Bin yalanı ısrarla bir doğru ettirmek için ne kadar da çok yalan söyleniyor. Bu kadar yalan söyleyenleri dünyanın hiçbir yerinde bir araya getiremezsiniz. Getiremezsiniz çünkü bu kadar yalancıyı dünyanın tümünde toplasanız bulamazsınız.
AKP, Fettulah cenahı ve son zamanlarda teslim olmuş, kendilerine yeni liman arayan kimi iradesi zayıf liberaller de bu kesimlerle el birliği yaparak yalanların şampiyonluğuna oynuyorlar.
Mafyayı herkes bilir. Tarihçesine çok girmeden, mafya denildiğinde ilk elden akla uyuşturucu ticaretiyle uğraşan kişiler geliyor. Derinliğine içyapısını bilmesekte, yazılan kimi kitaplarda, yine izlediğimiz filmlerde, belgelere geçmiş kimi soruşturmalarda şunu biliyoruz ki; örneğin İtalyan mafyasının bir işleyiş biçimi vardır. Buna yer altı dünyasında herhalde bir raconu var diyorlar. Evet, mafyacıdır, uyuşturucuyla insanları zehirlemektedirler, bir sürü gizli cinayetler işlemektedirler, birçok yerde gördüğümüz gibi devletlere kafa tutmaktadırlar. Ancak mafyacıların dediğimiz gibi bir raconu vardır. Her şey sadece istedikleri gibi yapılmıyor. Her şeyin bir raconu var, kuralı var, alt üst ilişkileri var, vurma biçimleri var, kaçıracaklarsa insanları, onun da bile bir biçimi var. Örneğin ayaktan vuruyorlar, kimi yerde bu topuktan vurma biçiminde oluyor. Evet, kirli işlerle uğraşıyorlar ancak bu kirli işlerine rağmen bir sistemleri, bir dilleri, bir ahlakları ve de ilkeleri vardır.
Mafya böyledir. Ancak daha sonra 1990’larında Sovyetlerin yıkılışı ardından yeni Rusya’da gelişen bir mafyacılık vardır. Yıllardır piyasalarda olmayan, görmemiş, aç gözlü, görgüsüz, gözü kara ve her şeyden çokta yeni yetme. Hani derler ya dünya görmemiş ya da sonra da görmüş diye. İşte böyle Rusya’da –belki de KGB ya da başka örgütlerde öğrendikleri de vardır-ortaya çıkan mafyacılık ahlaksızca, fütursuzca, hesapsızca, ilkesizce, insani değerlerde kopuk, gözü kara, aç gözlü, adeta susamışçasına paraya yönelmişlerdir. Kendi çıkarları için yapamayacakları kötülük kalmamıştır. Bu durumu daha iyi anlamak isteyenler oralarda olup biten çeteciliğe bir baksınlar. Belgeleri çok fazladır. Böyle bir gözü karalık ya da ahlaksızca, pervasızca kendi çıkarları için insanlık değerlerini hiçe sayarak atağa geçen bu mafyacılık, bu kadar negatif enerjiyi nereden alıyor ya da bu negatif duyguları tetikleyen enerji kaynağı nedir diye sorulacak olursa verilecek tek bir cevap vardır: Yeni yetmelerin açlık güdülerini tatmin etmek için ortaya çıkan yeni fırsatlar diye biliriz. Gözü karaca işin içine girmeleri, ortaya çıkan bu yeni durumdan, bu yeni vurgun imkânından doğar. Yıllardır baskılanmış olanlar, önleri kesilmiş olanlar, kendi egolarını açığa çıkarma imkanları bulamayanlara bir kere kendilerini konuşturtma, kariyer edinme, ekonomik değer vurma olanağına kavuşsunlar ortaya çıkacak olan işte Rusya mafya tipi mafyozolar olacaktır. Şuna inanın: İtalyan, Meksika mafyacıları -ve belki de başka ülkelerdeki mafyacılar da dahildir-Rusların bu aç gözlü, ahlaksız mafya tiplerinden kesinlikle rahatsızdırlar. Ve inanın bu aç gözlü, yeni yetme düşkünleri mafyacı olarak kabul da etmezler de.
Neden bu kadar geniş yeni yetme, gözü dönmüş, hırslı, kariyer peşinde, aç gözlü ve ahlaksızca insan değerlerine saldıran bu Rusya mafyasını anlattık diye soracak olursanız, aynen Rusya’da ortaya çıkan yeni yetme mafya tiplemesi Türkiye’de de vardır da ondan. Türkiye’deki Rus mafya tipi oluşum Erdoğan’ın öncülük ettiği AKP ismindeki örgüttür. Biraz da Fettullahcılıktır.
Dikkat ederseniz bu oluşumun içerisinde yer alanların tümü neredeyse yeni yetmedir. Hepsinin ortak noktası vurguncu olmalarıdır. Hepsinin önüne yeni fırsatlar konulmuştur. Siyasetçiyse siyaset alanında, yazarsa yazı alanında, gazeteciyse gazetecilik alanında, kültürcüyse kültür alanında, şair ise şairlik alanında, bilim adamıysa bilim alanında, ticaretçiyse ticaret alanında, asker ise askerlik alanında, polis ise polis alanında, yargı üyesiyse yargı alanında, sporcuysa spor alanında, öğretim üyesiyse üniversite alanlarında özcesi bu oluşum içerisinde yer alanların en belirgin ortak noktaları önlerinin bu denli ilk kez açılmasıdır. En belirgin olan ortak noktaları yeni yetme, aç gözlü, pervasız, saldırgan, gözü kara olmalarıdır. Hatırlayanlar, YÖK başkanı Yusuf Özcan’ın görevin başına getirildiğinde, Abdullah Gül’e ne söylediğini bilir. Adeta bir ispiyoncu gibi söyledikleri herkesin kulaklarında şimdi de çınlıyor. (Sorun YÖK’ü savunmak değildir. İlk günden beri bu faşizan, anti demokratik kurumun kaldırılması gerektiğini savunduk, bundan böyle de bu yaklaşımımız sürecektir. )
Evet, aynen Rusya tipi yeni yetme mafyozolar gibi bir oluşumdur AKP. Erdoğan ise bu yeni yetmelerin, aç gözlülerin, çıleklerin, saldırganların, pervasızların, gözü karaların en ilerisinde olanıdır.
Bu oluşuma ve onun içerisinde yer alan, ya da yakınında duranları ortak özelliklerine hakikaten yakından bakın, bu oluşumla tanıştıktan önceki konumlarına bakın, mal varlıklarına bakın, ekonomik düzeyleri neydi ona bakın, bir de bu oluşumla ilişkilendikten sonra konumlarına, mal varlıklarına, ekonomik düzeylerine bakın. Bunlar yapılırsa Rusya türü yeni yetme mafyacılarla bu ruhu kara olan insanların özelliklerinin ne kadar birbirine yakın olduğunu göreceksiniz.
Kasım Engin