HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Sanatçı insan ince ruhlu insandır. Toplumsal sorunlara karşı duyarlı duran ve yaşayandır. Ve belki de en büyük sanatçılık yaşanan toplumsal sorunları en çarpıcı bir şekilde dile getirerek bu sorunların çözümünde rol oynayandır.

Evet, sanatçı toplumsallığa en fazla katkı sunandır. Ve gelecek günlerin daha aydınlık geçmesi için de hayallerini özgür bırakarak toplumun hizmetine gönüllüce koşandır. Bunu yapmayana sanatçı demek herhalde bir zorlama olur. Komersiyel çıkarlar için sanatla uğraşana dediğimiz gibi sanatçı demek bir zorlama olmalıdır.

Biz gerçekten de sanatla uğraşanları sanatçılar olarak ele alıyor ve bu temelde bir değerlendirmeye gitmek istiyoruz. Bir gerilla olarak sanatçılara belki de en yakın duran insanlar olarak seslenmek yanlış olmayacaktır.

Yıllardır süren bir özgürlük mücadelesi vardır. Yıllarca inkar edilen, yok sayılan, imha edilen, hakaretlere uğrayan, katledilmeleri adeta normalleştirilen bir halktan bugün meydanlarda gür haykıran, kendisi olmuş, kimseye boyun eğmeyen bir halk yaratılmıştır. Boynu bükük, ezik, kendisine güvensiz olan bir Kürt’ten kendisine güvenen ve gittikçe de özgürlük yoluna giren bir Kürt yaratılmıştır.

Hiç şüphe yoktur ki özgürlük yoluna girmek için çok ağır bedeller ödenmiştir. Binlerce gerilla canını bu özgürlük uğruna feda etmiştir. Yine Türk devleti tarafından da binlerce asker ölmüştür. Tahribatı olmayan savaşlar yoktur. Her savaşın tahribatları mutlaka vardır. Zararları da vardır. Ancak bir yerde onursuzluk dayatılıyorsa buna karşı yapılacak başka herhangi bir yol kalmamışsa onurlu olmanın bir yolu olarak özgürlük savaşı yürütmek, özgürlük savaşçısı olmakta bir o kadar yerinde olan bir insan olma tavrıdır.

Dediğimiz gibi savaşların mutlaka zararları vardır. Bunun için denilir ki her savaşın bir barışı vardır. Ya da her savaşın barışı mutlaka olmalıdır. Yaratılmalıdır. Bu barışın oluşması için her insanın mutlaka görevleri vardır. Olmalıdır.

Bir yerde bir sorun varsa, bir yerde bir çatışkı varsa, bir yerde bir savaş varsa bunu durdurmak için duyarlı insanların bir araya gelerek elinde geleni yapmaları insani bir görevdir. Toplumda en duyarlı insanlar olarak bilinen sanatçılar ve aydınların sorunları çözmede asli bir görevi üstlenmeleri gerçekten de insani bir görevdir.

Bunun için sanatçıların Kürt sorununun çözümünde görev üstlenmeleri anlamlıdır. Duyarlılıklarına işarettir. Saygı duyulması gereken bir tavır ve davranıştır.

Her şeyden önce dediğimiz gibi Kürt sorununu çözmek asli bir görevdir. Türkiye de Kürt sorununun çözülmesi yaşanan onlarca sorunun hızla çözülmesi demektir. Akan kanın durdurulmasıdır. Kardeşlik atmosferinin yeniden yeşermesidir. Kırgınlıkların, daralmaların, çelişkilerin giderilmesidir. Özcesi barışın adım adım tesis edilmesidir. Böylesine kutsal bir göreve duyarlı yaklaşmak dediğimiz gibi gerillalar olarak sadece ve sadece saygı gösterilebilir.

AKP hükümeti ya da AKP ne amaçla sanatçıları bir araya getirmek istediğine girmeden bir iki hususun altını çizmek istiyoruz; biz Kürt sorunun çözümü için yapılacak her türden çalışmayı gerillalar olarak destekleriz. Biz sürdürdüğümüz silahlı mücadelenin yapması gerekenleri fazlasıyla yaptığına ve fazlasıyla var olan sorunları açığa çıkardığına inanıyoruz. Ve artık savaşın değil barışın inşa edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Halkların kardeşliği için ne gerekiyorsa onun yapılması gerektiğine de inanıyoruz. Bu bağlamda kim hangi amaçla Kürt sorununu çözmek isterse istesin, bizim için önemli olan Kürt sorunun onurlu bir barış temelinde çözülmesidir. Dediğimiz gibi akan kanın durmasıdır.

İşte sanatçılar akan kanın durdurulmasına katkılara olacaksa biz buna sadece ve sadece saygı duyarız. Ne var ki saygıyla andığımız ve gerilla da zevkle dinlediğimiz kimi sanatçı Kürt sorunu ile PKK’yi ayrı tutmak gerektiğini belirtmişler. Bazıları daha ileri şeylerde söylemişler.

Öncelikle şunu söyleyelim; Kürt halkıyla PKK arasında bağı öğrenmek isteyenler Diyarbakır’da Newroz kutlamalarına gelsinler.

15 Şubat günü Kürt halk önderliğine sahiplenişine baksınlar.

Daha birkaç yıl önce Kürt halk için toplanan imzaların sayısına baksınlar.

Ve belki de daha görkemli olarak; barış gurubu olarak Türkiye sınırlarına girdikleri andan itibaren yüz binlerce Kürt insanı tarafından karşılanan gerillalara bakarak PKK ile Kürt halkı arasındaki ilişkinin örülmesine baksınlar.

Onurlu, özgür Kürt ile PKK etle tırnak gibi birbirine bağlanmıştır. Sıfırın altında seyreden bir halkı, hiç kimseye boyun eğmeyen bir halk haline getiren PKK’dir. Yine sıfırın altında isminden söz edilmemişken bugün devletlerin resmi gündemine girip sanatçılardan bu sorunun çözümü için yardım isteniyorsa bunu yaratan yine PKK’dir. Ve onun gerillasıdır. Kürt halkı bunun için gerillasından ve PKK’sinden ayrılmaz. Ayrıştırılamaz. Halkımızın o; ‘PKK halktır halk burada’ sloganı incelemeye değerdir.

İşte bunun için diyoruz ki; sanatçılar doğru yerde durmalıdır. Bu duruş, onurlu sanatçı olmanın da bir gereğidir.

Kasım Engin