Basına ve Kamuoyuna!
1. 22 Mayıs günü saat 21:00 ile 23 Mayıs günü saat 10:00 arasında Medya Savunma alanlarımızdan Heftanin alanı üzerinde işgalci T.C ordusuna ait insansız hava araçları keşif uçuşları gerçekleştirmiştir.
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
Özgürlük Hareketimiz PKK, bugünlere kahramanca direnen şehitlerimizin mücadelesiyle gelmiştir. Şehitler Partisi olarak mücadeleye başlayan hareketimiz bugün on binlerce Şehidiyle özgürlüğe yürüyen bir halka gerçekliği ortaya çıkartmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
Türk ordusu tarafından Kuzey Kürdistan ve sınır hatlarında artan askeri hareketlilikleri ve operasyonlarında büyük bir artış ve hız yaşanmaktadır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
Şengal ve Kerkük'te süren direniş kapsamında;
- Ayrıntılar
1979 İran da teokratik “devrim” oldu der tarih ama aslında 1979 da olan toplumsal devrimdi, İran i halkların uzun yıllardır şah rejimine karşı verdiği mücadelenin son halkasında şah rejimi yıkılmış, şah kendisini besleyen sahiplerinin yanına kaçmıştı. İran da politik dengeler karmaşıktı sol bölük pörçük te olsa önemli bir güçtü, Kürt hareketleri de iki başlılığı olsa da Rojhılat Kürdistanın geneline fili hakimler, on binlerce peşmerge güçleri vardı. Aydınlar, liberaller ve farklı akımlar da küçümsenmeyecek düzeyde kitleler içinde etkindiler Eli Hameney hareketi ise toplumda en fazla yüzde 30 bir güce sahipti.
Avrupa dan dan uçakla Tahrana indi, devrimin nicel birikimini, genel havayı arkasına almayı başararak ortak bir hükümet kurdu, birçok kesime de yer verdi. Bu göreceli durum uluslar arası tanınmasını sağladı ve batılı devletlerin ( NATO) Reel sosyalizmine karşı yeşil kuşak hattına da uyduğundan kimi doğrudan kimisi ise dolaylı Eli Hmaeneyi onayladı. Bunu fırsat bilen Eli hameyne içerde kendini sağlam zemine oturtmak için İslam Cumhuriyetini ilan etti ve buna karşı gelenleri “Allah düşmanı, münafık” ilan edip “katilleri vacip” diyerek fetvalar verdi. Bu fetvalara göre de yeni bir anayasa oluşturdu. Bu anayasaya göre “Iranda her düşünceden siyasi parti kurulabilinir” der ve takip eden cümlede derki “emma İslam ölçülerine göre” yine anayasasında “herkes düşüncesini ifade etmede özgürdür, emma İslam ölçülerine göre” olmalıdır. “kadın ve erkek eşitler” der anayasada ama medeni yasalarda kadının erkeğe karşı tek şahitliği kabul edilmez, bir erkeğe karşın iki kadının sözü ve erkek 4 kadın getirebilir. İran da ki Halklar adına, “her halk kendi kültürünü yaşar ve geliştirebilir ama politika yapamaz” der. “kendi dillerinde konuşabilirler ama resmi eğitim ve dil farsçadır” der. “Her türlü dernek, sendika vb. kurabilirsinin amma İslam ölçülerine göre olmalı” der. Liste uzadıkça uzar ama değişmeyen son söz “amma” eklenir.
Eli Hameyne rejimin anayasasını kitlelere onaylattıktan sonra muhaliflere karşı cadı avı başlattı ve yüz binlercesi faili meçhule gitti, zindanlara dolduruldular, bir o kadarı yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Kürt hareketleri ile en etkin sol hareketler büyük kıyımlara uğradılar ve kalanlar da çareyi Iraka Saddam’a sığınmada buldular. Geriye, devrimin yenilgisi, pişmanlık, kırılma ve nihilist söylemler “bir gün soracağız” diyerek mücadeleyi bilinmeze ertelemek kaldı. Eli Hameyne ise kendini kurumlaştırdı, Saddam’ı yendi ve en kötüsü ise orta doğuda halkların gelişen tüm demokratik devrimlerini terörize etmeye, yenilgilere, kaosa sürüklemeye devam ediyor olmasıdır.
Şimdi niye bunları yazdık? AKP 2002 de Türkiye toplumu ulus-devletin tek tipleştirme politikalarından, ekonomik sıkıntılardan yine Kürk Özgürlük Hareketinin geliştirdiği devrimsel gelişmedeki çözüm tartışmalarının arayışına da hitap ederek İktidara geldi. Şimdi tam 13 yıldır da iktidarda dır dır, bu on üç yılda yaptıklarına bakalım, kendi pan türk süni-hanifi mesepli İslam ideolojisine göre kendini devletleştirdi, farklılıkları susturmanın yasalarını çıkardı, pan türk süni İslam yayılmasını geliştirme adına Arap halklarının demokratik taleplerini boğmanın içindedir. Sol, liberal, faklı dini kesimler, kadınlar, işçiler ve Kürtlere yönelik söylemleri hep oyalama, kandırma üzerine kurarak hep erteleme içinde tutarak bu güne geldi.
Ne dendi, ne yapıldı, “kürk kardeşlerim var, ama hepimiz Türk’üz, Kürt kökenli vatandaşımız ne dedik tek millet, tek dil, tek bayrak ve tek devlet” kadınlara yönelik “ kadın üzerindeki tüm yasakları kaldıracağız” dan dan “kandın le erkeğin eşitliği fıtrata aykırıdır, kadının en iyi işi evinde çocuk doğurmaktır” a gelindi. “Herkes düşüncesini özgürce söyleyebilir, örgütlenebilir” den güvenlik yasasıyla cendereye alındı. İnanç özgürlüğü dendi kendisi dışında kimini kâfir, kimini zındık, kimini münafık ilan ettiler.
Eli Humeyni, kitlelere bir hitabesinde eliyle mezarlığı göstererek “ben sizi burada yatanlar kadar seviyorum” der. Tayip Erdoğan ın Kürdistan da ki seçim propagandasındaki “ben milletin adamıyım 70 milyonun tamamını seviyorum” derken elini boş hava da gezdirirken ne kadar da Tahran da kine benziyor.
Şimdi ne deniyor “başkanlık sistemi” diğer adı post modern teokrasidir. Şimdi, toplumun tüm farklılıkları, siyasal, kültürel kurumlarıyla İran da ki solun ve diğer tüm kesimlerin yaptığı, dağınık bir birinden be haber, örgütsüz, kitlelere tam inememe, farklılıklarını koruyarak birlikte mücadele zeminini yaratamama ve en önemlisi de karşı güce niyetsel yaklaşarak toplumlarını karanlığa çektiler. Evet ustalar der “mezar taşları da iyi niyetle örülmüştür” ancak bizler canlıyız ve daha erkenken bu seçimde post modern teokrasi rejiminin önüne geçebiliriz, bunu içinde politika biliminde hiçte bir anlamı ve yeri olmayan “ben” benim kurumum önceliği” kompleksinden uzak durarak farklılıklarımızı koruyarak ve farklılıklara saygı duyarak yakalanan HDP platformunu iyi değerlendirmeliyiz. Tersi durumu kaostur, kaosta da kime ne olacağını mücadele edenler belirler.
Medet Serhad
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Esendere beldesinde Tilura ve Goşanê köyleri kırsal alanında bugün sabah saat 08:00’de geniş çaplı bir operasyon başlatılmıştır. Kobra tipi helikopterlerin ve insansız keşif uçakları desteğinde başlatılan operasyon genişleyerek devam etmektedir.
Halkımıza ve Kamuoyuna duyurulur.
20 Mayıs 2015
HPG Basın İrtibat Merkezi
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 19 Mayıs günü saat 13:00 ile 20 Mayıs günü(bugün) saat 03:00 arasında Hakkari'ye bağlı Şemzinan alanı üzerinde işgalci T.C ordusuna ait insansız hava araçları keşif uçuşları gerçekleştirmiştir. Yaşanan bu hava hareketlilikleri gerilla alanlarımızda artarak devam etmiştir. Buna göre;
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 17 Mayıs günü saat 13:30'da korucular Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Şkêrê Spi alanına yönelik bir operasyon başlatmıştır.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 17 Mayıs günü saat 16:00 - 17:00 arasında Medya Savunma alanlarımızdan Xakurke alanı sınır hattı üzerinde işgalci T.C ordusuna ait savaş uçaklarının hareketliliği yaşanmıştır.
- Ayrıntılar
Adı Soyadı: Haki Karer
Doğum Tarihi-Yeri: 1950 Ordu Ulubey
Şehadet Tarihi-Yeri: 18 Mayıs 1977 Antep
Kürdistan Devrimciliğini Şahsında Somutlaştıran Bir Önder
Orta halli bir aileden olan Haki KARER, ilkokul, ortaokul ve liseyi kendi memleketi olan Ordu'da okumuş, üniversiteyi de Ankara Fen Fakültesi'nde okumaya başlamıştı. Daha lise yıllarındayken ilerici düşünceler taşıyan ve sol eğilimli bir yapıda olan Haki KARER, Ankara'da olduğu dönemde de herhangi bir siyasi grup içerisinde olmamasına rağmen, genelde devrimci bir düşünce taşıyor, eylemlere aktif olarak katılıyor ve Marksizm-Leninizm’in yoğun bir araştırmasını yapıyordu. 1973'lerde Ankara'da devrimci öğrencilerin kurduğu ADYÖD'ün üyesi olan ve bu dernek içerisinde yürütülen faaliyetlerin organizatörlüğünü yapan Haki KARER, aynı dönemde ulusal sorun konusunda araştırmalar yapan grup içerisinde de yer almıştır.
Bir grup Kürdistanlı aydınla birlikte yaptıkları araştırma ve inceleme sonucu Kürt ulusunun bağımsızlık mücadelesi vererek zafere ulaşabileceğini ve Türkiye proletaryasının da ancak bu sorun çözümlendiği zaman devrim yapabileceği sonucuna varan Haki Karer, yüce bir enternasyonalist ruhla -kendisi Kürt olmadığı halde- fakülteyi son sınıfta terk etmiş ve Kürdistan'a gelmiştir.
Halkımıza kendi bağrında çıkan aydınların bile gösteremediği bir dostluğu gösteren Haki Karer, 1976'da Batman'a gelmiş, burada kısa bir süre kaldıktan sonra ayrılarak Antep'e gitmiştir.
Kürdistan'da henüz bağımsızlıkçı bir hareketin olmadığı, halkın kendi varlığını inkâr eder konuma geldiği böylesi bir dönemde, Türkiye sol hareketinin sosyal-şoven düşüncelerin etkisinde kalmasının tersine onlarla yoğun bir mücadele içerisine girerek halkımızın davasına sarılan Haki Karer, en zor koşullara rağmen yılmadan çalışmalarını sürdürmüş, aydın gençlik içerisinde yaptığı eğitim ve propaganda faaliyetleriyle sayısız militan yetişmesini sağlamıştır.
Birçok güç ve çevre tarafından hayal ve gerçekleşmez bir umut olarak değerlendirilen Kürdistan sorunu giderek kendisini dünya kamuoyuna kabul ettiren bir sorun haline getirilmiştir. Bu ilk grup içerisinde yer alan ve belirgin faaliyetleriyle gelişmelerin hızlanmasını sağlayan büyük entemasyonalist devrimci Haki Karer, ideolojik şekillenme döneminde yürütülen hayati öneme sahip çalışmalara damgasını vuran önder kadrolardan birisi olmuştur.
Ülkemiz koşullarında mücadelenin büyük zorluklarla geçeceğini ve çok yönlü fedakârlıklar gerektirdiğini kavrayan ve buna en güçlü tarzda intibak eden Haki Karer, Kürdistan Devrimciliğini şahsında somutlaştıran bir önder haline gelmişti. Bütün günlük işlerini kendisi yapan, gününü çok az bir gıdayla, bazen basit bir kahvaltıyla geçiren, yanındaki arkadaşlarının en basitinden en zoruna kadar tüm sorunlarıyla yakından ilgilenen Haki Karer, çevresini bizzat pratiğiyle eğitmekte usta bir devrimciydi. Teorik yönden dönemin özelliğini de dikkate alarak basta kendisi olmak üzere çevresini eğitmek için sürekli okumayı ve tartışmayı bir kural haline getiren Haki Karer, çevresindekiler için tam anlamıyla bir esin kaynağıydı. Genç, yaslı, kadın, erkek tüm insanlarla kaynaşan ve sohbetlerinde bile güçlü bir eğitici olan Haki Karer, Kürdistan’da gelişecek olan mücadelenin önder ve militanlarının aşırı fedakârlıklarla dolu bir savaşıma atılmaları gerektiği gerçeğini kavrayan ve bunu çevresindekilere kavratan ve en kıt olanaklar içerisinde aylarca yaşayıp elindeki parayı daha önemli şeylere harcayan örnek bir devrimci olmuştur.
Devrimci profesyonel yasama atılmadan önce yıllarca hazırlık yapan ve her konuda belli bir seviyeye gelmek için çalışan Haki Karer gerçekçi ve bilime saygılı birisi olarak çevresinde buna aykırı olarak gördüğü her anlayışa karşı kararlılıkla tavır almakta ve insanları -hangi konuda olursa olsun- ikna etmek için günlerce uğraşmaktaydı.
Her yönüyle mücadelemize, gerek teorik yönüyle, gerekse de pratiğiyle davamıza değerli katkılarda bulunmuş ilk gelişmelerin sağlam bir zemin üzerinde boy vermesini sağlamıştır.
Sosyal şovenizme ve reformist küçük-burjuva milliyetçiliğine karşı amansız bir mücadele yürüten Haki Karer, teori ve pratiği en güçlü tarzda birleştiren ve bunu da bizzat pratiğinde gösteren bir yapıya sahipti. Birçok eylemin bizzat başında yer alan Haki KARER, Kürdistan'daki o karanlık ve suskun yapının kırılmasında, halkın hakkını savunmasında da önderlik rolünü oynamıştır.
Özellikle emperyalist sömürgeci sistem tarafından varlığına son verilmek istenen halkımızın o güne kadar karşılaştığı ihanet ve teslimiyetin tersine, enternasyonalizmin yüce savunucusu Haki Karer gibi bir önderi kendi mücadelesine kazanması ise tarihi bir olay olarak değerlendirilmelidir. Haki Karer, enternasyonalist devrimci ruhuyla bunu hak etmiş ölümsüz bir önderimizdir.
Onun faaliyetleri ve önderlik ettiği mücadele, Türk sömürgecileri ve onun uşaklarını da tedirgin etmiş ve kurulan alçakça bir komplo sonucu 18 Mayıs 1977 günü Antep'te şehit düşmüştür. Haki Karer’i fiziki olarak ortadan kaldırarak gelişmeleri durduracağını sanan sömürgeciler ve kurdukları ajan örgüt "Sterka Sor", kısa süre sonra yanıldıklarını anlamış ve büyük bir telaş içerisine girmişlerdir. Bu telaşlarında yanılmıyorlardı. Çünkü Haki Karer'in şehit olmasının ardından, mücadelemiz daha büyük bir atılım yapmış, kitleler hızla saflarımızda yer almış ve onun anısına bağlılığın gereği olarak PARTÎYA KARKEREN KURDİSTAN'ın program taslağı hazırlanmıştır.
PKK'nin Haki'nin ve ardından düşen şehitlerin anısı üzerinde yükselme gibi bir özelliği vardır. Bu anlamda Haki Karer, PKK'nin kuruluşunun ve Kürdistan Ulusal Direnişinin ilk kilometre taşı, mücadelede dönülmezliğin ilk ilanıdır.
Mücadele Yoldaşları
- Ayrıntılar