Akepe çok sıkışık. Erdoğan ve kurmayları daha da sıkışık. Sıkışlık çok iyi bir ruh hali değildir. Böyleleri ne zaman ne yapacakları belli olmaz. Kime çatacakları hiç belli olmaz.
Bunun içindir ki böyleleri hep gerilidir. Gerili olan kişiliklere toplum hep mesafeli durmuştur. Böylelerine toplum çoğu zaman serseri diyor. Kürt halk önderliği böylelerine serseri mayın diyor.
Kürt toplumu “aklı başında olmayan” manasında “Serseri” kelimesi kullanılır. Türkçe’de elbette serseri sadece aklı başında olmayan anlamlarını taşımıyor. Birazda lümpence olan kişilikleri de ifade ediyor. Ancak Kürtçe’de serseri yani aklı başının üstünde, yani akılsız, ne yaptığını bilmeyen olarak kullanılır.
Gerçektende Akepe ve onun kurmayları Türklerin kullandığı manada tam serseri. Yani akılları başlarında değildir. “Belli bir işi ve yeri olmayan başıboş kimse, kabadayı, hayta, holigan” mı diyeceğiz?
Her halükarda Akepe ve onun kurmayları için bu tanımların hepsi yerini bulur. Hem sıkışık hem de aklı kafasının dışında olanların çok tehlikeli olacakları açıktır. Böyleleri aynen İspanyol boğazı gibi oraya buraya saldırmaktan kendilerini alıkoyamazlar.
Nasıl ki İspanyol boğası nerede kırmızı görüyorsa saldırıyorsa, Akepe ve onun kurmayları da nerede bir çıkar görüyorlarsa oraya aynı tarzda saldırıyorlar. Yani nerede rant varsa Akepeliler oradadır. Örneğin Libya’ya nasıl saldırdıklarını herkes gördü. Kıbrıs Akdeniz’de petrol ve gaz çıkarmaya çalışırken nasıl da savaş gemilerini gönderdiklerini gördük. Daha kötü ve kirli rant için Kürecik’e kurdukları füze kalkan sistemi ortadadır. Güya Akepeliler, İsrail karşıtıdırlar. Ama bu füze kalkanı sisteminin tüm verilerini İsrail’e gidecek.
Ve tabii birde Suriye’ye saldırmak için, Suriye’yi emperyal güçlerin işgal etmeleri için ne kadar da uğraşıyor. Onu da herkes görüyor.
Ve birde bu Akepeliler nerede bir Kürt oluşumu görüyorlarsa saldırıyorlar. Denilecek ki ama Barzani’yi kendi kongrelerine davet etmediler? Etmeye ettiler de, ancak Sayın Barzani’nin gözünün içine baka baka nasıl Kürtleri öldüreceklerini de açıkça söylediler.
Barzani’nin gözünün içine baka baka Kürtlerin doğuştan var olan haklarını bile pazarlık konusu yaptılar.
Barzani’nin gözünün içine baka baka Kürtlerin biricik evlatları olan özgürlük savaşçılarına karşı durmaya çağırdılar.
İşte Akepe’nin Barzani’yi karşılama mükafatı da bu olmuştur.
Ama yarın tarih Sayın Barzani’nin Kürt halkına en azılı düşmanlık yapan, Kürtleri alenen katleden, zindanlara tıkayan Akepe’nin politikalarını açıkça savunmasını, destek sunmasını, arka çıkmasını elbette soracaktır. 1966 yılında Talabani’nin Saddam’a verdiği destekten dolayı “66 yılının cahşı” sözü nasıl ki Kürt halkının nezdinde yerini o zaman bulmuşsa, Sayın Barzani’nin Kürt düşmanı olan bir partiyi desteklemesini de elbette tarih dediğimiz gibi bir gün yazacak ve tabii ki soracaktır da.
Örneğin İspanyol boğası Akepe bu kez Suriye’ye dönük bir teskere çıkarttı. Asıl amaçları bir Osmanlının zamanında hakim olduğu yerlerde kendilerince yeniden hakimiyetlerini kurma arzularıdır.
Yine Batı Kürdistan’da gelişecek bir oluşumun önünü almak içindir. Zaten açıkça Kürtlerin kendi özerk yönetimlerini oluşturmalarını kendileri için kırmızıçizgi diye tanımlamışlardı.
Yine birkaç gün sonra Medya Savunma Alanlarına dönük alacakları daha doğrusu yenilecekleri teskere kararı da Kürtleri katletmek içindir.
Özcesi Akepe “serseri”leri aynen yeni yetme Rus mafyacıları gibi gözü aç, nerede rant varsa oranın üstüne hemen hiçbir kural tanımadan atlayan, diğer taraftan da nerede bir Kürt oluşumu varsa orada bu oluşumu tasfiye etmek için en ileri düzeyde saldıranlardır.
Ancak bu kadar sıkışık olanları bu pervasızca saldırıları, saldırganlıkları eni sonunda bu kesimleri bumerang gibi vuracaktır. Türklerin bir sözüyle bağlayacak olursak: “Öfkeyle kalkan zararla oturur” misali, böyle aklı başında olmayanların hesapsız, kitapsız saldırganlıkları mutlaka kendilerini vuracaktır.
Kasım Engin