“Kürtleri korumak için de PYD’ye karşı çıkıyoruz diyor “Komşularla Sıfır Problem” bakan.
Davutoğlu’nun bu cümlesini duyunca “Kürt sorunu o kadar önemli bir sorundur ki Kürtlere bırakılmayacak kadar önemli” diye on yıllarca sömürgeciler tarafından sarf edilen sözler aklıma geldi.
Sömürgeyi: “Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni” olarak tanımlıyorsak, sömürgeciyi ise işgal ettiği topraklara ilişkin kendisinden her şeyi söyleme, yapma, kaldırma, yasaklama, dayatma hakkını görmek olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır.
Sömürgecilere ilişkin yapılan birçok tahliller yapılmıştır. En belirgin olarak öne çıkan tespitleri; buyurganlık, tepeden bakma, hor görme, küçümseme, kendini beğenmişlik, otoriter, ata erk, iktidarcı, bastırmacı, dayatmacı gibi sıralamak mümkündür.
Dünyanın neresine giderseniz gidin başka halkların topraklarını işgal edenleri kullandıkları söylemler aynıdır. Hep üsttendir. Hep belirleyen konumdadırlar. Kendileri özne işgal edilmiş toprakların insanları ise nesnedirler. Siz özne olursanız, hükmünüze aldıklarınızda nesne hale getirmiş iseniz çok doğaldır ki onların kendilerine ilişkin alacakları her türlü karar geçersizdir, yok hükmündedir. Ne de olsa işgal edilenlerin düşünce yapıları kıttır. Kıt olduğu içinde kendilerine dönük karar almaları her zaman yanlış ve eksik olacaktır. Hatta böylelerinin kendilerine dönük karar almaları çok tehlikeli olur. Tehlikeli olur çünkü aldıkları kararların çoğunu başkaları belirlemişlerdir. Yani sömürge insanının karar alma hakkı değil yetisi bile yoktur. Bu kadar bilinçten ve kendisi olmaktan yoksundurlar.
Yukarıda söylediklerimiz, sıraladıklarımız tipik bir sömürgecinin görüşleridir. Sömürgecilere göre kendileri dışında başkaları karar alma hakları yoktur. Çünkü karar hakkını tanrı sadece ve sadece sömürgecilere bırakmıştır.
Türk egemen zihniyet yapısında “sosyalizm gerekiyorsa onu da biz getireceğiz” hakim olan mantık tamda budur. Dediğimiz gibi dünyanın neresine giderseniz gidin egemenler, işgalciler yani sömürgecilerin en belirgin ortak özellikleri başka halkların karar haklarının olmadığını düşünerek onların yerlerine kendilerinin karar vermeleri gerektiği düşüncesi ve inanışlarıdır.
Dikkat edelim sözde oku okumuş, sözde prof unvanı almış ve hatta güya uluslar arası arenada akademisyen kimliği ile tanınan “Komşularla Sıfır Problem” bakanı “Kürtleri korumak için de PYD’ye karşı çıkıyoruz” diye bilmektedir.
Dünyada Kürtlerle en büyük sorun yaşayan devletin Türkiye devleti olduğu ve bu büyük sorunu Kürtlere yaşatanların başında da AKP faşist yapısının geldiğini herkes biliyor iken “Kürtleri korumak için de PYD’ye karşı çıkıyoruz” demek sadece ve sadece faşist bir sömürgecinin sözleri olabilir.
Daha dün Hakkari’de “Ya Sev Ya Terk Et” faşist anlayışını Erdoğan tüm Hakkarilere ve Kürtlere söylemişken “Kürtleri korumak için” sözleri çok ciddi bir ahlaksızlık eğer değil ise çok ciddi bir ahmaklık ve aymazlıktır.
Kürtler ise bu ahmaklığa ve aymazlığa karşı kendi dilleriyle mücadele etmesini bileceklerdir.
Mehmet Guyi