“Kürt halkı yürüyor. Yediden yetmişe ayakta, geleceğini kendi ellerine alarak kaderini çiziyor.
Birkaç gün önce Amed Newroz’una doğru bir insan sellinin akışını görünce ilk aklıma gelen düşünceler bunlar oldu. Kürdistanlı bir gerilla olarak halkımızın bu tarihi önemdeki yürüyüşünü görünce sadece ve sadece duygularımız şahlanıyor, göğsümüz kabarıyor. Deyim yerindeyse halkımızla gurur duyuyoruz. Ve Che’nin deyimiyle “Ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin…” bu halk için her zaman “ölüm hoş gelir safa” gelir.
Ve yeter ki bir halk ayağa kalkmayı yaşasın ve yeter ki bir halk yürüyüşe geçsin orada yapılması gereken varsa şapka, şapkayı çıkartmaktır. Şapka yoksa bir adım geri çekilerek boynunu eğerek esas duruşa geçmektir” demişiz 3 yıl önce.
Şimdi söyleyeceklerimiz çok fazla. Artık ölüm nereden gelirse gelsin değil, eğer ölümümüz gelecek aydın günleri yaratacaksa, eğer ölümümüz işgalcileri Kürdistan’da def olmuş olmalarını getiriyorsa ve eğer ölümümüz bir halkın geleceğini özgürlüğe çıkarıyorsa işte o zaman yeniden yeniden ölüm hoş gelir sefa gelir diyoruz.
18 Mart günü halkımız tüm zorluklara, engellemelere rağmen meydanlara çıktı. Meydanlar hiç bu güne kadar görülmediği kadar doldu, taştı. O kadar saldırıya, o kadar engele, o kadar tehdide ve o kadar provokasyon girişimlerine rağmen meydanlar doldu.
Bu denli kitlesel bir meydan okumada çıkaracağımız sonuçlar elbette olacaktır.
Öncelikli olarak:
1-Binlerce tutuklama, işkence, yönelim, kimyasal gaz kullanmaların sözde yaratacağı ürküntü, korkma, kılıfına çekilme, geri çekmeler boşa çıkmıştır.
2-Devlet ve devleti temsil eden Akepe artık Kürdistan’dan silinmiştir.
3-Devlet otoritesi ayakların altına alınmıştır.
4-Kahire’de “Tahrir bir model” deyip Kürdistan ve Türkiye’de halklara kan kusturanların ne kadar yalancı, sahtekar olduklarını tüm dünyaya gösterilmiştir.
5-“Marjinal, birkaç çapulcu, siyaset yapmasını bilmiyorlar” safsataları berhava olmuştur.
6-Onca işbirlikçi, hain, para karşılığı özgürlük mücadelesine saldıran tiplerin artık Kürdistan’a gelemeyecekleri herkese alenen ilan edilmiştir.
7-Bir halk ayağa kalkarsa nelere muktedir olduğunu göstermiştir.
8-Bu ülke insanları onurlu yaşamak istiyorlar. Tüm onursuzluk kokan dayatmalara karşı bundan böyle daha sert duracaklarının iradesini beyan etmişlerdir.
9-“yeter artık” yani “Ed i Bese” hamlesi artık daha güçlü her yerde, her zamanda, yaygın bir şekilde bu faşist devlet ve onun koçbaşı olan Akepe’si geri adım atmadıkça güçlenerek devam edecektir.
10-Amed, İstanbul, Batman, Gever, Van, Cizre ve ne kadar Newroz alanı varsa hepsi biz gerillaları daha aktif mücadeleye davet etmişlerdir.
11-biz halkımızın ve halklarımızın bu çağrısına, davetiyesine iştirak ederek evet diyoruz.
12-18 Mart 2012 günüyle birlikte artık gerilla olmak daha fazla onure edici, daha fazla gurur verici ve daha fazla kesintisiz yürütülmesi gerektiğinin zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
13-Ve Che Guevera’nın söylediği: “Sloganlarımız, kulaktan kulağa yayılacaksa, silahlarımızı kavramak için başka eller uzanacaksa, başka insanlar mitralyöz sesleri ve yeni savaş naraları arasında cenazelerimize ağıt yakacaksa, ölüm hoş geldi, sefa geldi” sözleri Amed ve İstanbul Newroz mesajları olarak alınacak ve halklarımıza verdiğimiz sözlerinin gerekleri yerine getirmek için daha fazla bu sloganlar doğrultusunda kavganın tam ortasında olacağız.
Kasım Engin