Önderliğimizin, milyonların katıldığı tarihi Amed Newroz kutlamalarında yaptığı barışçıl-demokratik çözüm çağrısı hareketimiz yetkililerince yapılan açıklamalarda da belirtildiği üzere hepimizin ortak açıklaması anlamına gelmektedir. Elli yıl boyunca Kürt halkının şahsında insanlığın ortak değerlerinin savunuculuğunu tüm saldırı, dayatma ve imkansızlıklara rağmen sarsılmaz bir irade ve kararlılıkla sürdüren Önder Apo’nun bu çağrısı hepimizin, tüm gerillaların felsefesi, programı ve stratejisidir.
Önder Apo, yeni bir çağın başlangıcı anlamına gelen bu çağrısıyla gerilla güçlerine de büyük ve tarihi görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Önderliğimizin tam inisiyatifli bir kurum olarak yürüttüğü bu stratejinin başarısı olmazsa olmaz görevimizdir.
Bu çağrının en önemli noktası ise bir başlangıç olmasıdır. Sanıldığı ve beklendiği üzere sonuçlanmış, bitmiş bir süreç söz konusu değildir. Barış kapısı ardına kadar aralanmış, Kürt sorunu çözülmüş, Kürtlerin maruz bırakıldığı inkar ve imha süreci sonlanmış değildir.
Evet, hızlı bir ilerleme, kısa sürede sonuca ulaşmak bir hedef olarak tüm Mezopotamya ve Anadolu halklarının temel beklentisi konumundadır. Fakat son üç aylık süreçte yaşanılan ve olumlu olarak değerlendirilebilecek niyet beyanlarıyla bu hedefe ulaşılamayacağı da çok nettir.
Gerilla güçleri olarak TC devletine karşı ateşkes ilan etmiş ve Kuzey Kürdistan ve Türkiye coğrafyasından geri çekilmeyi ilke olarak kabul etmiş olmakla birlikte bu sürecin ilerlemesindeki temel belirleyiciliğe sahip olmadığımız iyi anlaşılmalıdır.
Kürdistan gerillaları olarak Kürt halkının özgürlüğü ve halk olmaktan kaynaklanan haklarının mevcut devletler düzeyinde yasal güvenceye kavuşturulmayana kadar gerilla varlığı devam edecek, Kürdistan’ın dört parçasında gerilla halkının savunma gücü sorumluluğunu yüklenmeye ve layıkıyla uygulamaya devam edecektir.
Bu gerçeğin bilincinde olanlar çok iyi bilirler ki bu hedef ve amaçtan vazgeçmemiz söz konusu dahi edilemez. Buna rağmen Önder Apo’nun belirlediği yeni mücadele stratejisi çerçevesinde önümüze konulan görevleri layıkıyla yerine getireceğimiz de çok iyi biliniyor.
Fakat yukarıda da belirttiğim gibi bu görevi yerine getirmemiz ve sürecin başarıyla devamı için biz belirleyen güç değiliz. Gerillanın ateşkesin yürürlükte kalabilmesi için yapacakları sınırlıdır. Esas belirleyen TC devleti ve ordusunun tavrı ve yaklaşımı olacaktır. Yine, geri çekilmenin başlaması ve başarılı bir biçimde sonlanması için AKP hükümeti ve devlet organlarının üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekmektedir.
Ordu saldırıları ve askeri hareketliliği gelişmesi durumunda gerilla kendini ve saldırıların yöneldiği değerleri savunmak zorunda kalacaktır. Bu da yeniden çatışmalı bir sürecin gelişmesi anlamına gelecek ve AKP’nin sabırsızlıkla beklediği geri çekilme de asla mümkün olmayacaktır.
Pir Kemal