HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

8mart 2012Her kavga için bir sebep aranır. Ama kavgaya girişmeden önce farkına varmak ve kavga sebebine tepki duymak, o sebebe baş kaldırma duygusuna sahip olmak gerekir. Dünyadaki kadınların yüzde kaçı bugün kendi farkında ya da kavga etmek için bir sebep bulmuş ve o sebebe tepki duymuş bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var, o da tüm dünya kadınlarının bir gün başlatacağı kavganın insanlığın kurtuluşu olacağı…
Biz Kürt kadınları olarak farkımıza vardığımızdan, uyandığımızdan bu yana kavga mekanlarını tuttuk. Karşılaştıklarımız, yaşadıklarımız içimizdeki isyan alevini hep körükledi. Bilincimize, ruhumuza tutulan ışığa doğru gitmekten kendimizi alıkoyamadık. Çünkü o ışık bizi kendimizle buluşturuyordu. Kadın olmanın ne kadar onurlu ve güzel bir şey olduğunu söylüyordu bize. Bir zamanlar söylerken bile utana utana söylediğimiz “kadın-ız-ım” sözcüğü, bugün en çok sarıldığımız ve gururla söylediğimiz bir sözcük, bir gerçeklik. Geçen zamana ve atlanan çağlara rağmen Tanrıçalarımızdan bize miras kalan kadın özü, ruhumuzun bir yerlerinde hep saklı kalmıştı. O ruhu açığa çıkaracak ve bizi kendimizle tanıştıracak bir yol göstericisi, bir pusula gerekiyordu bize. O ışık, o yol gösterici ve o pusula, erkek egemenlikli sistemin gerçekliğini çözmüş, kadın özünün insanlığın gerçek özü olduğuna inan, kadının adalet, eşitlik barındıran özünün kapitalist sistemin ayakları altında ezilen, nefessiz bırakılan insanlığa nefes olabileceğine de inanıyordu. O yüzden başlattığı özgürlük mücadelesinin temel ilke ve ölçülerini, felsefesini kadının özgürleştirmesine dayandırdı ve kadını kendisine en sadık yol arkadaşı olarak seçti. Biz Kürt kadınları şahsında tüm dünya kadınlarının üzerinde örgütlenebileceği, mücadele edebileceği Kadın Kurtuluş İdeolojisinin mimarlığını yaptı. Ve kadınca mücadelemizin yol arkadaşı, önderi oldu. Önder Abdullah Öcalan bizlere hep onurluca direnmeyi ve mücadele etmeyi öğretti. İnsanlığın kurtuluşunun kadının kurtuluşundan geçtiği bilincini oluşturarak, dünyanın neresinde olursa olsun insanlığın yaşadığı acılara kayıtsız kalınamayacağını öğretti. Din, dil, renk ayrımı yapmadan tüm insanları kucaklayabileceğimizi ve özgürlük sorunları için mücadele etmemiz gerektiğini…  
Öyle ki özgürlük uğruna canları dahi birçok şeyden vazgeçen kadınlar tanıdık.  Beritan, Zilan, Sema ve daha niceleri….
Direniş çizgisinden asla taviz vermeyen, direnerek büyüyen, başarı kazanan Özgürlük hareketimiz bugün de Önderliğimiz öncülüğünde, yediden yetmişe Kürt halkıyla, kadınlarıyla, gençleriyle ve dağlı çocuklarıyla büyük bir direniş ve mücadele içerisinde. Önderliğimizin İmralı’da başlattığı direniş dalga dalga Kürdistan’ın dört parçasına yayılıyor. Bu özgürlük direnişinin öncü gücü olan Kürt kadınları da 1 Martla birlikte 8 Mart dünya emekçi kadınlar gününü direniş ve serhildan havalarıyla karşılayıp kutluyor. Bu direniş dalgasının daha da büyüyüp yayılacağı kuşkusuzdur. Çünkü Kürt halkının ve kadınların özgürlüksüz bir tek gün bile geçirmeye tahammüllerinin kalmadığı tepkilerinden de anlaşılmaktır.
Özgürleşen kadının özgürleşen toplum olacağının bilinciyle örgütlenen Kürt kadınları bu çağın üstüne sinmiş adaletsizliği, eşitsizliği mücadeleleriyle çekip alacaklarını ve insanlığın özgürlüğüne giden yolda öncü güç olmayı sürdüreceklerini meydanlardaki ve mücadele alanlarındaki kararlı duruşlarından da görmekteyiz. Erkek egemenlikli gericiliğin kirlettiği bu dünyanın, kadınların elleriyle temizlenip özgürleşeceği kesindir. Buna inanıyor ve bu temelde kadınca mücadelemize sarılıyoruz. Gelecek günlerin hiç kuşkusuz özgürlüklü günler olacağı umuduyla, inancıyla yaşıyoruz ve mücadele ediyoruz. Kadın Kurtuluş İdeolojisine inan ve Önder Apo’nun ideolojik yaklaşımını benimseyen ve buna inanan tüm kadınların bu umudu taşıdıklarını biliyoruz. İdeolojimizin kapsayıcılığı etrafında birleşiyor, sınırları aşıyor ve mücadele için hep el ele oluyoruz. Kürt kadını öncülüğünde kazanacak olan özgürlüğe ve özgürlüklü günlere inanıyoruz ve bu inançla yaşıyoruz. Özgürlüklü günlerde buluşup kucaklaşıncaya denk tüm günlerin direniş ve mücadele günü olması dileğiyle…
Rojbin Golav