HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

barajlar ulkeyi_yokediyorTC devleti yatıp kalkıyor “biz doğu Anadolu’yu kalkındırmak istiyoruz ancak terör örgütü buna izin vermiyor ve üstelik hepsini tahrip etmeye çalışıyorlar” diyorlar.

Bizler TC devletinin Kürdistan’da yaptığı yatırımlarının çoğu-istisnalar kaideyi bozmaz derler- -ülkemizi kalkındırmak için değildir. Bilakis ülkemize yatırım olarak yapılanlar tüm projeler askeri amaçlıdır. Örneğin yaklaşık yapılması planlanan 1000 tane süper karakoldan bahsediliyor. Bilmem ne kadar askeri havaalanında söz edilmektedir. Karakollara ya da askeri üs olarak kullanılacak sahalara götürülen yollardır. Ve bir de tabii barajlardır.

Biz bu yazıda sadece barajlara ilişkin birkaç şey belirtmek istiyoruz. Güya TC devleti Kürdistan’a barajları arazilerin sulaması ve de bölgeye elektrik verilmesi için yapıyormuş. Ve tabii bunu yaparken de bölgeyi kalkındırıyormuş. Bunun için RTE: ”Barajlara konulan ad ne biliyor musunuz? Terör barajı. Adı böyle koyuyorlar. Barajdan ne çıkacak, su ve elektrik enerjisi vesaire gidecek. Bunun yanında buralarda çok ciddi istihdam olacak. Bu istihdamda da o bölgenin insanı, benim Kürt kökenli kardeşim istihdam edilecek” diyor. Hem de söylenenleri tüm bir Türkiye halkının önünde dile getiriyor. İzleyenlerde oluşan: “bak bu devlet Kürtler için her şeyi yapıyor ama bu teröristler hiçbir şeye izin vermedikleri gibi tahripkar rol oynuyorlar” kanısıdır.

Sözü uzatmayacağız sadece ve sadece kendi yandaş basınlarında çıkan bir haberi buraya alarak Kürdistan’da yapılan barajların ne amaçla yapılmak istendiğini dile getireceğiz. Biz Kürdistan genelinde coğrafyamızı tahrip eden, kültürel mirasımızı ve tarihi zenginliklerimizİ yok eden faşizanca amaçlara değinmeyeceğiz bile.

Dha’nın haber başlığı aynen şöyledir: “PKK'nın geçiş yoluna baraj kuruldu!”

Normalinde bu başlığı buraya aldıktan sonra yazıyı geniş tutmanın belki de bir anlamı yoktur. Nedeni ise zaten TC devletinin yaptığı barajların ne amaçla yapıldıklarını netçe söylenmiştir. Dediğimiz gibi belki de denilecek ki bu başlığın dışında söze gerek yoktur.

Evet, gerçekten de söze gerek yoktur. Yukarıdaki başlık bile tek başına RTE’nin ne kadar büyük yalan söylediğini açıkça gözler önüne sermektedir. Neden Kürdistan’da inşa edilen barajların gerçekten de tam birer terör barajı oldukları, tam birer soykırım projeleri olduklarını inanmayanlar için biraz da açmamız gerekir.

Haberin devamında:

“Hakkari-Şırnak güzergahının, Kuzey Irak sınırı sıfır noktasında Devlet Su İşleri tarafından yaptırılan ve PKK'lıların Türkiye'ye sızmalarını önlemede büyük ölçüde etkili olacak 11 barajdan tamamlanan 3'ünde su tutma işlemlerine başlandı.

Hakkari sınırları içerisinde 4, Şırnak sınırları içerisinde 7 olmak üzere DSİ tarafından 2008 yılında yapımına başlanan barajlardan, Şırnak ve Silopi ile Aslandağı Barajları tamamlandı. Şırnak ve Silopi ile Hakkari sınırları içerisinde yer alan Aslandağı Barajları’nda su tutma işlemine de başlandı. Uludere Barajı’nın kazıları ise devam ediyor. Heyelan riski bulunan Ballı Barajı için yeni bir yer seçildi ve temel kazısı için proje hazırlandı. Kavşaktepe Barajı temel kazıları ve inşaatı devam ederken, Musatepe Barajı için Şırnak-Hakkari Karayolu’nun tamamlanması bekleniyor. Temel kazısında sorun çıkan Çetintepe Barajı’nda ise çalışmalar devam ediyor.

Kuzey Irak sınırına sıfır noktada bulunan barajların su toplamaya başlaması ile PKK’lıların geçişleri de büyük ölçüde zorlaşacak. PKK’lıların Katır üzerinde ağır silah, mühimmat ve gıda maddelerinden oluşan lojistik desteğin önü de kesilmiş olacak. Birçok mağaranın da sular altında kalacak olması PKK’nın harekat alanını daraltacak.

Barajların yakınlarındaki hakim tepelere yapılan beton ve her türlü saldırıya dayanıklı mevzilerden oluşan kulelerde ise 24 saat gözetleme yapılacak, tespit edilen hareketli noktalara anında müdahale edilecek. Arazi yapısı nedeniyle kanlı eylemlerden sonra derin vadi, mağaralar ve ağaçlık alanlardan gizlenerek kaçmayı başaran PKK’lıların, barajların tamamlanması ve su toplamasıyla birlikte artık eskisi gibi büyük gruplar halinde eylem yapması da ortadan kalkacak.”

Yukarıda barajlar neden yapılıyormuş gözler önündedir. Sınıra sıfır noktasında yapılan barajlar herhalde arazi sulamak için ya da elektrik sağlamak için yapılmıyor. Ve birde yukarıda dile getirilen birkaç barajdır. Toplamında Hakkari ve Şırnak bölgesinde yapılan, yapılması planlanan tam 90 adet baraj vardır. Yani Kürdistan coğrafyasını su altında bırakma projesi demek daha doğru olur.

Geçmiş yıllarda Ecevit bir ara Şırnak ve Hakkari için tampon bölge oluşturmada söz etmişti. Yani bir nevi buraları boşaltarak insansız birer tampon bölge oluşturmayı önermişti. O zaman bu düşüncelere karşı büyük tepkiler oluşmuştu. Şimdi aynı proje bu kez daha tehlikeli ve sinsice Akepe hükümeti devreye koymuştur. Bu barajları Kürdistan’ın o coğrafyasında inşa etmeyi başarırlarsa bu binlerce Kürdistanlı insanın sürülmesi anlamına gelecektir. Nasıl ki 90’larda köy yakarak, yıkarak 4000 köyümüzü boşaltmışlar ise bu kez güya birde yaptırım yaptıklarını söyleyerek ikinci bir göçertme dalgasını başlatacaklardır. Biz ülkemizin coğrafyasının erozyona uğratılmasından, iklimsel bozukluklara yol açmasından söz bile etmiyoruz. Yine gerillanın yollarını kendilerince kapatmasından da söz etmiyoruz. Bu barajlar oluşturulursa burada yaşayan tüm insanlarımızı göç ettirmek zorunda bırakacaklardır. Bu coğrafya da verimli ve işlenen araziler vadilerdir. Zaten yükseltileri genelde sert arazi ve yaylalıktır. Hayvancılık yasaklandığına göre geri sadece ve sadece vadilere az bir şey ziraattır. Bunu da bu barajlarla yok ederek ülkemizi boşaltacaklardır.

Yıllar önce Mao Zedung “denizi kurutarak balıkları yakalama” demişti. TC devletinin yeni hükümranları olan Akepeliler gerçekten tam bu mana da topraklarımızı “deniz” altında bırakarak yaşamsız bırakmayı hedefliyorlar.

Plan açıkça bu olmasına rağmen hiç sıkılmadan, utanmadan halkın karşısına birde başbakan sıfatını taşıyan RTE: “Bunlar o bölgenin kalkınmasını da istemiyorlar” diyerek en büyük yalanı söylüyor.

Evet, yeniden belirtelim; Kürdistan’da barajlar kesinlikle ekonomik amaçlı yapılmıyor. Hele hele halkımıza elektrik götürmek için hiç yapılmıyor. İstihdam dedikleri birkaç haini zenginleştirerek Kürt özgürlük hareketine karşı kullanmaktır. Başka da kesinlikle hiçbir ekonomik yatırımı yoktur.

Tekrardan dile getirelim: Kürdistan’da barajlar coğrafyamızın yapısıyla oynayarak halkımızın göçertilmesini hedefleyen sinsi bir faşizan planın hayata adım adım geçirilişidir.

Şıho Dirlik