HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

2010 yılına Yeşil Türk Irkçısı AKP rahat mı rahat girdi.

AKP’nin rahat olmasının bir nedeni vardı.

HPG, eylemsizlik sürecindeydi. AKP ise saldırı sürecindeydi. Belediye başkanlarından belediye meclis üyelerine, il başkanlarından il genel meclis başkanlarından tutun, BDP’in aktif çalışanlarından kim varsa tutukluyordu. Sadece tutuklamalarla kalmıyor, tutukladıklarını zindana atıyordu.

AKP’nin direktifleriyle Kürdistan HPG gerillalarına yönelik operasyonlarda azalma değil artış yaşandı.

Şehirlerde Kürt çocuklarına karşı Fetullahçı polis teşkilatının terörü tavan yaptı.

AKP şehirde, köyde ve kırsalda yaptığı saldırı üzerine saldırılarla Kürt Özgürlük Hareketi ile Kürtleri bastırabileceğini ve böylece marjinalize edip sınırlandıracağını hesapladı.

Bunları yaparken HPG gerillasının öfkesini ve intikam kılıcını üzerine çekeceğini hesaplayamadı.

Hesaplasa bile, T.C’nin kimsayasını dağıtacak düzeyde enine ve boyuna Kürdistan ve Anadolu’nun her tarafında eylem koyacak düzeye gelebilen bir gerilla gücünü tasavvur edemedi.

HPG, ilk kılıcını 31 Mayıs’ta İskender’un eylemiyle vurdu.Türkiye bu eylemle şoka uğradı.

Gerillanın bu derecede etkili vuruşunu, ne Türk ordusu ne de AKP hükümeti kabullenmediği için oraya buraya bağlamaya çalıştı. Gerilla karşısındaki uğradığı yenilgiyi kaldıramadığı için hayali yardımcılar yaratmaya çalıştı.

Gare eyleminde de dumura uğradılar.

Bilican eyleminde ise iyice dağıttılar. Ne Türk ordusu, ne AKP,  ne Türk kamuoyu, ne de dış komuoyu Kürdistan gerillasının bu kadar çok planlı,  geniş coğrafya da yoğun bir düzeyde çok ani vuruşlarla eylem yapabilecek niteliğe ulaştığını düşünemedi.

Hele o Gare Karakol tepesinde çekilen bir fotoğraf varya – Erdoğan, Başbuğ ile Gürbüz Kaya- o fotoğraf işgalci Türk devletinin halet-i ruhiyesini gösteriyordu.

Karşımızda ki fotoğraf, gerilla karşısında diz çökmüş bir devletinin fotoğrafıydı.

Yüzlerdeki ifade de yenilen Türk devletinin moralsizliğinin yüz ifadesiydi.

1 Haziran atılımı T.C’yi öyle bir noktaya getirdi ki, Önder APO ile görüşmek zorunda kaldı.

1 Haziran atılımı AKP’yi öyle bir noktaya getirdi ki, AKP’nin başındaki Erdoğan’ın maskesini düşürdü.

O’nun nasıl Yeşil Bir Türk Irkıçısı olduğunu dünya alem gördü.

1 Haziran atılımı dünyayı öyle bir noktaya getirdi ki, HPG gerillasının yenilmezliği yeniden onandı.

1 Haziran atılımı Kürtleri öyle bi noktaya getirdi ki, gerillanın “Kürtlerin varlığını koruma ve özgürlüğünü kazanmada” yegana güç olduğu tartışmasız bir şekilde yeniden açığa çıktı.

2010 yılında Kürdistan gerillası esas şunu ispatladı, 2011 yılında gelişebilecek bir “Devrimci Halk Savaşı’nda” rolünü gereken bir şekilde yerine getireceğinin işaretini verdi.

HPG gerillaları, çıkabilecek bir “Devrimci Halk Savaşı’na” amadedir.

Eğer tek tek tüm Kürt gençleri ihtimal dahilinde olabilecek bir “Devrimci Halk Savaşı’na” amade ise Özgür ve Özerk Kürdistan’ın kuruluşu hiç uzak olmayacak.

Bunu herkes bilsin.

Özgür Bilge