Denilecek ki Türk gençleri Kürtlere karşı askerlik yapmayın çağrısının bir anlamı olabilir mi? Soru haklı olabilir ancak çıkmayan candan umut kesilmez diye de bu topraklarda bir atasözü vardır. Bizde halen canın çıkmadığına inandığımız için Türk gençlerinin Kürdistan’a gelip askerlik yapmamaları için çağrıda bulunuyoruz.
Günlük olarak ne kadar Türk gencinin öldüğünü hepimiz günlük olarak izliyoruz. Türkiye’de gelip Kürdistan’da askerlik yapmak kelimenin tam manasıyla akılsızlıktır.
Akılsızlık dediğimiz için kimisi bizi eleştirecek ve hatta hakaret yağdıracaktır. Aklı biz: “Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us” olarak ele alacaksak o zaman akılsızlığı yukarıda söylediklerimizin tersi olarak almamız gerekir. Yani düşüncesizlik, anlamamak, kavramamak dememiz gerekiyor.
Haksız bir savaşın aleti olmak ne kadar akıllılıktır? Başka bir halkın ülkesine gelip o ülkenin öz evlatlarına karşı dünyanın en haksız savaşının bir askeri olmak ne kadar ahlakidir? Sizin olmayan bir ülkeye gelip, dağına taşına “ne mutlu türküm diyene” diye bağırmak ne kadar vicdanı bir durumdur?
Evet, Türkiye gençlerine soracağımız binlerce soru vardır. Ve bunun için diyoruz ki Kürdistan’a gelip askerlik yapmayın.
Her gün televizyon ekranlarında onlarca hikaye öğreniyoruz. Nefes filminde dile geldiği gibi size dönük yapılan toplam haber 45 saniyedir. Ondan sonrada unutulup gidiliyorsunuz. Acı çeken ananız, babanız, kardeşleriniz. Varsa bir yavuklunuz, yavuklunuz; evliyseniz varsa bir eşiniz, eşiniz; varsa çocuklarınız, çocuklarınız. Başka da dediğimiz gibi unutuluyorsunuz. Başkasının toprağında toprağa düştüğünüzde vatan sağ olsunun da ahlaki bir anlamı yoktur.
Yeniden söylüyoruz gaza gelip ülkemize askerlik yapmaya gelmeyin. Hele birilerinin özel olarak belirttiği “düşürseniz şehit olursunuz” hikayesi külliyen yalandır. Çünkü siz bizim topraklarda toprağa düşerseniz bir şehit olmazsınız. Şehit hiç sayılmasınız. Diğer dünyaya inanıyorsanız eğer, orada işgal ettiğiniz toprakların halkı sizden mahşer günü işgal bir ordunun askeri olduğu için mutlaka hesap soracaklardır. Bakmayın düştüğünüzde arkanızda söylenen “helal olsun” sözlerine. Helal etme eğer siz bir işgal ordusunun askeri iseniz boştur.
Ne zamandan beri Müslümanları öldüren bir Müslüman şehit kabul edilmiş?
Ne zamandan beri bir avuç oligark için gidip suçsuz insanları öldürenler kahraman olmuşlardır?
Ne zamandan beri başkasının toprağına göz dikenler yani o toprağa tecavüz edenler destan olmuşlardır?
K. Nurhak arkadaşımızın birkaç ay önce yazdığı gibi: “Türkiye halklarının işgal süreçlerinde düşmanlara karşı gösterdikleri direnişlerde canlarını ortaya koymaları ve bu amaç uğrunda ölmelerini şehitlik olarak ele alınmış ve kutsanmışlardır. Ve İslamiyet’e göre işgal sürecinde toprakları için direnen insanlara eğer bu uğurda canlarını vermişler ise şehit sayılırlar, eğer yaralanmışlar ise gazi unvanını verilir. Sonuç itibariyle insanlar işgale karşı direnişmişler ve bu uğurda ya canlarını vermişlerdir ya da canlarının bir parçasını vermişlerdir. Ve dediğimiz gibi bunun için İslam dini bu durumu önemsemiş ve ödüllendirmiştir.”
En genel ve sözün tam manasıyla şehitlik: ““Allah yolunda canını fedâ eden, dînini, vatanını, bayrağını, nâmusunu müdâfaa ederken ölen, haksız yere öldürülen Müslüman”dır.
Peki, Türkiye’de Kürt gerillalarına karşı savaşa giden kaç tane Türk ya da Türkiyeli canını verdiğinde gerçekten şehit kategorisine girer?
Bir kere Kürdistan’da ölenler öncelikli olarak Allah yolunda ölmüş değildirler. Nedeni ise eski tarihlerde denildiği gibi “kafirlere” karşı sürdükleri bir savaş yoktur. Kürtler Müslüman’dır.
Dinini müdafaa meselesi de bu manada boşa düşer. İslam’a saldıran ve onu tehdit eden bir özgürlük hareketi yoktur.”
Evet, katletmeye gittikleriniz ne dinsizdir ne de İslam değerlere saldıran insanlardır. Ne de gelipte Türkiye topraklarını işgal eden güçlerdir.
Yani askerlik yaptığınız Türkiye devleti sizi mayın tarlasına sürülen eşek gibi kullanmaktadır. Bunun için diyoruz ki bu duruma alet olmayan. Bunun için diyoruz ki Kürdistan’a gelip Kürt gerillasına karşı savaşmayın. Ve bunun için diyoruz ki haksız bir savaşın içine girip ailenizi ve sizi sevenleri acıya boğmayın.
Ve bunun için diyoruz ki Türk ve Türkiye gençleri lütfen ama lütfen Kürdistan’a askerlik yapmaya gelmeyin.
Derler ki “Ölümün kapısını herkes yanlış çalar.” Ama biz diyoruz ki ölümün kapısını Kürdistan’a gelerek hiç çalmayın. Ailenizle sevdiklerinizle birlikte huzurlu ve mutlu bir şekilde uzun yaşayın.
Hayri Engin