HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

tc okullari boykot1Son zamanlarda Kürdistan’da bazı gençler birçok okulu yaktı. Okullar yakılırken ya da yakılmaya çalışılırken içinde öğrenciler bulunurken elbette bu tür eylem kabul edilemez. Lakin bu okullar yakılmaz yakılmamalı da denilemez.

Çok sayıda Akepeli “bakın bunlar eğitime karşı”, “bakın bunların Anadilde eğitim istemeleri hikaye”, “Bunlarda vicdan yok okullar yakılır mı?”, “Okullara dokunulmaz” gibi ne kadar da görünüşte masumane söylemlerle asıl faşizan yüzlerini örtmeye çalışıyorlar.

Bir kere bir iki şeyi netleştirelim:

1-Kimse eğitime dönük bir eylem girişiminde bulunmuyor. Yapılan TC’nin Kürt çocuklarına asimile etme eğitimine karşı eylemlerdir.

2-Bu eylemler eğitim sistemine dönük yapılmıyor. Dört dörtlük bir faşizan, birilerinin kimliğini yok etmeye dönük politikalara karşı yapılıyor.

3-Okullara dönük eylemler yapılmıyor. Düpedüz bir halkın doğuştan gelen hakkını ya da haklarını yasaklayarak kendi (sömürgeciliğin) dilini yaymaya karşı yapılıyor.

4-Aydınlanmaya karşı yapılan bir eylem yoktur. Tam tersine köreltme, kişilik olarak donuklaştırmaya, mangurtlaştırmaya, kendi kimliğinden uzaklaştırılarak başkalaştırmaya karşı yapılıyor.

5-Ve tabii birde en önemlisi olarak Kürt çocuklarına sömürgecilerin dilini öğretmeye çalışarak Kürt çocuklarını kompleksli, kendini küçük gören yaklaşımlarına karşı yapılarak, Kürt çocuklarının da dünyadaki diğer halkların çocukları gibi kendi dillerinde okula başlayarak dezavantajlı durumdan çıkartılmak için yapılıyor.

Özcesi kiminin ısrarla “bu okullar neden yakılıyor?” sorularına karşı, Kürdistan’da bu okulların ne işi var diye sorarak bu kültürel yok etme politikalarına karşı çıkılıyor.

Bunları söylerken birkaç hususu daha da açıkça ifade edelim:

Bizler sizin o dilinizi öğrenmek zorunda değiliz.

Sizin dilinizle ilkokullarda tanışmak zorunda değiliz.

Sizin diliniz sizin olsun, biz kendi dilimizden, size göre “medeniyet” dili olmasa bile eğitimimizi yapma hakkına her halk gibi sahibiz.

“Bakın neler yaptık, seçmeli ders, TRT-6” derken güya “Kürtçe açılımlar yaptık” sözleri sizin olsun. Tam 28 yıldır resmi olarak bir gerilla savaşı veriyoruz. Ve 40 yıldır Kürdistan’da Kürt halkının doğuştan var olanın haklarını yeniden iade edilmesi için binlerce şehit verdik. Bunlar “bakın neler yaptık” sözleriyle ortaya çıkan gelişmeler değildir.

Dün hanginiz bizim için kart kurt demediniz?

Hanginiz kuyruklu Kürt demediniz?

Hanginiz bize eşkıya, şaki demediniz?

Hanginiz Kürtlerin 1920’lerde 20 yıl içerisinde yüz binlercesinin katledildiğini söylediniz?

Hanginiz bu halkın da temel haklarının olduğunu söylediniz?

Bu soruları oraya buraya çekmeden hepinize soruyoruz, hem de açıkça.

Bugün: “Kürt vardır, Kürtlerin de hakları vardır, ama adım adım çözülecektir, işte realite, Kürt sorunu” gibi sözler sizin babanızın hayrına söylenmiş, kabul görmüş ve de pratikleşen meseleler değildir. Bunların olabilmesi için bu halkın en gözü pek evlatları dişe diş, dağlarda, karlarda, kışlarda, soğuklarda, açlıklarda, susuzluklarda yaşayarak ve de en ağırı olarakta canlarını ortaya koyarak yarattılar.

Evet, yine açıkça söyleyelim: Sizin diliniz sizin olsun, biz kendi dilimizde eğitimimizi sürdürmek için Kürdistan’da hiçbir asimilasyon merkezine izin vermeyeceğiz.

Beyinleri yıkanarak mangurt, yeni çeri, devşirme olmaları yerine onurlu, kendisi olan bireyler olmaları sizin devlet kapılarında memur olmalarından bin kat daha iyidir.

Evet, asimilasyon kurumlarını tümünü Kürdistan sökülmesi gerekiyor. Ancak hiçbir insanın, çocuğun, öğretmenin bir saç telline bile zarar vermeden bunlar yapılmalıdır.
Rojhat Bluzeri