HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Çakalları bilir misiniz?

Etçil hayvanlar içinde en çirkin olanlarıdırlar.

Görme yetenekleri güçlüdür.

Gözlerinde en kötü hinlik bulunan hayvanlar çakallardır.

Gözleri çakmak çakmak, ancak çukurcadır.

Sansardan biraz büyüktürler.

Ya akşam karanlığı çökünce ya da şafak sökmeden ava çıkarlar.

Hiçbir zaman, teke tek ava çıkmazlar.

Zaten ne o yürek onlarda var, ne de o asalet onlarda var.

Hem yüreksizliklerinden dolayı hem de asaletsizliklerinden dolayı sürü güdüsüyle gezerler.

Sürü sürü harekete geçerler.

Genelde gündüzleri inlerine çekilirler.

Akşam veya şafak sökmeden evvel avlanırlar.

Av hazırlığında iken, grup grup halinde araziye dağılırlar.

Başlarlar ulumaya.

Onlar uludukça dedikçe zannedersiniz ki, yer gök çakalların işgaline uğramış.

Öyle ödlek öyle korkaktırlar ki, ulumalarıyla psikolojik üstünlük kurmaya çalışırlar.

Böylece arazide bulunan farklı bir hayvanı yerinden kalkmasına neden olurlar.

Direkte hayvana saldıracak cesaretleri olmadığından, söz konusu ses taktiğiyle herhangi bir hayvanın paniğe girmesine neden olurlar.

Eğer arazi sarp ise hayvanın bir uçurumdan düşerek ölümüne neden olurlar.

Eğer arazi sarp değilse hayvanı çembere alırlar, yorarlar ve takatten düşen hayvana hep birlikte saldırırlar.

Öylece öldürüp parçalarlar.

Bir gün Cudi’de iken aynen belirttiğim şekilde bir katırımıza saldırdılar.

Akşam üzeri idi.

Bir yere erzak getirmeye gitmiştik.

Katırı meşe bodurunun olduğu bir yere bağladık.

Yakın bir yerde olan erzağı katırın bulunduğu yere getirmeye gittik.

Katırın yanından ayrıldığımızda daha bir dakika yoktu.

Çakallar başladılar ulumaya.

Çakallar nasıl ki ulumaya başladılar, biz anladık ki katırımıza saldırıyorlar.

Biz de hemen geri döndük katırımızın bulunduğu yere.

Baktık ki, otuz kırk tane çakal katırımızı çembere almışlar.

Dört bir yandan uluyarak saldırıyorlar.

Katırda tekmelerle kendini savunuyordu.

Bizim yetişmemizle birlikte çakal sürüsü kaçtı.

Katırımız öylece kurtuldu.

Çakallar üzerine anlattığım bu avlanma tarzı öyle fazla da değildir.

Genelde hayvan leşleriyle beslenirler.

Çok ilginçtir ki, öyle ödlektirler ki hayvan leşleriyle beslenmeye çalışırken de yine aynı şekilde ulurlar.

Öyle kalabalık gezerler ki, özellikle kışın şafak sökmeden önce bir bakarsın ki bir sırtta ve onun yamaçlarında nerdeyse her taşın üzerine bir çakal kafasını havaya dikmiş başlamış ulumaya.

Onlar ulurken, uluma sesleri vadilerden, yamaçlardan yankılanır.

Bu Fetullahçılar da tam çakal kişiliğine sahiptirler.

İktidara gelmek ve iktidarda kalmak amacıyla İslam dini onlar için araç.

Her türlü uyuşturma niteliğindeki söylem onlar için bir araç.

Her yumuşak söylemlerinde bir soykırım hedefi gizlidir.

Her yumuşak söylemlerinde Kürtleri, Türkleştirme hedefleri gizlidir.

Her yumuşak söylemlerinde Siyonizme hizmet etme gizlidir.

Tek amaçları var o da Siyonizm adına yaptıkları Turancılıktır ve Türk ırkçılığıdır.

Medya da çakal ulumaları gibi yalan dolan haberler yazan putçu Türk ırkçıları külliyen ağırlıkta Fetullahçılardır.

Yani Fetul-Münafıkçılardır.

Fetul-Münafıkçılık, İttihat Terrakki’nin Yeşil Kemalist versiyonudur.

Bu münafıkların hepsi İttihat Terakki’deki yöneticiler gibi Türk değil.

Liderleri Fetullah’tan tutalım yöneticilerine kadar, hemen hemen hepsi devşirmedir.

Amiyane tabirle dönmedirler.

Hiç biri ne İslam dinine mensup ne de Türk.

Buna rağmen hepsi İslam dinine mensup birinden daha İslamcı, bir Türk’ten daha fazla Türkçü bir kılıfa girmiş.

Özünde hem İslam dinine düşman olan, hem de Türklüğe düşman olan putçu Türk ırkçıları bu Fetul-Münafıkçılardır.

Aynen İttihat Terraki’de böyle idi.

İttihat Terrakiciler, hem Kürtleri, hem Ermenileri, hem Süryanileri, hem de Rumları hem siyasal, hem ekonomik, hem de kültürel olarak soykırımdan geçirdiler.

Şimdi tüm bunları yapan bu Fetul-Münafıkçılardır.

Cudi’de Şehit Zafer arkadaş ile Şehit Harun arkadaşın naaşlarına işkence yapan asker zihniyeti, Fetul-Münafıkçıların zihniyetidir.

Kürdistan’da katliam yapan polisleri eğiten zihniyet, hem Fetul-Münafıkçıların zihniyetidir, hem de bire bir Fetul-Münafıkçı polislerdir.

Belediye başkanlarını zindanlara doldurarak siyasal soykırım yapan Fetul-Münafıkçı Atalay’dır.

Fetul-Münafıkçı Polislerdir.

Fetul-Münafıkçı MİT’tir.

İttihat Terraki’nin Yeşil Kemalist versiyonu olan bu Fetul-Münafıkçılardan tek hesap soracak olan HPG’dir.

Şehit Zafer ve Şehit Harun’un naaşlarına yapılanlardan sonra intikam farz olmuştur.

Özgür Bilge