Dağda mahsur kalanlar kurtarıldı ve gerekli sağlık uygulamalarına tabi tutuluyorlar.
Herhalde CERN yakında yapacağı denemenin bütün azametini yaşıyorken, dünya da meraklı gözlerle ona bakıyor. Acaba bu sefer mi? Diye bir soru işareti beyinleri işgal ediyordur büyük ihtimalle.
Hindistan’da bir hayvanat bahçesinde beş insanı yemiş olan bir kaplan’ın, yapılan tetkikler sonucunda “Kanser” olduğu anlaşılmış.
CHP’nin Dersim!(son günlerin moda kelimesi bu olsa gerek)’li belediye başkanları bugün yaptıkları açıklamayla; “CHP’den istifa ettiklerini” tüm kamuoyuyla paylaştılar.
Domuz gribi almış başını gidiyor, ölümlerin artacağını ve daha çok tedbirlerin! alınması gerektiği ve yaşanan bu acz duruma beyitler diziliyor (her ne kadar madde-karşı madde çarpışmasına yönelik bütün bilimsel kurgular, senaryolar üretilirken bu konuda yaşanan bu çaresizlik! çok da anlaşılan bir husus olmasa da)
Yalova’da öldürülen kadın üzerine gerekli-gereksiz bütün tartışmalar yürütülüyor ve olayın perde arkası daha çok spotlanmaya çalışılıyor.
Kaybolan çocuklar bulunmuyorken, babasını karşılamaya giden çocuklar; yaşadıkları köyün üç saat aşağısında donarak ölüyor ve ölümün bütün soğukluğunu o küçücük bedenlerinde hissediyor!
Kimileri Kılıçdaroğlu’nu protesto ediyor, o ise bütün kaşarlığıyla “aslında bunlar beni alkışlıyor, siz bunu göremiyorsunuz” mantığıyla, bulunduğu durumun ve yerin Kaf dağı olduğuna cümle alemi ikna etmeye çalışıyor.
KDP ve YNK güçlerini birleştirerek yakında birleşik bir ordu oluşturacaklarını, bölgesel yönetimin yetkin ağızlarından ifşa ediyorlar!
AB’nin yeni başkanı ve çeşitli görev dağılımları birkaç gün önce belli oldu, şimdi bunların ne kadar ve nasıl yürütüleceği, seçilenlerin başta siyasi vizyonları olmak üzere bütün hayatlarının inciği, cinciği tartısılıyor!
Türkmen Efendioğlu’na suikast düzenleniyor, evinde uğradiği bu saldırı sonucu hayatını kaybeden Efendioğlu’nun yakınlarına ve Musul’daki Türkmen cephesi yetkililerine telefonla ulaşan Davutoğlu “müsterih olmalarını ve Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, ritüeline dokundurmalar yapıyor!”
İzmir’de DTP’nin kortejine belirli kesimler tarafından ve yine belirli ser odaklarının yönlendirmeleri sonucunda saldırılar gelişiyor, Türk; bu olaya dikkat çekerek, gelişmelerin çok da hayra alamet olmadığını söylüyor!
***
Biz mi?
Her şeyden önce hayat bu kadar metafor karmaşası içinde değil!
Öfke her zaman olduğu gibi keskin bir kılıç kınında!
Serhat odun getirmiş kulağı elindeki radyoda , “yol haritasını vermedikleri için yürüyüş ve serhildan halinde olan halkın durumundan aldığı pozitif moralle” sorunun çözümünde dilin oluşturulması gerektiğini vurguluyor!
Soğuk algınlığıyla mücadele eden Rozê, önce kekik kaynatıyor, sonrasında “Dersimli” olmasından kaynaklı, son günlerde yürütülen tartışmalardan ve Dersim’in böylesine magazinsel basın tarafından “Mal bulmuş Mağripli” misali dillendirilmesinden rahatsız, “öncesinde beyaz eşya, buzdolabı-simdi de Dersim Katliamı, devlet geleneği bir örtü gibi kendini Dersim’den bir türlü kaldırmıyor” diyor.
Mardin’de Süryani bağlarından yediği üzümleri ve yaşanan çetin savaş dönemlerinde yanı başında bir mavzer gibi şehit düsen yoldaşlarını kitaplaştırmaya çalışan Numan ise “zaman tekerrür olmak zorunda değil, bu anlaşılmadığı sürece, daha çok insanlar ağlayacak, bu sefer sadece analar da değil!” diyor.
Bir enstrümanın notalarında parmaklarını gezdirircesine silahını temizleyen Arjin ise “Yalova’da öldürülen kadına yönelik yürütülen bu tartışmalarda, her zaman olduğu gibi gerçeğin ört bas edilmesine ve gerçeğin üzerini kendi gerçeklerini inşaya çalışanların oluşturduğu bu zor anlayışına” olan öfkesiyle engin dağların zirvelerinde gezdiriyor gözlerini!
Elindeki dara ile kuru bir odunun peşine düşmüş Bertav “bir marş havasında olmalı her şey, kavga da-kardeşlik de” diye kelimelerin içinde anlamların deryaya dönüştüğü cümlelerini adımları gibi sert ve tutarlı bir şekilde söyleyerek, ( aradığı ağacı bulabileceği bir tarafa doğru gidiyor)
Hepimizin yüzüne teğet olarak değdirdiği bakışıyla bir avın peşine düşmüş olan (kedimiz) Pisi, sanki kansere yakalanmış kaplan’ın haberine aklını takmış bir şekilde sessiz sessiz gidiyor ortamızdan!
Biz de böyle!
***
Hayat 27 Kasım’a gidiyor; her şey öylesine karışık değil, bilakis daha da netleşiyor ve bayram havasında da olsa, hayat kendisini hem kavgaya, hem de kardeşliğe hazırlamaya devam ediyor.
Toprak Cemgil