HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Gerilla Süreci Değerlendiriyor / Röportaj

* İçinden geçtiğimiz süreci ve hazırlık düzeyimizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Stera Semsûr

2009 yılı örgütümüz açısından yıllarca büyük mücadele ve savaşımla ektiği özgür yaşam tohumlarının yavaş yavaş filizlendiği yıldır. Her ne kadar sistem bazı değerlerimizin içini boşaltmaya çalışarak bize engel olmaya çalışsa da başarılı olamayacaktır. Her ne pahasına olursa olsun halkımızı zaferle taçlandıracağız.

Kış eğitimleri gerillada en önemli bulduğum dönemdir. Eğitimde Savunmalar okunup tartışılıyor. Savunmalara sadece teori boyutunda değil bir yaşam tarzı boyutunda yaklaşıyorum. Savunmalar sadece yol gösterici değil, yolun kendisidir. Yaşamın her anında en küçük felsefenin dillendirilmiş halidir. Savunmalardan ne kadar anlıyorsak o kadar yaşamda pratikleştirmeliyiz. Bu bir paragraf hatta bir satır bile olabilir. Yaşamsallaştırdığımız kadarını anlamışızdır. Bence böyle yaklaşılmalıdır.

Önderliğin koşullarında yapılan değişiklikler kesinlikle yeni bir oyunun geliştirildiğini göstermektedir. Zaten Önderlik fiziki olarak orada kaldığı sürece ikna edici hiçbir şey yoktur. Devletin yaptığı, halkın ve gerillanın Önderliğe olan duyarlılığını geriletme çabalarıdır. Dönem dönem yapılan baskılar halkta ve gerillada bu durumu normalleştirme ve buna alıştırma çalışmalarıdır. Gelişme diye yapılanlar Önderliğin orada kalmasını meşrulaştırma politikalarıdır. İmralı sürecinin uzatılacağının göstergesidir. Değişim gibi görünenler alttan alta halkı ve gerillayı Önderliğin İmralı sürecinin ömrünün uzatılmasına alıştırma ve hazırlama çalışmalarıdır. Gerilla olarak Önderliksiz Yaşam Asla şiarından yola çıkarak düşmana gereken cevabı vermemiz gerekmektedir. Yeni yılın, yıllardır çalışmalarını sürdürdüğümüz ve olmazsa olmaz dediğimiz Önderliğimizin özgürlük yılı olmasını bekliyorum. Ne pahasına olursa olsun bu gerçekleşecektir. Kaybedecek bir şeyimiz kalmamıştır. Biz savaşa da barışa da hazırız. Artık Önderliğimiz ona bağlı olarak da yıllardır Özgürlüğe susamış olan halkımızın özgürlük yağmuru altında ıslanmayı tadacağı yıldır bu yıl.

* Yeni bir sürece giriyoruz. Bu süreçte güvenliğe yaklaşımımızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Asmin Sason

Kış üstlenme sürecindeyiz. Yeni bir gerilla olarak ele aldığımda büyük bir çaba ve emekle kamplarımızı yapıyoruz. En küçük bir dikkatsizlik ve duyarsızlık bütün emeklerimizin yanında yaşam alanlarımızı da tehlike altına almaktadır. Bu dikkatsizlikler eğitimlerimizi de etkileyecektir. Deşifre olan bir alanda nasıl sağlıklı eğitim görebiliriz ki. Eğer gelişmek, kendimizi düşmanın bütün saldırılarına hazırlamak istiyorsak, gerilla olarak yaşam kurallarımızı özümsemeli ve bu kuralları yaşamımızın bir parçası olarak görmeliyiz. Önümüzdeki kış sürecini iyi değerlendirmeli zamanımızın her anını okuyarak, tartışarak, yoğunlaşarak, kendimizi çözümlemeye çalışarak dolu dolu geçirmeliyiz. Önderliğimizin özgürlüğü, Halkımızın özgürlüğü, insanlığın özgürlüğü için Apocu militanlar olarak bu sorumluluğumuz şimdi her zamankinden daha fazladır. Şimdiden arkadaşların yeni yıllarının yeni umutlarla yeni yaşamı yaratma mücadelesinde başarıyla geçmesini diliyorum.

* Geride bıraktığımız 2009 yılı gerilla olarak bizim için nasıl bir yıldı? Askeri olarak bu yıl içinde kazanımlarımız neydi?

Jinda Sozda

2009 yılını geride bırakıyoruz. Askeri ve siyasi gelişmeler olarak ele aldığımızda, hareket olarak hedeflediğimiz düzeyde olmasa da birçok olumlu gelişmeler sağlandı. Gelişmeler 2008 yılına göre halk ve hareket olarak daha olumluydu. Fakat hareket olarak önümüze koyduğumuz hedefler uzun vadeli ve kapsamlı olduğundan, bu düzeyi aşan bir çalışma ve hazırlığı daha güçlü açığa çıkarmamız gerekiyor. Bu süreçte özellikle halk ve gerillanın birlikteliği güçlü bir şekilde yapılan eylemlerle yansımıştır. Egemen ve gerici zihniyet ve onu temsil eden düşman güçlerine Önderliğimizin Savunmaları çerçevesinde yürüttüğü ideolojik direniş ve mücadele aynı zamanda gerilla ve halkın direnişi imha ve inkar dayatmalarını gereken cevabı vermiştir. Tabi bu imha ve inkar politikaları farklı renklere bürünerek devam etmektedir. Buna karşı halkın örneğin barış gruplarını karşılamadaki görkemliliği gibi halk her zaman gerillasının yanında olduğunu kanıtlamıştır.

11 yılı aşkın bir zamandır Önderliğimiz çok ağır koşullarda İmralı sistemine karşı insan gücünü aşan düzeyde bir direniş sergilemektedir. Önderliğimiz kendi şahsında yarattığı direniş ile bu halkın bir tarihe bir direniş geleneğine bir kültür ve mücadeleye sahip olduğunu kanıtlamıştır.

Yaşanan bu gelişmeler karşısında düşman daha azılı bir saldırıyı esas almaktadır. Çözüm adı altında geliştirilmek istenen politikalar en son kendilerinin de dillendirdiği gibi PKK’yi tasfiye etme planlarıdır. Bu politikalarla sonuç alacaklarını hesaplıyorlar. Gerekirse bir kez daha bu yanlış hesaplarla bir yere varamadıkları gibi içinde bulundukları bataklığa daha da batacaklarını onlara gösterebiliriz.

Önderliğimiz Savunmalarında “Bir Halkı Savunmak” adlı eserini biz gerillalara hediye ettiğini belirtmişti. Bu bizim için mücadele gerekçesidir. En ağır koşullarda büyük zorluklara göğüs gerilerek Özgür bir yaşamın temellerini oluşturan Savunmalar bizler için hazırlanmışsa bizlerin yapması gereken bu hedefle militanlık ölçülerine ulaşmaktır.

Gerilla doğayla uyumlu bir şekilde her dört mevsimi birlikte iç içe yaşıyor. Önderliğimizin “gerilla her yerdedir, hiçbir yerdedir” sözünden yola çıkarak mevsim koşullarıyla birlikte üstlenme çalışmalarımızı yapıyoruz. Derin Gizlilik konusunda bazı şeyler belirtmek istiyorum. İyi bir gözlemci olmak çok önemlidir.  Düşmanın tekniğini yok sayamayız ama abartmamalıyız da önemli olan biz ne kadar doğanın ayrıntılarıyla yaklaşıyor ve doğayı kendimize dost görüp ona göre kendimizi konumlandırıyoruz. Arazinin ayrıntılarıyla, dezavantaj gibi görünen her olguyu avantaja nasıl çevireceğimiz üzerine yoğunlaşarak, yüzeysel bir yaklaşımla değil de derinlikli bir yoğunlaşma düzeyiyle yaklaşmalıyız. Derin gizlilik, gerilla hareket tarzıyla bağlantılıdır. Bunun içinde hazırlıklarımız devam ediyor. İleriki aşama bizler açısından bir eğitim süreci olacak, bu eğitim sürecinde Önderliğimizin yeni Paradigması doğrultusunda kendimizi çözümlemeye, aşmaya çalışacağız. Bu birbirimize daha sorumlu yaklaşarak destek sunarak yapacağız. Kendimizi anladıkça mücadelemizi daha iyi anlayacağımıza inanıyorum. Önderliğin Özgürlüğüne her zamankinden daha yakınız. Bunu başarmak için önümüzdeki engeller hangi düzeyde olursa olsun aşmak ve bu temelde mücadele vermek en temel yaşam gerekçemizdir. En büyük umudumuz Önderliğin özgürlüğünü sağlamaktır. Özgür yarınları birlikte karşılamaktır. 2010 yılını da bu temelde karşılıyoruz.

* Önderliğin yerinin değiştirilmesi ve daha olumsuz koşullarla karşı karşıya bırakılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Elif Serhat

Önderliğin durumuna ilişkin son yaşanan durumlar görüşme notlarında da belirtildiği gibi öncekinden daha fazlasıyla İmralı koşulları ağırlaştırılmıştır. Önderliğin yanına bir grup arkadaş da verildi. Ama Türk siyasetçilerinin yansıtmak istediği gibi bir olumluluk yoktur. Tersine yansıtılandan çok daha ağırlaştırılmış bir tecrit durumu söz konusudur. Bunu hareket olarak halk olarak kabul edecek değiliz. Bütün dünyanın da kabul ettiği durum Önderliğin konumu ve durumu Kürt halkının durumu demektir. Kürt sorununun çözümü demek, Önderliğimizin İmralı koşullarından çıkması Özgürlüğüne kavuşmasıdır. Bizim temel hedefimiz ve Kürt halkının temel istemi Önderliğimizin Halkının yanında olmasıdır. Bizler uluslararası komplo sürecini yaşadık ve 11 yılı aşkın bir zamandır Komplocu güçler plan ve politikalarını daha da boyutlandırarak geliştirmekten geri durmadılar. Şu anki yaklaşım da bundan bağımsız değildir. Bu yaklaşım da Önderlik açısından tehlike barındırmaktadır. Buna karşı her süreçten daha duyarlı ve hazırlıklı olmalıyız. Oynanmak istenen oyun kesinlikle boşa çıkartılmalı, aynı zamanda tersine çevrilerek düşmana dönmelidir. Bizim amacımız salt Önderliğin koşullarının değişmesi değil, bir bütün olarak o tecrit ve izolasyon koşullarından çıkartılması ve fiziki özgürlüğüne kavuşmasıdır.

Önderliğimiz “Eğitimlerine çok önem vermeliler, kendilerini geliştirmeliler.” demişti. Bizler de bu temelde bu süreçte gelişecek olan eğitimlere daha kapsamlı bir hazırlıkla cevap olmak istiyoruz. Önderlik savunmalarıyla dünyada mevcut sistemin geldiği aşamayı çözümlemekle kalmadı, alternatifini de sundu. Ufkumuzun sınırlarını genişletti. Baktığımız her olguyu şimdi Önderliğin yeni Paradigması ile yeniden ele alıyor, değerlendiriyoruz. Anlam derinliğine ulaşmaya çalışıyoruz. Bu tarihsel olarak da toplumsal olarak da böyledir. Birey olgusunu daha derinlikli çözümlemeye çalışıyoruz. Sistemin tüketmeye çalıştığı insani değerleri bizler Apocu felsefe ile yeniden güçlü bir şekilde insanlığa armağan ediyoruz. Bunu gerilla yaşamımızla yapıyoruz. Bu nedenle gerilla ortamında yarattığımız her gelişme, değişim dönüşüm olarak sağladığımız her ilerleme, aynı zamanda yeni Paradigmanın yaşamsallaşması anlamına geliyor. Savunmaları okudukça Önderliğe biraz daha yakınlaştığımı hissediyorum. Yeni bir eğitim sürecinin heyecanını da yaşıyoruz. Bu temelde arkadaşların yeni mücadele yılında başarılar diliyorum.

* Önderliğimize yönelik koşullarının iyileştirilmesi adına yapılanları nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni bir mücadele yılını karşılarken yapmamız gerekenleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şahin Argeş

Önderlik bizim stratejimizdir, bizim amacımızdır, bizim hedefimizdir. Önderliğe karşı olan her hangi bir yaklaşım bizim savaş gerekçemizdir. Önderliğimize yönelik her türlü yaklaşım bizleri etkiliyor. Önderliğimiz 11 yıldır dört duvar arasında her türlü baskıya her türlü işkenceye karşı direniyor. Gelinen aşamada Önderliğimizin hareketin ve halkımızın belli bir çabası var. Önderliğin durumunu artık halk da, hareket de kaldırmıyor. Hareketimiz 2008 yılında 10. Kongresini de yaptı. PKK 10. Kongresi’nde  alınan karar Önderliğin Özgürlüğüdür.

Bunun dışında hiçbir şey, istemleri karşılamayacaktır. Bu temelde olası gelişmelere hazırlıklı olmalı ve Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlayacak mücadelemizi daha da güçlendirmeliyiz.

Önderliğimize yönelik fiziki saldırılar oldu. Aynı zamanda en doğal bir hak olarak haber alma, görüşme hakkı dahi tanınmıyor. Bu koşullar dünyanın hiçbir yerinde bu düzeyde yaşanmamaktadır. İmralı bir sistemdir. Bu sistemi iyi anlamalı ve bu sistemin geliştirdiği politikaları iyi görmeliyiz. Önderliğe yönelik her yaklaşım Kürt halkı üzerinde uygulanmak istenen siyasettir. Ki bunun inkar ve imha politikasına dayandığını bunun üzerinden sonuç almak istediklerini her geçen gün daha net bir şekilde görüyoruz.

Savunmalara yaklaşımımız Önderliğe yaklaşımımız anlamına geliyor. Önderliğimizin her savunması bir öncekini tamamlıyor. Önderliğin Savunmalarını anlamak demek kendi kişiliğinde vicdan ve zihniyet devrimini yaratmak ve bu doğrultuda yaşamak anlamına geliyor. Düşmanın her türlü yönelimine karşı da her zamankinden daha güçlü ve keskin cevap vermemiz gerekmektedir.

* Yeni bir arkadaş olarak yeni bir yıla giriyoruz. Bu konuda düşünce ve duygularını alabilir miyiz?

Cudi arkadaş

Geçen yıl bizler açısından yoğunluklu bir eğitim süreciyle geçti. Bundan sonrası açısından da kendi eğitimimizi daha da kapsamlı olarak devam edeceğiz. İdeolojik ve askeri olarak gelişme sağlamamız Önderliğimizin özgürlüğünü ve halkımızın özgürlüğünü beraberinde getirecektir. 2009 yılında oluşan boşlukları yeterince dolduramadık. Bu eksiklik ve yetersizlikleri bu eğitim süreciyle değerlendirip aşmak ve sürece cevap olmak önümüzdeki görevlerimiz arasındadır. Özgür dağlarda gerilla olmak, özgür yaşamı yaratma sanatını en güzel işlemektir. Bunun heyecanı ve coşkusuyla, yaşama sevinciyle yaşama katılmak mücadele etmektir. Yaşam; mücadelenin diliyle ifadeye kavuştuğunda güzeldir. Anlamlı olana doğru yol almak, bir militan için bir devrimci için vazgeçilmez olandır. Buna ulaşmada karşılaşılacak her türlü zorluğu aşmak anlamlı olana ulaşmanın ilk adımıdır. Yeni bir yıla girerken başta Önderliğimizin, halkımızın ve tüm yoldaşların yeni mücadele yıllarında başarılar diliyorum.

* Şu an içinden geçtiğimiz siyasi ve askeri süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ferman arkadaş

2009 yılı içerisinde Önderliğimizin eylemsizlik kararıyla başlayan süreç düşmanın yönelimleri ve operasyonları devam etse de bizim açımızdan bu karara uyularak devam ettirildi. Fazla çatışmalı bir yıl değildi. Meşru savunma anlayışı çerçevesinde verilen karara uyuldu. Yapılan bazı eylemleri de düşman kendi politikaları doğrultusunda kullandı. Devletin Kürt açılımı adıyla başlattığı süreç, Önderliğin açıklaması doğrultusunda Barış Gruplarının gitmesiyle netleşerek niyetleri anlaşıldı. Devletin niyetini böylece netleştirdik. Hareketimizin geliştirdiği politikalar devleti zorladı. Devletin gerçek anlamda olumlu bir adım geliştirmeye niyeti yok bu çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Mecliste Onur Öymen’in katliam yapılabilir sözü hem CHP gerçekliğini gözler önüne sermiş oldu hem de bu zihniyetin gerçekliğini bir kez daha kanıtladı.

Devletin içinde de bazı görüş farklılıkları görülüyor. Ve en önemlisi de bu süreci başlatan Önderlik olmuştur. Devlet içinde ki kesimler kabul etmeseler de Önderliğin perspektifleri doğrultusunda hareket etmeye zorunlulardır. Çünkü tıkanan siyaseti ve sistem gerçekliğini en çarpıcı bir şekilde tahlil eden ve çözüm geliştiren Önderliktir bunu kendileri de biliyorlar. Tabi bunu kendi amaçları doğrultusunda kullanıyorlar buna engel olmak ve Önderliğimizin projelerini hayata geçirmek bizlerin temel hedefidir.

Hareketimizin eylemsizlik kararı açıklandığı günden beri bizler büyük bir özenle süreci geliştirmek için çaba sarf ettik. Bu nedenle geliştirilen her adım büyük bir eylemdir, büyük bir askeri darbedir. Gerilla güçleri olarak kendimizi güçlü konumlandırmamız ve mevzilendirmemiz dahi düşmana vurulan bir darbedir. Her sürecin bedelleri olduğu gibi bu sürecin de bedelleri oldu. 2009 yılı bizler açısından önemli sonuçları olan bir yıldı. Bu yıl yaşanan gelişmelerle devleti zorladık. Askeri anlamda da operasyonların sonuç vermemesi, hava saldırılarından tutalım Özel savaş yöntemine kadar sonuç alamamaları bizler açısından önemlidir. Fakat bu bizler için başlangıçtır, biz bunu yeterli göremeyiz, kendimizi rehavete bırakamayız. Bu yaşananlar daha kapsamlı planların devlet tarafından geliştirilmek istendiğini göstermektedir. Buna hazırlıklı olmak ve bu temelde konumlanmak, taktik açılımlar hedeflemek bizler açısından temel olandır.

* 2010 yılına giriyoruz. Bizlere kısaca geçen yılı değerlendirebilir misiniz?

Serhıldan Ararat

2010 yılına Önderliğe Özgürlük şiarıyla gireceğiz. Yoğunluklu geçen bir süreci geride bırakıyoruz. Hareketimiz açısından hem askeri hem de siyasi olarak hamlesel bir yıldı. Askeri olarak verilen eylemsizlik kararı temelinde süreç ilerledi. Siyasi olarak da yine bu temelde biz üzerimize düşen sorumluluğu gösterdik. Karşıt güçlerin yapılanması daha da netleştirildi. Bu halkımız açısından da Türk kamuoyu açısından da olumlu oldu.  Artık devlet gizlemeye çalıştığı politik tutumunu daha fazla ileriye götüremez. Kimin savaş yanlısı olduğu kimin barış yanlısı olduğu genel kamuoyunda açığa çıktı. Devlet içindeki AKP başta olmak üzere siyasi partilerin katliam ve imhada ısrar eden politikaları anlaşılmaktadır. Hatta İzmir’de yaşanan olaylar yine yaşanan katliamlar bunun daha kapsamlı şekilde planlandığını göstermektedir. Eylemsizlik kararımıza rağmen halkın üzerinde imha ve işkence politikaları devam etmektedir. Egemen ve gerici güçler yeni senaryolarla iş başındadır. Halkın ve hareketimizin ulaştığı düzeyden korkmaktadırlar. Bunu tersine çevirmek ve kendi lehlerine kullanmak için demagoji sanatını iyi kullanıp halkı etkilemek istiyorlar ama halkımızın ulaştığı düzey bunların hepsine cevap vermektedir. Bizlerin de Halkın savunma güçleri olarak halkı savunma konumumuz daha da genişlemiştir. Bir ananın barış yönlü ifade ettiği her sözcük gerici zihniyete vurulan en büyük darbedir. Onurlu duruşun ve anlamlı yaşamın ifadesidir. Yaşanan serhıldanlar Kürt halkının iradesinin Önderliğimiz ve PKK olduğunu kanıtladı. Önderliğimizin yeni Paradigması ışığında halkımızdan aldığımız güçle bu sürece daha güçlü ve keskin cevap olacağımızı belirtebiliriz.

Kaynak: Parastina Gel Dergisi