HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

dikta ergoanAkepe daha doğrusu Erdoğan -bir yoldaşımızın dediği gibi RTE -kongresini yaptı. Hem de olağan olmayan, olağan kongresini.

RTE iktidara geldiğinden beri hiçbir zaman bu kadar zorlanmamıştır. Söyledikleriyle yaptıkları hiç bu kadar birbirine uzak olmamıştır. Gerçi bu iktidarın daha doğrusu RTE’nin tüm becerisi söyledikleriyle uygulamalarının hiçbir zaman birbirini tutmadığıdır. Bu Akepe denilen halkların başına bela olmuş siyasi çevrenin temel karakteridir. Ancak gerçekten de bu durum son on yılda ilk kez bu denli herkes tarafından görülmektedir. Öyle ki RTE’ye hayran olanlar bile artık bu durumu kaleme dökerken aklayamıyorlar. Düze çıkaramıyorlar. Kamuflaj edemiyorlar.

Evet, Akepe ve RTE çok zor durumda. Birkaç yıl önce söyledikleriyle durduğu pozisyon tam bir zıtlığı ifade ediyor.

Örneğin; “Komşularla Sıfır Sorun” diye yola çıkan Yeni Osmanlıcılar bugün itibariyle kavgalı olmadıkları herhalde tek bir komşuları kalmamıştır. Şimdilik Bulgaristan sorun olarak durmuyor. Bakalım bu durum ne zaman değişecektir. Yoksa İran ile Suriye ile Irak ile Kıbrıs ile Ermenistan ile derken adeta bölgenin tüm devletleriyle yaka yakayıdır. Suriye ile ortak bakanlar toplantısı yapan bir RTE şimdi neredeyse dünyayı Suriye’ye saldırtmak için her şeyi yapıyor. Libya’nın eski devlet başkanından insan hakları ödülünü alan bir RTE, NATO karargahını İzmir’e alarak Libya’nın düşürülmesinde ve binlerce insanın katledilmesinde en çok rol oynayan kişi oldu.

İç politika da Kürtlere dönük kardeşlik projesi diye kimin neyi anlayacağı belli olmayan bir şeyler söylendi ancak Kürtlerin analarına, gençlerine, kızlarına meydanlarda polisleriyle saldırmada geri durmadı.

Kardeşlik dedi ancak YİBO’larda Kürtlerin genç kızlarına tecavüz eden, fuhuşa sürükleyenlere arka çıkmasının da ötesinde “dağa çıkacaklarına fuhuş yapsınlar” diyerek alenen tecavüzleri savunan valilerini savundu.

Pozantı’da açığa çıktığı gibi Kürt çocuklarını hem içeri attı hem de psikopatları özel hazırlayarak düşürülmeleri ve kişilik bozuklukları yaşamaları için tecavüz girişimlerinde bulundu.

Ve tabii birde kardeşlik diyerek Roborski’de 34 genç kürdün başına uçaklarla bomba yağdırdı. Ve arada 10 ay zaman geçmesine rağmen bir saatte tespiti yapılacak olanı halen tespit edemedikleri gibi katliamı yapanları özel kutladı. “Bu yapılan çalışmalar, gösterdikleri hassasiyet sebebiyle gerek Genelkurmay Başkanıma, gerek bölgede hizmet veren komuta kademesinin hepsine, bu konudaki hassasiyetleri sebebiyle de şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Medyaya rağmen teşekkür ediyorum” diyerek Kürt halkıyla alay etti.

Analar ağlamasın dedi ancak “kadında olsa, çocukta olsa gerekeni güvenlik güçlerimiz yapacaktır” diyerek kısa bir süre sonra TİT’in güya üstlendiği vahşet eylemini yaparak anaların nasıl ağlaması gerektiğini herkese gösterdi.

Düşünce özgürlüğü dedi ancak gelinen aşamada: “ağzına tıkarım o yazıları senin” diyen bir noktaya geldiler. Ve tabii birde sözde özgürlükçüler“Herkes net olacak. Kimden yana olduğunu söyleyecek. Sen PKK terör örgütünden yana mısın yoksa bu milletten yana mısın?” “Ananı al da git” “ucube”, “tıksırıncaya kadar için”, “kadın mıdır, kız mıdır bilemem”, “burnunu sürtmek” ,“tükürdüklerini yalayacaklar”, “Dini Zerdüşt olanın ne ilgisi var bu işlerle” gibi insan kanını durduran sözlerin yanına birde özgürlükçü olarak, “not ediyorum” diyecek kadar hastalanmış bir duruma geldiler.

Özcesi RTE’nin ve de onun Akepe’sinin neresini mercek altına alırsanız alın çıkacak sonuçlar kesinlikle tümden söz ile eylemin birbirinden binlerce kilometre uzak duruşunu göreceksiniz. Yoksa YÖK’e karşı çıkıpta şimdi dört elle sarılmasını nasıl izah edeceğiz? 12 Eylül anayasasını anti insanı görüpte şimdi tüm güçleriyle sarılmalarını nasıl izah edeceğiz? Derken bir sürü faşizan devlet kurumunu kaldırmak isteyenlerin şimdilerde on elle sarılmalarına ne diyeceğiz?

Herhalde söyleyeceğiz tek bir şey vardır, müthiş bir takkiyecilikle faşist olan devleti ele geçirdikten sonra, şimdilerde dört başı mamur bir faşizme doğru bir diktatör olarak yol aldığını görmek için en son Akepe ve RTE’nin kongresine bakmak yeter de artar da.

K. Nurhak