HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

hepimiz ermeniyizFaşizm kelimesi kullanıldığında aklımıza ilk gelen ırkçılıktır. Irkçılık ise başka halkları rencide ederek kendi ırkının ne kadar da bu dünyada özel bir yere sahip olduğunu gösterme hastalığıdır.
Faşizm başka halklara karşı tahammülsüzlüktür. Yani tek renkliliktir. Bir kendisinin var olduğuna inanarak başkalarına yaşam hakkı tanımamaktır. Başka bir deyimle karanlıktır.
Ali Topuz : “Irk diye bir şey yoktur. Irk bir icattır. Kanla ilgili bir icat. Kimin kanının döküleceğine, kimin dökülmeyeceğine dair bir icat: Kimin aç kimin tok gezeceğine, kimin çocukları olacağına ve o çocuklara bir dünya bırakacağına, kimin olmayacağına ya da olsa bile dünyasız kalacağına yönelik, yani siyasi, yani yönetsel bir icat. Adını, tarihini ve zamanını koyalım: Ulus devlet denilen şeyin icadıyla birlikte, devlet denilen şeyin ulus denilen şeyi ele geçirip elden geçirme sürecinin icadı. Irk, ırkçılıktan sonra var olur, en erken onunla birlikte, ama daha önce değil” diye yazıyor.
Özü itibariyle faşizm kapitalist modernist çağın bir hastalığıdır. Kapitalist modernist çağın nur topu çocuğunun adı ise Ulus Devlettir. Başka bir deyimle ulus devlete tapan ne kadar güç varsa varacakları yer faşizmdir. Çünkü ulus devletinin nimetlerinden yararlanmak için başkalarını yok saymak gerekir. Başkalarını yok saymaya başladığınız andan itibaren de zaten kapitalist modernist çağın hastalığına kapılmışsınızdır demektir.
1992 yılında Ermeni devleti eliyle mi başka uluslar arası güçlerinin çıkarları için özenle seçilen paralı katillerin elleriyle mi ya da başka çıkarlar uğruna katledilen 600 civarında Azeri’nin katledilişinin yıl dönümü anmalarını Taksim’de yapılıyor. Yüz yılın en büyük katliamı diye de takdim ediliyor.
Peşinen şunu söyleyelim; gerekçesi ne olursa sivil insanların katliamını hiç bir gerekçeyle haklı bulunması kabul edilemez. Halkların birbirine karşı kışkırtılmasını da nedenler ne olursa olsun asla kabul edilemez ve edilmemelidir.
Lakin Hocalı katliamı diye bilinen anma mitingi yapılırken çevrede asılan pankartlar çevre de etrafa yayılan sloganların tümü ırkçı ve şoven söylemlerle doludur. Aslında faşizm kokuyor dersek yanlış söylemiş olmayız.
Anmaları halklar niçin yaparlar, geçmişte olup bitenleri lanetlemek için yaparlar. Bu duruma yol açan durumları ortada kaldırmak için yaparlar. Hocalı katliamını anmak demek öncelikli olarak bir daha bu durumların yaşanmaması için halkların kardeşliğini yükseltecek sloganların atılması ya da pankartların kaldırılması gerekir. Yine bu olaya yol açan zihniyetin hedeflenmesi gerekir. Bu olaya yol açan zihniyet ulus devletçi zihniyettir. Irkçı zihniyettir. Şoven zihniyettir. Bunun için öncelikli olarak bu devletçi, ırkçı ve şoven zihniyetin hedeflenmesi gerekir.
Lakin dediğimiz gibi Taksim’de yükselen sesler tam tersi içeriklidir. Tümden ırkçı kokan ve insanlığı rencide eden söylemlerle doludur. 1,5 milyon Ermeni’nin katledilişinin konuşulmasına izin vermeyen bir iktidar, bu olayı tarihçelere bırakılmasını isteyen bir iktidar, 17 bin faili belli olupta faili meçhul denilen kürdün katledilişine ses çıkarmayan bir iktidar, mecliste gelen her türlü araştırma teklifini ret eden aynı iktidarın en yetkili bakanı Taksim’de atılan “Hepiniz Ermeni'siniz, Hepiniz Piçsiniz”, “Bozkurtlar burada, Hrantlar nerede?”, “Bugün Taksim, yarın Erivan!”, “Bir gece ansızın gelebiliriz” pankartları altında konuşmasını yapıyor.
Tuhaf değil mi? Aynı içişleri bakanı bu topraklarda mazlum olan, her şeyden mahrum bırakılmış olan bir halkın taleplerini faşistlikle suçluyor.
Tuhaf değil mi? Bu içişleri bakanını görevlendiren zatı kerem Kürtleri ve özgürlük savaşçılarını faşistlikle suçluyor.
Yine tuhaf değil mi? Hrant Dink’in katlediliş olayında örgüt bulanamıyor. Hatta iktidardaki zatı kerem ile bu iktidar partisinin Bülent’i bile rahatsızlık duyduğunu belirtiyor.
Hepsi Tuhaf değil mi?
“Hepiniz Ermeni'siniz, Hepiniz Piçsiniz”, “Bozkurtlar burada, Hrantlar nerede?” sloganlarının atıldığı bir ortamda içişleri bakanı konuşmasını yapıyor. Sadece konuşmasını yapmıyor bu atılan sloganlarını destekliyor. Ertesi günde bu iktidarın bir numaraları ismi olan Erdoğan ise Taksim’de yapılan mitingi desteklediğini alenen beyan ediyor. Yani faşizmi, ırkçılığı, Ermenilere karşı atılan sloganları, “Hrantlar nerede?” sözlerinin tümünü savunuyor.
Tuhaf değil mi?
Aynı iktidar Roborski de Türk savaş uçakları sivil Kürtleri katlettiğinde önce konuşmamış konuştuğunda ise ilk yaptığı iş bu katliamı yapanları kutlamak olmuş.
Yine aynı iktidar: “Çocukta olsalar kadında olsalar” gerekeni yapılacak demiş ve “gerekeni” gerçekten de yapmışlardır.
Tuhaf değil mi?
Yine aynı iktidar: “Ya sev ya terk” diyerek faşizmin en koyusunu alenen herkesin gözünün içine baka baka sarf etmiştir. Hem de bu toprakların asli olan unsurlarına bunlar söylenmiştir. Hem de kendileri bu topraklara yıllar sonra at sırtında gelmelerine rağmen bunları söylemişlerdir.
Sözü uzatmadan, faşizmin, faşist zihniyetin ve faşistlerin kimler olduğunu görmek istiyorsanız Taksim mitingine bakmanız yeterlidir.
Kasım Engin