“Güvenlik güçlerine yönelik ciddi eylemler gerçekleştiremeyen ve gözü korkan örgüt, son dönemde sivilleri, savunmasız kesimleri hedef alarak veya uzaktan kumandalı bombalı saldırılar gerçekleştirerek varlığını koruduğunu göstermeye çalışıyor. Bölgedeki yatırımlarda çalışan işçileri, yurt öğrencilerini, AK Parti teşkilatlarını, evine dönen yalnız güvenlik mensuplarını hedef alıyor, az kayıp vereceği eylemlerle ayakta kalmaya çalışıyor” diyerek yazmış Akepe’nin en ileri düzeydeki danışmanı hatta baş danışmanı Yalçın Akdoğan.
Yukarıdaki alıntı dediğimiz gibi Akepe ve özelde de Erdoğan’a en yakın duran ismine aittir. “Güvenlik güçlerine yönelik ciddi eylemler gerçekleştiremeyen ve gözü korkan örgüt,” dedikten sonra son zamanlarda gerillaların yaptığı eylemleri sıralıyor. Kimin ne kadar korktuğu ortadadır.
Şunu peşinen söyleyelim, artık Kürdistan’da Akepe’ye yani soy kırım rejimi yürüten bir partiye kim yakın duruyorsa bunları alıp mahkemelerde yargının eline vereceğiz. KCK’nin yasalarını uygulamaya koyacağız. KCK adalet divanı Kürt halkına suç işleyen kişi ve yapıları yargının önüne getirmek için bize görev vermiştir. Ve biz artık bu görevi yerine getirmek için Kürdistan başta olmak üzere Türkiye’de de bize verilen görevi yerine getireceğiz.
Dolaysız söylüyoruz, insanlık suçu sayılan suçları işleyen, bir halkın yok edilmesinde, kültürel değerlerini dejenere ederek eritilmesinde kim rol oynuyorsa bu kişileri ve kurumları hedefleyeceğiz. Ve bunu yaparken sadece askeri güçleri hedeflemeyeceğiz. Askeri hedefleri yani asker ve özelde de polisi askeri zorumuzla yani şiddet yoluyla etkisiz kılacağız ancak “sivil giyinipte” Kürt halkının soykırımında geçirilmesinde yer alan, Kürt kültürel soykırımına destek sunan böylesine kesimleri yargının önüne çıkaracağız. Ve bunların cezasını yargı verecektir.
Akepe danışmanı ve danışmanlarının boşuna paçalarına telaş düşmemiştir. İsrail’de kimse Kadima partisine ne oy verir ne de ona üye olur. Kürdistan’da soykırım rejimini uygulayan bir partiye üye olanları dediğimiz gibi bundan böyle yargının önüne götüreceğiz. Yine Kürdistan’da sözde baraj adı altında kültürel dokusunu bozan şirketlere de yöneleceğiz. Yine kim ki bunların yanında kültürel mirasımızı talan ediyorsa, tasfiye ediyorsa, yok ediyorsa bunları da yargının önüne alacağız.
Kürdistan’da faşizmin Kürdistan gerillasına daha rahat yönelmesi için yürüttüğü hangi çalışmasında yer alıyorlarsa alsınlar biz bunları birinci elden hedef tahtasına koyacağız. Ve bunların Kürdistan’da kalmasına izin vermeyeceğiz.
Evet, Kürdistan’da tek başına bir asker, tek başına bir polis, tek başına bir devlet bürokratı dolaşmayacaktır. Kendi kışlasında, kendi lojmanlarında ve devletin onlara tesis ettikleri yerlerin dışına çıkmayacaklardır. Çıktıkları an alacağız. Sadece almayacağız. İnsanlık suçuna iştirak ettiklerinden dolayı yargıya götüreceğiz.
Akepe’nin sözde baş danışmanı ve danışmaları istedikleri:“Teknolojik gelişmeler ve istihbarat imkanının artması, örgütün planlı ve kapsamlı saldırılar yapma ihtimalini oldukça düşürmüş durumda” desinler. Eylem düzeyimizin düşüp düşmediğini kendileri görecektir.
Ancak dediğimiz gibi artık Kürdistan’da hiç kimse ama hiç kimse soykırım rejiminin sürdürülmesinde yer almayacaktır. Özelde Akepe’nin yanında yer alan ve tarafımızca işbirlikçi ve hain olarak isimlendirdiklerimiz artık Kürdistan’da kalmayacaklardır. Onlara Kürdistan da yer yoktur.
Bugüne kadar devrim dalgalarında en fazla müsamahakâr davranan gerillalar olarak bu durumumuzu aşıyoruz. Nedeni ise Türkiye de içinde olmak üzere özelde Kürdistan’da korkunç bir soykırım rejimi devrededir. Binlerce Kürt insanı, siyasetçisi ve seçilmiş zindanlara atışmışlardır. Apaçık insanlarımız katledilmektedirler. Kürt halkının direnişiyle elde ettiklerini ondan alarak dediğimiz gibi korkunç bir fiziki ve kültürel soykırımı devreye koyan bir rejime karşı bizim de yapacağımız sadece ve sadece toplu bir direniş geliştirmektir. Ve şimdilik yaptığımız sadece ve sadece bir var olma direnişidir.
Ancak şunu da açıkça belirtelim, artık Kürdistan direnişinde sadece gerilla rol oynamayacaktır. Artık soykırım rejimine karşı tüm Kürt halkı direnişe geçecektir. Kürt halkının var oluşunu zayıflatan, bırakalım var olmasını zayıflatmayı onu yok etmek isteyen bir zihniyete ve bu zihniyeti destekleyenlere karşı durulacaktır. Yani artık Kürdistan sokaklarında başta Kürt gençleri olmak üzere tüm Kürt halkı Akepe’ye yakın duranlara, Akepe’nin propagandasını yapanlara, soykırım rejimine sessiz kalanlara yönelecektir, yüzüne tükürecektir.
Dönem artık direniş dönemidir. Dönem artık onurunu korumak için inkâr ve imha zihniyetine ve ona destek sunan tüm bu yapılara karşı durma zamanıdır.
Yeniden belirtecek olursak Akepe’nin danışmanları gerillanın eylem kapasitesine sahip olup olmadığını bu yıl bir kez da tadacaklardır. Öyle görülüyor ki bunu Akepe danışmanları da bilmektedirler. Bunun için de paçaları tutuşmuşlardır.
Lami cimi yok, istediniz kadar tütüşün. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Yargının önüne çıkacaksınız.
Hayri Engin