Basına ve Kamuoyuna!
23 Mayıs günü Muş'un Varto ilçesinde gerçekleştirilen 1 jandarma astsubayın öldüğü eylem ardından bu eylem birimimiz sağlam bir şekilde yerlerine ulaşmıştır. Artan operasyonlara karşı yapılan bu eylem ardından işgalci TC ordusu tarafından 24 Mayıs günü Muş'un Varto ilçesine bağlı Leylek, Rekasa, Tanzik köyleri çevresine yönelik olarak bir operasyon başlatmıştı.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 25 Mayıs gününden beri Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde ve Ağrı’nın Diyadin ilçesi ile Van’ın Çaldıran ilçesi arasındaki alanlarda 15’er kişiden oluşan iki ayrı kontra birlik dolaşmaktadır.
- Ayrıntılar
Halkımıza ve Kamuoyuna!
21 Mart 2012 günü Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Cudi alanına yönelik olarak işgalci TC ordusu tarafından bir saldırı operasyonu düzenlediklerini, 3 gün süren yoğun çatışmalar sonucunda 9 gerillamızın şehit düştüğü bilgisini duyurmuştuk. En son birliklerine ulaşan bazı arkadaşlarımız olmuş, böylelikle bu alanda yaşanan çatışmalar sonucunda şehit düşen arkadaşlarımızın isimleri netleştirilmiştir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 25 Mayıs günü Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde bulunan Okçuyan karakoluna bağlı askerlere yönelik gerillalarımız tarafından bir eylem gerçekleştirilmiş, bir mevzii, içindeki iki askerle birlikte imha edilmiştir.
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 23 Mayıs günü Muş'un Varto ilçesinde Jandarma Astsubaya yönelik olarak gerillalarımız tarafından son süreçte gerçekleştirilene operasyonlara misilleme olarak bir eylem gerçekleştirilmiş, gerçekleştirilen eylem sonucunda Jandarma Astsubay gerillalarımız tarafından öldürülmüştür
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
22 Mayıs günü Dersim'in Ovacık ilçesine bağlı Koxteri, Deliler, Karaoğlan ile Bilgeç alanlarına yönelik olarak işgalci TC ordusu tarafından bir operasyon başlatılmıştır. Aynı gün saat 19.30'da Koxteri alanında gerillalarımız ile düşman askeri arasında bir çatışma yaşanmıştır. Yaşanan çatışma sonucunda düşmanın ölü ve yaralılarının sayısı tarafımızdan netleştirilemezken 3 gerillamız ise kahramanca savaşarak şehit düşmüştür.
- Ayrıntılar
“TSK bu görevi samimi yaptı.” “TSK samimi olarak görevini yapmıştır.” “Yetkiyi verdik onlarda yaptı” sözlerinin tümü Akepe’nin başındaki zatın Roborski katliamını yapan TSK için söyledikleri sözlerdir.
TSK “samimi” olarak 34 tane Kürt gencini katletmiştir. Dediğimiz gibi hem de “samimi” bir şekilde bu görevini yerine getirmiştir.
Biz sözü çok uzatmayacağız. Erdoğan daha önce Roborski katliamı gerçekleştirildiğinde öncelikli olarak genelkurmayın gösterdiği duyarlılık ve hassasiyet için kutlamıştı. Aynı kutlamayı 34 insanımızın hatta çocuğumuzun uçaklarla paramparça edilişini haber olarak Türkiye’ye ve dünyaya geçmeyen kendi medyası içinde yapmıştı. Şimdi ise ilk gün söylediklerini daha ileriye taşırarak “TSK samimi olarak görevini yerine getirmiştir, bu görevi yani bu talimatı biz TSK’ye verdik onlarda yerine getirdi’ diyerek Kürtlere ve onların gençlerine yapılan katliamı alenen savunmuştur.
Bizim faşizmi iliklerine kadar yaşayan bir Erdoğan’a söyleyeceklerimiz elbette olamaz. Ne de olsa ne kadar tekçi bir zihniyetle yaşadığını her gün onun ağzından çıkanlardan duyuyoruz. Yine daha önce “kadında olsalar, çocukta olsalar güvenlik güçlerimiz gerekli olanı yapacaklardır” dedikten sonra Amed’de nasıl genç çocuklarımızı katlettirdiğini de görmüştük. Ve tabi gençlerimizin kollarını açıkta kırdıran, pompalı tüfeklerle halkımıza saldırtan, meydanlarda alenen analarımızın coplanmasını isteyen ve bunu yapmaları için öncelikli olarak faşist polis güçlerini ve de paramiliter güçleri harekete geçirdiğini de biliyoruz.
Dediğimiz gibi bizim Erdoğan’a ve onun şürekâsı olan Akepe’ye söyleyecek bir şeyimiz olamaz. Çünkü faşizan zihniyetin görevi zaten bu faşist uygulamaları yerine getirmektir. Faşizm faşistlik yapmadan zaten yerinde duramaz.
Ancak bizim söyleyeceklerimiz Kürdistan gençliğine dönüktür. Madem Erdoğan 34 insanımızın katledilişini “TSK samimi olarak bu görevini yaptı” demiş ise bizim de Kürdistan gençliğini samimi olarak bu katliama karşı ciddi bir karşı koyuşa davet etme hakkımız doğmuştur.
Kürt gençliği samimi olarak faşizme karşı her cepheden karşı koymalıdır. Bugüne kadar gösterilen direnişin ötesine taşıyacak bir direnişi gerçekten tüm içtenlikleriyle, tüm samimiyetleriyle göstermelidirler. Çünkü sıradan bir karşı koyuş, sıradan bir karşı duruş bu süreçte yetmeyecektir. Faşizm artık şahlanarak Kürdistan’da cirit atmak istiyor. Bu cirit atmaların önünü alacak birkaç güç vardır. Birincisi gençlerdir. İkincisi kadınlardır. Ve tabii birde özgürlük dağlarında bulunan gerillalardır.
Gerilla yavaş yavaş harekete geçmiştir. Artık gerilla için mevsim uygun ve olgun hale gelmiştir. Artık gerillanın harekete geçme zamanı başlamıştır. Nitekim eylemlikleriyle bu görülmekte ve daha da görülecektir. Artık gerilla Kürdistan’da faşizmi destekleyen kişi ve kurumlara izin vermeyecektir. Faşizmin ısrarlı destekleyicilerini yargılayacaktır. Bunu herkes bilecek ve görecektir de.
Gerillanın yanında gençlik öncelikli olarak Kürdistan’da konuşlanmış hiçbir işbirlikçi zihniyete izin vermeyecektir. Tüm işbirlikçileri Akepe ile işbirliklerini terk etmedikçe hedef belleyerek hedefleyeceklerdir. Yine Kürdistan’da Kürt gençlerini katleden polislere her fırsatta vuracaklardır. Giderek faşistleşen bu devletin tüm maddi değerlerini yakıp yıkacaklardır.
Özcesi artık Kürdistan gençliğinin hakikaten tüm samimiyetleriyle özgürlük kavgasının tam birer militanı olarak aktif eyleme kalkmalarının zamanıdır.
Ve tabii bir de gençler daha fazla iş yapmak istiyorlarsa tam da gerillaya gelme zamanlarıdır. Faşizm bu kadar açığa çıkmışken her onurlu Kürt gencinin yapacağı ya da yapması gereken görevi bu faşizme karşı koymaktır. Faşizme karşı en güçlü karşı koyuşlar hiç şüphe yoktur ki dağların doruklarında verilir.
Bunun için tüm Kürdistan gençlerini faşizme karşı samimi ve güçlü bir direniş vermek için dağların doruklarına davet ediyoruz. Roborskilerin hesabı ancak böyle sorulabilinir ve hesap ancak böyle alınabilir.
K. Nuda
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. 23 Mayıs günü saat 14.00 sularında Siirt'in Pervari ilçesi ile Osyan beldesi arasında gerillalarımız tarafından bir yol kesme eylemi gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen eylem sonucunda Osyan karakoluna erzak taşıyan bir kamyon içindeki erzak ile birlikte imha edilmiştir. Eylem ardından içinde korucuların olduğu 2 transit eylem alanına müdahale etmiş, korucu oldukları anlaşıldığından gerillalarımız tarafından eylem gerçekleştirilmemiştir.
- Ayrıntılar
146 gün sonra nihayet 34 sivil insanın katili olan katliamı yaptıklarını itiraf etti. Herkesin şöyle ya da böyle bildiği bu durumu itiraf edişiz hiç şüphesiz yeni bir durumu ifade ediyor.
Hatırlayanlar bilir:
“Genelkurmay Başkanıma, gerek bölgede hizmet veren komuta kademesinin hepsine, bu konudaki hassasiyetleri sebebiyle de şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Medyaya rağmen teşekkür ediyorum” demişti hemen Roborski olayı ardından kameralara. Bir ordu 34 sivil insanı katledecek ancak Türkiye’nin sözde Müslüman başbakanı öncelikli olarak bir katliamının sorumlusu olan genelkurmayına teşekkür edecek ve ayrıca da hemen bu olayı manşetlere taşımayan, ürkekliğin de çok ötesinde üstünü örtmeye çalışan, karartan, kapatan polisçik ve yeni yeşil Ergenekoncu basınına da teşekkür edecek.
Evet, arada tam 146 gün geçmiştir. Birçok sözde araştırma çalışması yürütülmüştür. Bu olayın açığa çıkarılması için sonuna kadar gideceklerini bizatihi birçok Akepe yetkilisi dile getirmiştir. Evet, Akepeliler sonuna kadar gitmişlerdir ve sonunda yeşil Ergenekon’un yeni sorumlusu Pakistan’da açıklamalarda bulunmuştur. Sözde katledilen 34 insanın katledilmesinde rol alan TSK’nin bir sorumluluğunun olmadığını dile getirmiştir. Ve de “TSK’ye yetkiyi verdik onlarda görevlerini yaptılar” mealinde cümleler sarf etti. Yani “biz TSK’ya dedik” ve “TSK’da bizim söylediğimizi yerine getirmiştir.” Yani biz “vur dedik” ve “TSK’da vurmuştur.”
Elbette TSK söyleneni yerine getirmiştir. Ancak TSK’ya söylenen Roborski’de sivil olan Kürt insanlarının katledilmesidir. Hem de “TSK bu görevi samimi yaptı” diyerek birde katliamı meşrulaştırmanın çabasına girişmiştir. Ve tabii birde “tazminat verdik, özür diledik, gerekeni yaptık, bazı çevreler bu durumu istismar ediyorlar” gibi eleştiri ve uyarılarda yapmaktan da geri durmuyor aynı yeni yeşil Ergenekoncu lider.
Özcesi arada 146 gün geçtikten sonra nasıl ki ilk gün gibi genelkurmayını kutlamışsa bugün de aynı kutlamayı yaparak katledilen 34 insanımızın katledilişinin haklı olduğunu dile getirmiştir. Hani derler ya “dağ fare doğurdu” diye, ancak Erdoğan fare doğurdu diyeceğiz lakin Erdoğan fare bile doğurmamıştır. Çünkü sonuna kadar gidilecek olan bir soruşturmanın sonuçlarını kendi cümleleriyle alenen açıklamıştır.
Roborski katliamının yapıldığı ilk günden beri Kürt halkına özelde de direnişçi Botan halkına gözdağı verilmek için yapılan bir katliam olduğunu dile getirmiştik. Ve dönüp dolaşıp varılan sonuç aynen bu gerçeklik olmuştur. Ancak 34 insanımızın katledilişini ilk günden başlayarak peşini bırakmayan Kürt çevreleri ve duyarlı Türkiye aydınlarının hassasiyetlerinden dolayı yapılmak istenen bu kirli oyun tutmamıştır. Ve erkenden deşifre edildiği gibi bir yolunu bulup üstü de örtülmeye çalışılmıştır. Üstü kapatılarak unutturulmaya çalışılmıştır.
Ancak bu plan tutmamıştır. Bırakalım bu planın tutmasını, Akepe’nin katliamcı yüzü bu olayla daha fazla açığa çıkmıştır. Daha fazla faşizan karakteri gün yüzüne çıkmıştır. Daha fazla yeşil Ergenekon’un eski kızıl elmacı Ergenekonla ne kadar ilişkili olduğu açığa çıkmıştır.
Evet, artık Akepe alenen Kürt halkının katili olduğu gün yüzüne çıkmıştır. Faşizm tüm çıplaklığıyla kendini açığa vurmuştur. Bunun için bu faşist duruşa karşı yapılması gerekli olan görevlerde açığa çıkmıştır.
1-Başta Erdoğan olmak üzere Akepe’nin ileri gelelerini, TSK’nin komuta kademesini bu katliamının sorumluları olarak Lahey Adalet Divanına götürmek için hemen girişimlerde bulunulmalıdır.
2-Akepe’ye yakın duran Kürtlerin ve de demokrat çevrelerin artık bu yakınlıklarını terk etmeleri bir insanlık görevidir.
3-Akepe’ye yakın duran Kürtler öncelikli olarak Akepe’de uzaklaşmalıdırlar ya da Akepe’ye verilen destekler insanlık suçu olarak ele alınarak Kürdistan’da işbirlikçilik olarak ele alınarak gerekli yargı mercilerine götürülmelidir.
Şıho Dirlik
- Ayrıntılar
Basına ve Kamuoyuna!
1. Bir süreden beri Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Setkarê alanına yönelik olarak işgalci TC ordusuna ait asker ve kontralardan oluşan 15 kişilik gizli bir bilik alanda pusulamalar yapmaktadır.
- Ayrıntılar