HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

Halkların kendi renginde, iradesiyle, öz gücü ve örgütlülüğüne dayanan doğrudan demokrasiyi gerektiren bir sistemdir demokratik özerk sistem. İçinde yaşadığımız çağ ve taşıdığı sistemsel özellik göz önünde bulundurulduğunda Kürtler ve bölge halkları açısından statü belirleyen bu tarzda sistemler geliştirme ve öncülüğü yapma süreç açısından olmazsa olmaz nitelikte çalışmalardır. Bu sistem en çok kadının Ortadoğu da, Türkiye de ve Kürdistan da içinde bulunduğu kölelik statüsünü aşmasına yol açacak, özgürlük alanını genişletecek ve bu anlamda mücadele tarzı, yol, yöntemi zenginleştirecektir. Kadın 21.yy.da toplumsal hayatın her kesitinde, evde, iş yerinde, siyasal, sosyal alanda statüsüzlüğünü demokratik özerk özgür sistemle kazanabilme şansını yakalayabilecektir. Bu gün yaşadığımız çağda erkeğin sınırsız sömürüsünü uyguladığı, iktidarını sinsi ve kurnazca güçlendirdiği, köleliği bin bir maskelerle, cilalarla dayattığı güç kadın gücüdür. Kapitalist uygarlık sistemiyle birlikte katlanarak gelişen ve derinleşen kölelik statüsü kadının artık taşıyabileceği, altından kalkabileceği bir yük olmayıp tarih sahnesinden silinmesi gereken ve artık insanlığın kurtulmak istediği bir cenderedir. Devletçi, iktidarcı sistem zihniyetinin yarattığı geri, egemenlikli erkek karakteri, zihniyeti ve sistemi özgürlük felsefesi karşısında iflasın eşiğine gelmiş bulunmaktadır. Artık toplumların, halkların kendi rengiyle, kadınların öz gücüne dayanarak yaratıkları yaşam seçeneğiyle insanlığa ekmek ve sudan daha gerekli bir sistemdir demokratik özerk sistem. Özü halkların kendi iradeleriyle ve öz güçlerine dayalı kendi yaşamsal alanlarını örgütlemek, ihtiyaçlarını belirleyebilmek, sorunlarına herkesimin katılacağı çözüm gücünü açığa çıkarmak, özgürlükçü, komünal yaşam biçimini oturtmaktır. Toplumdan her kesimin kendi rengiyle ve gücü oranında katılım sağladığı, farklılıkların özgünlüğünün tanındığı, toplumsal ahlakın esaslarına dayandırılan bir sistemdir bahsedilen. Devletle uzaktan yakından ilişkilenmez yine iktidarla, sınırlarla işi yoktur. Bu sistemde bu kavramlara yer yoktur çünkü halkların öz yeterliliğine dayandığından bu kavramlarla pek işleri olmaz. Sadece toplumsal huzur, kardeşlik ve özgürlük getirecektir. Halklar artık mevcut durumda varlıklarını tehdit eden bu egemenlikli, sömürüye ve haksızlığa uğramış, inkâr ve imha politikalarıyla yüz yüze kalmış statüden çıkmak ve böyle yaşamak istemediklerini beyan etmişlerdir. Kürtler Türkiye’de yaşayan tüm halk kesimlerini, farklı inançları olan, farklı kültürel özellikler taşıyan, her kesimden halklara hizmet edecek, bin yıllardır yaşadıkları acıları dindirecek, yaraları saracak bir sistem yaratma arayışı içerisinde bulunmaktadırlar. Çok güçlü kökenlere dayanan bir tarihsel ve kültürel birikime sahip olan Kürtler bu sistemin aslında çok yabancısı değil, tam tersine tarih incelenirse halkların, emekçilerin ve kadınların tarihine bakılırsa görülecektir ki hep var olmuş, toplumsal hafızadan hiç silinmemiş, tarihin derinliklerinde saklı kalmış, toplumun komünal değer yargılarını temsil eden, canlılığını hep koruyan bir değerler toplamından bahsediyoruz. Toplumların yaşam biçiminden tarihten bu güne kendisini taşırabilmiş, kabile, aşiret, etnisite yapılanmalarında var olmuş, öz gücünü, öz yeterliliğini esas alan, kendi sorunlarını kendisi çözebilen, her anlamda toplumunun ihtiyacını tespit edip kendi imkânlarıyla dayanışma içinde giderebilen bir sistem. Demokratik özerklik sistemi en çok ta kadının özgürlük statüsünü belirleyecek, devletin her türlü tecavüzcü sistemini felç edecek, iktidarcı, eril zihniyetin uygulanma zeminini ortadan kaldıracak özgün bir sistemdir. Hem kapitalist sömürgeci sistemin hem devletçi ve iktidarcı sistemin beş bin yıldır kadına dayattığı tarz ve kadını kullanma zihniyeti çokça çözümlenip yazılmış, tartışılmıştır. Bu anlam da tekrarlamayacağım. Ama demokratik özerklik statüsünün kadınlara, halklara, emekçi kesimlere ve özellikle Türkiye ye neler kazandıracak tartışmaları daha da önemli olmakta diye düşünüyorum. Şimdi bu tartışılan sistem esasta kadın eksenli bir yapı taşıdığından daha esnek, çok renkliliği, çok kültürlülüğü, zenginliği kendi karakterinde taşımaktadır. Kadın bu surece hazırlıklı olur, donanımlı karşılarsa, köy, semt, mahalle ve kentlerde örgütlülüğünü geliştirir, derinleştirirse, kendi öz sistemini işletir ve birbirini muhatap alıp sürece yönelirse kazanımlar elde edebilir. Kadının demokratik özerk sistem içerisinde örgütlenmesi Türkiye’nin yaşadığı sorunları temelden çözecek, demokratikleşme hareketini geliştirip derinleştirerek, halklar ve kadın da bu nimetten nasibini alacaktır. Bu sistemin geliştirilip oturtulması için en çok kadının emek harcaması ve en çok bu çalışmada kadının değer yaratması gerek. Neden çünkü kadın bu sistemin en eski yürütücü gücü, sahibi. Demokratik, komünal, barışçıl sistem kadının toplumsallıkta çok uzun süreli yaşadığı ve hâkim kıldığı, kendisinin yarattığı bir sistemdir. Toplumsal değişim, dönüşümde, ahlaki ve politik toplum gerçeğini yaratmada, demokratik özerklik inşasında bu anlamda en kalıcı ve değerli çalışmayı bu anlamda kadın yürütebilir.

Ferzê