Bırano xweşkno yıllar önce dedik ya, biz isyancıyız.
Bırano xweşkno yıllar önce dedik ya, biz PKK’li olduğumuz için isyancıyız.
Bırano xweşkno yıllar önce dedik ya, hem PKK’li olduğumuz için isyancıyız, hem de isyancı olduğumuz için PKK’liyiz.
Bırano xweşkno yıllar önce dedik ya, bu devletin tarihi yalan ve kan tarihidir.
Bırano xweşkno yıllar önce dedik ya, bu yalan ve kan tarihini açığa çıkaracağız.
Bırano xweşkno yıllar önce dedik ya, TC faşizmi Kürtler ve Türkler için kader değildir.
Bırano xweşkno yıllar önce dedik ya, bu faşizmi yıkmak için kavga gereklidir.
Kavga için geri dönüşü olmayan karara varmak gerekir dedik.
Karar vermek için de irade gerekiyor dedik.
Yürek gerekiyor dedik.
Hem de fedaice yürek gerekiyor.
Buna var mısınız dedik ve yola çıktık.
Aradan on yıllar geçti.
Dağları aştık.
Ovaları aştık.
Körane dipsiz ihanetler gördük.
Yarı yolda bitenleri gördük.
Ne körane dipsiz ihanetler ne de yarı yoldan bitenlere baktık.
Hep devam ettik.
Umut dedik, özgürlük dedik, hakikat dedik.
Bazen günlerce aç kaldık, bazen günlerce göz kapaklarımız kapanmadı.
Unuttuk uykuyu, ta yeniden uyuyana kadar.
Bazen soğuk işledi iliğimize, ama vız geldi.
Hepsinden de öte ölümü yendik, ölümü yendik.
Çatışa çatışa, direne direne, bedel vere vere, kan vere vere, can vere vere dünyada şahaneler yaratan Kürt halkını yeniden dirilttik.
Herkese kabul ettirdik.
PKK’nin kuruluşunun yeni bir yıldönümü kutlarlarken diyoruz ki, ya PKK ve onun fedai gerillası olmasaydı Ortadoğu’daki tablo ne olurdu bilir misiniz?
Kürtlere hatta Türklere, Farslara, Araplara direniş ruhunu veren, cesaret veren Kürdistan gerillasının ne hissettiğini, nasıl bir duyguyu yaşadığını bilir misiniz?
Ya ölümü yenmenin sırrını ve adanmışlığı?
Dağların zirvelerinden kentleri, ilçeleri ve köyleri süzmek nedir bilir misiniz?
Şahin gibi, doğan gibi zirvelerden pike yapa yapa ovaya inmek ve yine zirvelere çıkmak nedir bilir misiniz?
Bu nasıl bir duygudur, kendini nasıl görmedir bilir misin?
***
Kentlerin yok edici dehlizlerinden kurtulmayı hiç düşündünüz mü?
Milyonların içinde yalnızlığın en dibini yaşarken, loş loş, bulanık ve bitik duygulara batmışken hiç özgürlük arayışına girdiniz mi?
Hiç düşündünüz mü Cudi’yi, Cudi’nin Safinesini, Helana Pirini ve bu zirvelerde sırt çantana dayanarak, iki elini başının arkasına koydun mu?
Bu vaziyette iken hafif esen bir rüzgarın esintisi yüzüne vururken, Kürdistan’ın üç parçasından beş kent-Şırnex, Cizire, Derika Hemko, Sılopya, Zaxo- kanatlarının altındayken ne hislere girdiğimizi bilir misiniz?
O anda bir de, manzarayı seyre dalmak, nasıl bir duygudur bilir misiniz?
Hele zaman da gece vakti olunca, bir de ay ışığı da oldu mu saman yolunu da seyre dalmanın hangi ruh haline tekabül ettiğini bilir misiniz?
***
Bunları yaşayan bir gerillaya, bunların tümü neyi ifade ediyor diye hiç sordunuz mu?
Bunları hepsini yaşayan bir PKK gerillasına, hiç sordun mu bu nasıl bir iradedir, bu nasıl bir ruhtur, bu nasıl bir halka bağlılıktır, bu nasıl bir ideolojidir, bu nasıl bir PKK’dir, hepsinden de en önemlisi bu nasıl bir Önderliktir ki seni yenilmez bir kişiliğe dönüştürüyor?
Bunları sormadan, bunları yaşamanın en hakiki yolunun o zirvelere çıkmak olduğunu biliyor musun?
Özgür Bilge