını gerçekleştirmek istiyor.

1982 yılında Diyarbakır zindanında yapılandan otuz yıl sonra 2012 yılının 14 Temmuzunda da yeni bir onurlu özgürlük çıkışının yapılacağı anlaşılıyor. Otuz yıl önce bir avuç savaş esirinde dile gelen özgürlük bilinci ve iradesi, şimdi yüzbinleri kucaklar hale gelmiş bulunuyor. Nasılki otuz yıl önce Diyarbakır zindanındaki tutsaklar ölüm orucu direnişine koştularsa, onuru ve yaşamı bu direnişte gördülerse, şimdi de tüm Kürt halkı Kürdistan’ın dörtbir yanından Amed’e koşacağa, onuru ve özgür yaşamı Amed meydanında kazanmak isteyeceğe benziyor. Günlerdir Kürdistan’ın dörtbir yanında yürütülen hummalı çalışma bunu açıkça gösteriyor.

Çünkü Kürt halkının onuru ve özgürlüğü kazanmak için başka çaresi kalmadı. Bu halk otuz yıldır her yönteme ve çareye başvurdu. 1982 Temmuz ve Ağustos sıcağında yüzlerce evladını Diyarbakır cezaevinde dört duvar arasında ölüm orucuna yatırdı. 1984’ten itibaren en eşitsiz koşullarda özgürlük için direnmek üzere binlerce evladını dağlara gönderdi. 1990’dan beri tam yirmi iki yıldır yaşlı-genç ve kadın-erkek demeden tüm halk olarak meydanları dolduruyor. Yemeden içmeden, durup dinlenmeden özgürlük ve onur için yürüyor. Her türlü faşist baskı ve teröre göğüs geriyor. Binlerce şehit vererek onurlu ve özgür yaşama ulaşmaktan asla vazgeçmiyor.

Kürtlerin onur ve özgürlük için harcadıkları çaba bunlarla da sınırlı değil. Tam yirmi yıldır onurlu bir barış ve demokratik çözüm için çaba harcıyor. Bu yolda onlarca barış ve çözüm projesi sunmuş, her türlü zorluğa göğüs germiş bulunuyor. Ondört yıldır Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı işkence sistemi içinde tutulmasının ifade ettiği hakarete ve baskıya dayanıyor.

Bu konuda TC Hükümetlerinden gelen gideni aratıyor. En son AKP hükümeti, on yıldır iktidarda olmasına rağmen demagoji ve oyundan başka bir şey geliştirmiyor. Kürt Halk Önderi’nin, Özgülük Hareketinin ve halkın onurlu barış ve demokratik çözüm için harcadığı bütün çabalara daha inceltilmiş bir inkâr ve imha sistemiyle, daha tehlikeli bir kültürel soykırım rejimiyle karşılık veriyor.

Kürt halkı bütün bu olup bitenleri anlayabilecek ve tüm bunlara karşı mücadele edebilecek durumdadır. Artık Kürt halkının mevcut durumun devam etmesine sabrı kalmamıştır. Özgürlüksüz, statüsüz, Önderliksiz yaşamak istemiyor. Bu tutumunu 14 Temmuz günü Amed meydanında dost-düşman herkese gösterecek. Kürdistan’ın dörtbir yanından Amed’e akarak ve Amed özgürlük meydanını milyonluk kitleyle doldurarak “Öcalan’a Özgürlük ve Kürdistan’a Statü” talebini ortaya koyacak.

Şurası çok açık ki, 14 Temmuz günü Kürt halkının nabzı Amed meydanında atacak. Kürt halk iradesi “Öcalan’a Özgürlük” şiarıyla Amed meydanını dolduracak. 14 Temmuz 2012 günü Amed meydanını dolduracak olan Kürt halkı, otuz yıl önceki gibi yeni bir özgürlük yürüyüşü başlatacak!..

Bu temelde genç-ihtiyar, kadın-erkek tüm Kürt halkını Amed meydanına akarak tarihi onur ve özgürlük yürüyüşüne katılmaya çağırıyor, otuz yıl öncenin kahraman zindan direnişçilerini, Mazlum’ları, Dörtleri, Hayri’leri, Kemal’leri, Akif ve Ali’leri saygı ve minnetle anıyoruz! Ölümsüz anılarını otuzuncu yıldönümünde yeni bir özgürlük yürüyüşü başlatarak yaşatıyoruz!..

Selahattin ERDEM
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA