HPG

Kurdistan Halk Savunma Güçleri

miliyetcilik kirliSon zamanlarda milliyetçilik tartışmaları tavan yaptı. Milliyetçiliğin ne olduğunun tartışmasının yanı sıra birde nasıl bir milliyetçilik tartışması yapılmaya başlandı. Birde milliyetçiliklere karşı sesler yükseldi. Her zaman olduğu gibi bu sesler cılız kaldı.

Bu tartışmalarda ilginçlikle karşıladığımız bir durum ise sözde bizim milliyetçilik hatta etnik milliyetçilik yaptığımıza ilişkin söylemler üzerine böylesine tartışmaların yürütülmüş olmasıdır.

Öncelikli belirtelim, milliyetçilikle eleştirilmemiz daha doğrusu suçlanmamızı tek kelimeyle esefle karşılıyoruz. Bizi yani gerillayı ya da PKK’yi birçok hususta eleştirebilirsiniz ancak bizlere gelecek en son eleştiri etnik milliyetçilik ya da genel manadaki milliyetçiliktir. Nedeni açıktır? PKK her türlü milliyetçiliğin karşıtı olarak var olmuştur.

PKK’nin ilk kuruluşundan bugüne kadar bu böyle olmuştur. İlk kurucuları arasında çok yoğun bir şekilde Türk ya da Türkmenlerin yine farklı halklardan bireylerin içerisinde yer alması buna örnek gösterilebilecekken, yine ilk günden bugüne kadar her zaman halkların kardeşliğini savunan ve bunun içinde bedel ödemekten geri durmayan bir ideolojik duruşu temsil etmiştir.

Dikkat edilirse PKK hareketinin ilk çıkış yıllarında PKK ideolojisini en çok eleştiren daha doğrusu PKK kadrolarına ve sempatizanlarına saldıranlar kendilerini Kürt milliyetçileri diye gören çevreler olmuştur. Yine kendilerine sosyal ya da sosyalist deseler de bizim tabirimizle sosyal şoven çevreler olmuştur. Sosyalizm halkların kardeşliğine, ortak yaşamına olan inanç iken böyle olan çevreler Kürtlerin doğuştan gelen haklarını Kemalist bakışla ötelemiş, hatta ret etmişlerdir.

Evet, yeniden belirtelim PKK hareketi ilk çıkışından bu yana en çok Kürt milliyetçisi diye bileceğimiz –aslında milliyetçi olamayacak kadar dar düşünen ilkel milliyetçiler-ve de şovenistlerce hedeflenmişlerdir.

İlkel milliyetçilik kavramını literatüre kazandıran Kürt Halk Önderliğiydi. Bu kavramın içeriği ise bugünlerde sıkça ve çokça dile getirilmiş olan etnikçiliğe yakın düşse de tam ifade etmemektedir. İlkel milliyetçilik çok dar çerçevede ailecilik, kabilecilik, aşiretçilik gibi yaklaşımları tanımladığı için ilkel milliyetçilik yapanlar her zaman PKK’yi hedeflemişlerdir.

Bugünlerde TC’nin televizyonlarında sık sık gördüğünüz yüzler zamanında PKK’yi milliyetçi olmamakla itham etmişlerdir. Hatta milliyetçiliğin de ötesinde hedeflemişlerdir.

PKK’yi yeterince Kürt olmamakla suçlayanlar az değildiler.

Buna karşı PKK her zaman halkların kardeşliğini, dinler arası hoşgörüyü, insanlığın esas olduğunu söyleyerek mücadelesini kesintisiz sürdürmüştür.

Haki Karer yoldaşımız Batman’a çalışmalar yürütmek için gittiğinde “bir Türk’e ne kadar güvenilebilinir” diye anti propaganda yapanlar yine bugün o bolca ekranlarda gördüğünüz “bir kedisi olmayan” kişilikler ve onların çevrelerinde dolaşanlardır.

Kemal Pir yoldaşımız Kürdistan’da çalışmalar yürütürken de aynı tezi ileriye sürenler, aynı suçlamaları ve hakaretleri yapanlar ve yağdıranlar yine bu ve benzer kişiliklerdir.

Özcesi PKK ilk günden beri halkların kardeşliğini-milliyetçilik yaklaşımlarından uzak durarak savunmuş- ve bu kardeşliği geliştirmek için de hiçbir fedakarlığı sergilemekten geri durmamıştır.

Denilecek ki PKK sosyalist kimlikle ortaya çıktı bunun için böyleydi. Evet, PKK sosyalist kimlikle ortaya çıktığı ilk günden böyle düşündü, böyle yaşadı ve böyle halklara yaklaştı. Ancak unutulmamalıdır ki yukarıda milliyetçiliği savunanlar hatta bunun gerisinde durarak ilkel milliyetçilik yapanlar en çokta PKK’nin bu halkları kucaklayan sosyalist kimliğine saldırmışlardır. Gerekçelerini de oluştururken PKK içerisinde en ön saflarda yerini alan Türk, Laz, Arap ve başka halklarda gelen yoldaşlarımıza “ne kadar güvenilirler, bunlar Kürt değil” diyerek hedefleyerek yapmışlardır.

Sözü çok uzatmadan; PKK ilk günden başlayarak anti milliyetçi olmuştur. Çünkü milliyetçiliği ilk günden başlayarak kirletici bulmuştur. Ve ilk günden başlayarak milliyetçiliğin bu topraklara yabancı olan bir ideoloji olarak ele alarak yönelmiştir.

Devam edecek…

Şiho Dirlik