“Burası NATO toprağı”dır sözlerin ne anlama geldiğini adım adım görüyoruz.
Türkiye’ye patriot füzeleri yerleştirme tartışmaları yaşanırken, bu füzelere karşı gösterilen tepkilere tepki olarak RTE “Burası NATO toprağı” demişti. Biz ise buna çok şaşırmayarak, “zaten ABD’nin Ortadoğu’daki Truva atısınız” demiştik.
Tarihte Truva atı olayı meşhur bir olaydır. Yunanların Anadolu’yu işgal etmelerinin ilk kez başarıyla uygulandığı olayın kendisi Truva atı efsanesinde dile getirilir. O meşhur İlyada Destanı’nın ana teması Truva’nın, Yunanlara göre Troya’nın düşürülmesidir. Yunanlar ne kadar çok savaşsalar da, ne kadar çok savaşı uzatsalar da başaramazlar. Ancak Yunanların kurnazlıklarıyla tanınan Odyseusları Truva atı planıyla sonunda bir hileyle Truva’yı düşürür. Sadece düşürmezler, Truva’da hafızalarda silinmeyecek bir katliamda uygularlar.
Truva atı efsanesi gerçek mi değil mi onu bilmiyoruz. Ancak Truva atı hilesinin kaleyi içerden fethetme olduğunu iyi biliyoruz.
Batılı güçlerin bir şekilde hep Ortadoğu’yu düşürmek istediklerini tarihin çok gerilerinde de biliyoruz. Yunanlar mı kendilerini denemediler, Romalılar mı kendilerini denemediler? Ve tabii birde Haçlılar mı kendilerini denemediler ki? Hele birde “Kutsal toprakları fethetme” diye uydurdukları palavraları yok muydu? Hepsinin özü Ortadoğu’yu fethetmekti.
Haçlılarla önemli oranda Ortadoğu’yu ele geçirmişlerken bir Salladdin Eyubi adındaki savaşçı, siyasetçi, halkçı kişi onları engelledi. Bunun için Salladdin’e halen batılılar çok tepkili.
Şimdi, yaklaşık 1000 yıl önce yapamadıklarını bu kez başarmak istiyorlar. Kaldı ki Ortadoğu’nun birçok yerine bu kez sahiden yerleşmiş bulunuyorlar. Bir İsrail zaten onların. Bir Suudi’yi zaten onlar kurmuş yine onların. Bir Katar’ı, Kuveyt’i zaten onlar kurmuş yine onların. Ürdün’den söz etmek gerekir mi, bilemiyoruz. Abdullah’ın anası İngiliz. Abdullah gibileri ise sadece ve sadece tohumluk.
Birde tabi 1950 yılından beri uğraştıkları bir Türkiye vardır. Demokrat Parti döneminden beri NATO’lu olan bir Türkiye. İlk yıllarda Sovyet’e karşı bir blokaj duvarı olarak düşünülen Türkiye, şimdi tümden Ortadoğu’yu fethetme aracı haline getirilmiştir.
Dikkat edilirse özenle Ortadoğu’ya müdahale etmek için hazırlanmış bir Türkiye söz konusudur. Özelde de Akepe ile bu tamamen bu çizgiye getirilmiş bir Türkiye olmaktadır.
Akepe dini kimliği ile tanınan bir parti. Hem de muhafazakar dindar kimlikli bir parti olarak. Tuhaftır ama Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en Amerikancı ve batı yanlısı bir iktidarını görüyoruz. Günlük olarak Amerika’yla flörtleşen bir iktidarını. Stratejik ortaklık dedikleri olay esasta tamamen Amerikan çizgisinde seyreden bir Türkiye olmasından ileri geliyor.
Onca destek ve özenle hazırlanmalar ardından bu kez Ortadoğu’da batılı güçlere köstek olabilecek güçleri hizaya getirmek için Türkiye’ye patriot füzelerini NATO yerleştiriyor. Ve tabii her füze rampası için ise yaklaşık 200-300 asker -NATO askeri- ile birlikte.
Güya muhafazakar dindar kimliği ile tanınan bir iktidarı vardır Türkiye’nin. Ama her ne hikmet ise batılı güçlerin askerlerini Türkiye’ye hiçbir refleks göstermeden hem de çok istekli bir şekilde getirebiliyorlar. Ve tabii bunları yaparken “Burası NATO toprağı”dır diyerek Ortadoğu için nasıl bir rol oynadıklarının altını da kalan çizerek.
Türkiye NATO toprağı’dırın altındaki mantık ve hedef kesinlikle Salladdin döneminde başarılamayan Ortadoğu’nun işgalini kesinlikle bu kez başarmak üzere Ortadoğu’nun batılılara açılmasıdır. Türkiye’ye biçilen rol daha doğrusu Türkiye’ye verilenler ise iktidarda bulunan bir avuç kişi inanılmaz ölçüde maddi değerlerin sunulmasıdır.
Bugün Türkiye’nin bir NATO toprağı olduğunu öğrendik, yarın ise bunun karşılığında ne alındığını öğreneceğiz. Buna da kimse şaşırmasın.
K. NUDA